Translation of "Şaşırtıcı" in Italian

0.006 sec.

Examples of using "Şaşırtıcı" in a sentence and their italian translations:

Gerçekten şaşırtıcı.

È una cosa davvero notevole.

Oldukça şaşırtıcı.

Formidabile.

Manzara şaşırtıcı.

La vista è fantastica.

Arkadaşlarım şaşırtıcı.

- I miei amici sono straordinari.
- Le mie amiche sono straordinarie.
- I miei amici sono eccezionali.
- Le mie amiche sono eccezionali.

Onlar şaşırtıcı.

- Sono meravigliosi.
- Loro sono meravigliosi.
- Sono meravigliose.
- Loro sono meravigliose.
- Sono incredibili.
- Loro sono incredibili.
- Sono formidabili.
- Loro sono formidabili.
- Sono sorprendenti.
- Loro sono sorprendenti.

Bu şaşırtıcı.

- Questo è sorprendente.
- Questa è sorprendente.

Fark şaşırtıcı.

La differenza è stupefacente.

Ekibimiz şaşırtıcı.

La nostra squadra è incredibile.

Şaşırtıcı mı?

È sorprendente?

Su şaşırtıcı.

L'acqua è incredibile.

Rakamlar gerçekten şaşırtıcı

I numeri sono sconcertanti

Şaşırtıcı derecede ince;

Ed è incredibilmente sottile:

Ödülü kazanman şaşırtıcı.

È sorprendente che tu abbia vinto il premio.

Şaşırtıcı; ödülü kazanmalıydın.

È sorpredente; tu avresti dovuto vincere il premio.

Bu kesinlikle şaşırtıcı.

Questo è certamente sorprendente.

Bu şaşırtıcı görünüyor.

- Questo sembra sorprendente.
- Questo sembra meraviglioso.
- Questo sembra formidabile.
- Questo sembra incredibile.

Bu gerçekten şaşırtıcı

È davvero sorprendente.

Bu kitap şaşırtıcı.

Questo libro è stupefacente.

Şaşırtıcı, değil mi?

- Sbalorditivo, vero?
- Sbalorditiva, vero?

Sonuçlar şaşırtıcı mıydı?

- I risultati erano sorprendenti?
- I risultati sono stati sorprendenti?

Şaşırtıcı değil mi?

Non è incredibile?

O şaşırtıcı değil.

Non è sorprendente.

Bu oldukça şaşırtıcı.

È piuttosto divertente.

Ayrıca şaşırtıcı bir şekilde,

E magari questo vi stupirà,

Onun buraya gelmesi şaşırtıcı.

- È sorprendente che venga qui.
- È sorprendente che lui venga qui.

- Tom harikadır.
- Tom şaşırtıcı.

Tom è incredibile.

- Şaşırtıcı görünüyor.
- İnanılmaz görünüyor.

- Sembra sorprendente.
- Sembra incredibile.
- Sembra formidabile.
- Sembra meraviglioso.
- Sembra meravigliosa.

Bu hiç şaşırtıcı değil.

Non è una sorpresa.

O, şaşırtıcı şekilde güzeldi.

- Era sorprendentemente bella.
- Lei era sorprendentemente bella.

Ne şaşırtıcı bir hikaye!

Che storia incredibile!

O son derece şaşırtıcı.

È estremamente sorprendente.

Tom şaşırtıcı şekilde güçlü.

Tom è sorprendentemente forte.

Bu tek kelimeyle şaşırtıcı.

Questo è semplicemente incredibile.

Bu şaşırtıcı bir keşif.

Questa è una scoperta sorprendente.

Bahçenin sanatsal güzelliği gerçekten şaşırtıcı.

La bellezza artistica del giardino è davvero incredibile.

Mary şaşırtıcı bir şekilde güzel.

- Mary è sorprendentemente bella.
- Mary è incredibilmente bella.

Tom'un Fransızcası şaşırtıcı biçimde iyi.

Il francese di Tom è sorprendentemente buono.

Tom, Fransızcada şaşırtıcı derecede iyi.

Tom è sorprendentemente bravo in francese.

Tom'un Fransızcası şaşırtıcı biçimde iyiydi.

Il francese di Tom era sorprendentemente buono.

Tom şaşırtıcı derecede sakin görünüyor.

Tom sembra sorprendentemente calmo.

Bu oldukça şaşırtıcı bir yerdir.

Questo è un posto piuttosto sorprendente.

Aynı zamanda şaşırtıcı derecede iyi yüzücüler.

Per la stessa ragione sono anche, stranamente, dei buoni nuotatori.

Onun başarısız olması hiç şaşırtıcı değil.

- Non c'è da meravigliarsi che non è riuscito.
- Non c'è da meravigliarsi che lui non è riuscito.
- Non c'è da meravigliarsi che ha fallito.
- Non c'è da meravigliarsi che lui ha fallito.

Ama aslında oldukça şaşırtıcı bir eğriye sahip.

Ma in realtà ha un percorso abbastanza sorprendente.

Duygusal kalbin yolu, şaşırtıcı ve gizemli şekillerde

il cuore emotivo interseca la sua controparte biologica

Şaşırtıcı, bugün hoş bir soğuk hava var.

Wow, fa abbastanza freddo oggi.

Yöntemim şaşırtıcı şekilde basit, ama etkisi büyük.

Il mio metodo è sorprendentemente semplice, ma l'effetto è grande.

Annenin altı dil konuşması ne kadar şaşırtıcı.

È incredibile! Tua madre parla sei lingue.

Tom ailesinin geçmişini araştırırken şaşırtıcı sırlar buldu.

Tom trovò degli scheletri nell'armadio mentre faceva ricerche sulla storia della sua famiglia.

çalışanlarınız için şaşırtıcı bir çok öğüdün listesine ulaşırsınız.

si scopre una lista di consigli alquanto bizzarra per i vostri impiegati.

Ama geceleri şaşırtıcı derecede vahşi bir ortam oluşur.

Ma di notte sono sorprendentemente ostili.

Ama şaşırtıcı derecede karşıt bir teori daha var,

Ma esiste una sorprendente ed insidiosa storia alternativa --

Düşman topraklarında şaşırtıcı bir zorunlu yürüyüşe yönlendirdi . nehir

attraversando il fiume Dnieper ghiacciato di notte, trascinando personalmente uomini dal fiume quando

Bu kitabı okumak şaşırtıcı biçimde kolay, değil mi?

Questo libro è sorprendentemente facile da leggere, vero?

Şaşırtıcı olan şey ise bunun bizi daha güvenli kılmadığı.

Quello che forse detta più sconcerto è che questo non ci rende più sicuri.

Fakat şaşırtıcı ölçüde nazik bir dil kullanarak geçinmeyi başarıyorlar.

Ma, usando un linguaggio sorprendentemente delicato, vanno d'accordo.

Benim yöntemim şaşırtıcı derecede basit, ama son derece etkili.

Il mio metodo è sorprendentemente semplice, ma molto efficace.

Bu, politik gerçekçiler için çok şaşırtıcı bir durum olmasa da

Per i realisti della politica, questo potrebbe non essere una sorpresa,

Şaşırtıcı derecede çeviktirler, küçük bir bozuk paranın etrafında dönebilecek kadar.

Sono anche molto agili, potrebbero girare attorno a una monetina.

...hayvanların, bu yeni gece dünyasını şaşırtıcı yöntemlerle nasıl fethetmekte olduğunu keşfediyoruz.

scopriamo le notevoli strategie con cui gli animali stanno conquistando questo nuovo mondo notturno.

Süper Nintendo'nun grafikleri şaşırtıcı. Onlar orijinal Nintendo'nun grafiklerinden çok daha iyi.

La grafica del Super Nintendo è sorprendente. È così migliore di quella del Nintendo originale.

Şaşırtıcı ama gece ortaya çıkan bu görüntülere sıkça rastlanır. Tüm deniz hayvanlarının üçte biri biyolüminans yaratır.

Questi spettacoli notturni sono sorprendentemente comuni. Tre quarti di tutti gli animali marini sono bioluminescenti,

Az önce bir dağın tepesine vardım. Bu gerçekten şaşırtıcı, çünkü benim haritama göre burada bir göl olması gerekiyor.

- Sono appena arrivato in cima a una montagna. Ciò è molto sorprendente! Secondo la mia mappa qui deve esserci un lago.
- Sono appena arrivato in cima a una montagna. Questo è molto sorprendente, perché secondo la mia mappa qui deve essere un lago.