Translation of "Söylemek" in Hungarian

0.009 sec.

Examples of using "Söylemek" in a sentence and their hungarian translations:

Ne söylemek istiyorsun?

Mit akarsz mondani?

Gerçeği söylemek niyetindeyim.

El szándékozom mondani az igazságot.

Yalan söylemek yanlıştır.

Hazudni rossz dolog.

Gerçeği söylemek önemlidir.

Fontos, hogy igazat mondjunk.

Ona söylemek istemiyorum.

Nem akarom azt megmondani neki.

Ona söylemek zorundayım.

El kell mondanom neki.

Tom'a söylemek zorundayız.

El kell, hogy mondjuk Tominak.

Şarkı söylemek istiyorum.

Énekelni van kedvem.

Söylemek bana düşmez.

Nem az én dolgom, hogy megmondjam.

Bunu söylemek kolay!

Könnyű azt mondani!

NB: Bunu söylemek zor.

NB: Nehéz megmondani.

Şunu söylemek için buradayım:

Azért vagyok itt, hogy elmondjam önöknek:

Yalan söylemek ve aldatmak."

hazudni és csalni."

Sana gerçeği söylemek istiyorum.

El akarom mondani neked az igazat.

Tom'a ne söylemek istiyorsun?

Mit akarsz Tomnak mondani?

Bize ne söylemek istiyorsun?

Mit akarsz mondani nekünk?

Bir şey söylemek istemedim.

Semmit nem akartam mondani.

Bunu sana söylemek istemedim.

Nem akartam ezt elmondani neked.

Üzgün olduğumu söylemek istedim.

Azt akartam mondani, hogy sajnálom.

Yalan söylemek zorunda bırakıldım.

Hazudni kényszerültem.

Tom'a yalan söylemek istemiyorum.

Nem akarok hazudni Tominak.

Bir şey söylemek istiyorum.

Akarok mondani valamit.

Sadece söylemek istediğini söyle.

Csak mondjad, amit el akarsz mondani!

Canım şarkı söylemek istiyor.

- Énekelni van kedvem.
- Dalolni volna kedvem.

Seni kıskandığımı söylemek zorundayım.

- Meg kell adnom, irigyellek.
- Szó mi szó, irigyellek.
- Az igazság az, hogy irigyellek.

Bilmediğini mi söylemek istiyorsun?

Mi az, hogy nem tudod?

Tom'a söylemek zorunda kaldım.

El kellett mondanom Tominak.

Canım şarkı söylemek istemiyor.

Nincs kedvem énekelni.

Tom'a gerçeği söylemek istemiyorum.

Nem szeretném megmondani Tomnak az igazat.

Bunu Tom'a söylemek istemiyorum.

Nem akarom ezt mondani Tominak.

En iyisi gerçeği söylemek.

A legjobb az igazat mondani.

Gerçeği söylemek zorunda kaldım.

El kellett mondanom az igazat.

Artık yalan söylemek istemiyorum.

Nem akarok többé hazudni.

Ben onu söylemek istemedim.

Nem akartam ezt mondani.

Yalan söylemek zorunda değildin.

Nem kellett hazudnod.

Yalan söylemek zorunda değilsin.

- Nem kell hazudnod.
- Nem kell hazudnia.

Şarkı söylemek zorunda değilsin.

Nem kell énekelned.

Sana söylemek için sabırsızlanıyorum.

Alig várom, hogy elmondjam neked.

Tom ne söylemek zorunda?

Tom mit mond erről?

Hâlâ ona söylemek zorundayız.

Még mindig el kell mondanunk neki.

Ona söylemek zorunda kalacağım.

- Ezt el kell mondanom neki.
- El kell mondanom neki a dolgot.

Onlara onu söylemek zorundayım.

- El kell mondanom nekik.
- Ezt el kell nekik mondanom.

Gerçekten ne söylemek istiyorsun?

- Mit akarsz igazán mondani?
- Mit akarsz mondani valójában?
- Mit is akarsz mondani?

Bütün söylemek istediğim bu.

Ez minden, amit mondani akartam.

Tom söylemek istediğini söyleyemedi.

Tomi nem tudta elmondani, amit akart.

- Hangi şarkıyı söylemek istediğimi biliyorsunuz.
- Hangi şarkıyı söylemek istediğimi biliyorsun.

Tudod, hogy milyen dalt akarok elénekelni.

Mesela yalan söylemek tamamen yanlıştır.

Pl. hazudni erkölcstelen dolog.

Ben bir şarkı söylemek istiyorum.

Szeretnék elénekelni egy dalt.

Gerçeği söylemek gerekirse, ondan bıktım.

Az igazat megvallva unom.

Bazen yalan söylemek daha iyidir.

- Néha jobb hazudni.
- Olykor jobb hazudni.

Canım yağmurda şarkı söylemek istiyor.

Szívesen énekelnék az esőben.

Gerçeği söylemek gerekirse, oraya gitmedim.

Az igazat megvallva, nem mentem el oda.

Sana bir şey söylemek zorundayım.

El kell mondanom neked valamit.

Onu sana söylemek niyetinde değildim.

- Nem állt szándékomban azt elmondani neked.
- Nem akartam ezt neked elmondani.

Ona bir şey söylemek zorundayım.

- Valamit mondanom kell neki.
- Valamit kell mondanom neki.

Söylemek istediğim bir şey var.

Valamit el szeretnék mondani.

Bunu söylemek için çok erken.

Korai lenne megállapítani.

Tom bir şey söylemek üzereydi.

Tomi éppen mondani készült valamit.

Bana bir şey söylemek zorundasın.

- El kell valamit mondanod.
- El kell, hogy mondj valamit.

Sana bir şey söylemek istiyorum.

Mondani akarok neked valamit.

Tom şarkı söylemek için hazırdı.

- Tom hajlandó volt kitálalni.
- Tom kész volt énekelni.

Sana söylemek istediğim bu değil.

Nem ezt akartam neked mondani.

O, eski şarkıları söylemek istiyor.

Régi dalokat akar énekelni.

Bir şey söylemek ister misin?

Akarsz valamit mondani?

Onu Tom'a söylemek üzere değilim.

Nem készülök arra, hogy ezt elmondjam Tominak.

Tom sadece Mary'ye söylemek istemedi.

Csak nem akarta Marynek elmondani Tom.

Her zaman onu söylemek istedim.

Ezt mindig el akartam mondani.

Dün bana ne söylemek istedin?

Mit akartál mondani tegnap?

- Yaşamak, şarkı söylemek ve sevmek anlamına gelir.
- Yaşamak, şarkı söylemek ve sevmek demektir.

Élni annyit tesz, szeretni és énekelni.

Ona ne söylemek istediğimi düşünmek zorundayım.

át kell gondolnom, mit is akarok kifejezni.

Aklımdakileri söylemek için yeterli olduğumu düşünmüyorum.

Nem hiszem, hogy jó lennék az őszinte beszédben.

çünkü doğrusunu söylemek gerekirse ezbere anlatıyorum.

mert szigorúan véve csak felmondom a betanult szöveget.

Basit bir şey söylemek için buradayım --

Valami egyszerűt szeretnék mondani,

Doğrusunu söylemek gerekirse, onlarla gitmek istemiyorum.

Őszintén szólva, nem akarok velük menni.

Söylemek ve yapmak iki farklı şeydir.

Mondani és tenni nem ugyanaz.

Söylemek zorunda olduğum her şeyi söyledim.

Mindent elmondtam, amit akartam.

Gerçeği söylemek gerekirse, kendimi yalnız hissettim.

Az igazat megvallva magányosnak éreztem magam.

Yarın ona gerçeği söylemek zorunda kalacağım.

Holnap meg kell mondanom neki az igazságot.

Gerçeği söylemek gerekirse onu fark etmedim

Hogy őszinte legyek, nem vettem észre.

İstemiyorsan onu bana söylemek zorunda değilsin.

Ne mondd meg nekem, ha nem akarod.

Öylece gidemem. Patrona çıktığımı söylemek zorundayım.

Nem tudok csak úgy egyszerűen elmenni. Muszáj szólnom a főnöknek, hogy megyek.

Sana önemli bir şey söylemek zorundayım.

Valami fontos dolgot kell neked mondanom.

Bana bir şey söylemek istedin mi?

Akartál mondani nekem valamit?

Söylemek istediğin bir şey var mı?

Van valami, amit el akarsz mondani?

Bu söylemek için korkunç bir şey.

Szörnyű kijelentés.

Tom'a hiçbir şey söylemek zorunda değilim.

- Nincs semmi mondanivalóm Tominak.
- Nem kell mondanom Tamásnak semmit.

Tom neden bir şey söylemek istemiyor?

Tom miért nem mond semmit?

Tom'un saçını boyayıp boyamadığını söylemek zor.

- Nehéz megmondani, hogy Tom vajon festi a haját vagy sem.
- Nehéz megmondani, hogy festi-e Tom a haját.

Tom, Mary'ye ne söylemek istediğini bilir.

Tomi tudja, mit akar mondani Marinak.

Ona söylemek için çok geç değil.

Nincs túl késő, hogy elmondd neki.

Tom bir şey söylemek zorunda hissetti.

Tom úgy érezte, hogy mondania kell valamit.

Tom geç kalacağını söylemek için aradı.

Tom hívott, hogy szóljon, hogy késni fog.

Bana bir şey mi söylemek istiyorsun?

El akarsz nekem mondani valamit?

Tom'a bir şey söylemek zorunda değilim.

Nincs semmi, amit Tommal meg kéne beszélnem.

Tom'a söylemek istediğim bir şey var.

Van valami, amit el akarok mondani Tomnak.