Translation of "Istemiyor" in Hungarian

0.010 sec.

Examples of using "Istemiyor" in a sentence and their hungarian translations:

Çocukları istemiyor.

Nem akar gyereket.

- O yer almak istemiyor.
- O karıştırılmak istemiyor.

- Nem akar részt venni.
- Nem akar beleavatkozni.

Canım onu istemiyor.

- Nem fűlik hozzá a fogam.
- Nem igazán akaródzik.

Canım yemek istemiyor.

Nincs étvágyam.

Tom onu istemiyor.

Tom nem akarja.

Tom seni istemiyor.

Nem kellesz Tomnak.

Tom gitmemizi istemiyor.

Tom nem akarja, hogy távozzunk.

Kimse konuşmak istemiyor.

Senki nem akar beszélni.

O onu istemiyor.

Ő nem akarja.

Yürümek istemiyor musun?

Nincs kedved sétálni?

Kimse Tom'u istemiyor.

Tom senkinek nem kell.

Canım kalkmak istemiyor.

Nincs kedvem felkelni.

Gitmek istemiyor musun?

Nem akarsz menni?

Canım çalışmak istemiyor.

Nincs kedvem tanulni.

Uyumak istemiyor musun?

Nem akarsz aludni?

Çorba istemiyor musun?

Nem kérsz levest?

Kanıt istemiyor musun?

Nem akarsz bizonyítékot?

Canım yatmak istemiyor.

Nincs kedvem lefeküdni.

Canım şaka yapmak istemiyor.

Nincs kedvem viccelődni.

Canım dışarı çıkmak istemiyor.

Nincs kedvem kimozdulni itthonról.

Partiye gitmek istemiyor musun?

Nem akarsz elmenni a partira?

Canım kutlama yapmak istemiyor.

Nincs kedvem ünnepelni.

Canım dans etmek istemiyor.

Nincs kedvem táncolni.

Onlar senin bilmeni istemiyor.

- Nem akarják, hogy tudd.
- Nem akarják, hogy megismerd.

Tom bir şey istemiyor.

Tomi semmit nem akar.

Tom hiç pizza istemiyor.

Tamás nem kér pizzát.

İnsanlar bunu duymak istemiyor.

Az emberek azt nem akarják hallani.

Portakal suyu istemiyor musunuz?

Nem kérsz egy kis narancslevet?

Hiç kimse dövüşmek istemiyor.

Senki nem akar harcolni.

Canım çok konuşmak istemiyor.

Nincs nagyon kedvem beszélni.

Canım şarkı söylemek istemiyor.

Nincs kedvem énekelni.

Canım çok gülmek istemiyor.

Nincs sok kedvem nevetni.

Cevap vermek istemiyor musun?

Nem akarsz válaszolni?

O kimsenin bilmesini istemiyor.

Nem akarja, hogy valaki megtudja.

Sadece bunu canım istemiyor.

- Csak annyi, hogy nincs hozzá kedvem.
- Csak nincs hozzá kedvem.

Canım şimdi yürümek istemiyor

Nincs kedvem most sétálni.

Hiç kimse onu istemiyor.

- Senki sem akarja.
- Senki sem akarja ezt.

Tom gerçeği bilmeni istemiyor.

Tom nem akarja, hogy megtudd az igazat.

Bugün yüzmek istemiyor musun?

Akarsz ma úszni?

Canım bunu yapmak istemiyor.

Nincs kedvem megcsinálni.

Hiç kimse gelmek istemiyor.

Senki nem akar jönni.

Tom Boston'a gitmek istemiyor.

Tom nem akar menni Bostonba.

Onu görmek istemiyor musun?

Nem szeretné látni?

Tom bunu duymak istemiyor.

Ezt nem akarja hallani Tom.

O sorun çıkarmak istemiyor.

Nem akar bajt csinálni.

O rahatsız edilmek istemiyor.

Nem óhajtja, hogy zavarják.

Kimse seninle çalışmak istemiyor.

Senki nem akar veled dolgozni.

Kimse onun gelmesini istemiyor.

Senki sem akarja, hogy jöjjön.

Tom Boston'da yaşamak istemiyor.

Tom nem akar Bostonban lakni.

Tom geç kalmak istemiyor.

Tom nem akar elkésni.

Tom hiç kahve istemiyor.

Tamás nem kér kávét.

Tom eve gitmek istemiyor.

Tamás nem akar hazamenni.

Canım partiye gitmek istemiyor.

Nincs kedvem bulizni.

Bunlardan birini istemiyor musun?

Nem akarsz egyet belőlük?

Tom'un kalmasını istemiyor musun?

Nem akarod, hogy Tom maradjon?

Kimse Tom'u incitmek istemiyor.

Senki sem akarja bántani Tomot.

- O, o konu hakkında konuşmak istemiyor.
- Bu konu hakkında konuşmak istemiyor.

- Nem akar erről beszélni.
- Nem akar beszélni róla.

Bugün canım bunu yapmak istemiyor.

Ezt nem akarom ma megcsinálni.

Geri kalanını duymak istemiyor musun?

A többit nem akarod hallani?

Nerede olduğumu bilmek istemiyor musun?

Nem akarod tudni, hol voltam?

Tom ne yaptığını görmemi istemiyor.

Nem akarja Tomi, hogy lássam, amit csinál.

Tom seninle konuşurken görülmek istemiyor.

Nem akarja Tom, hogy lássák, hogy veled beszél.

Tom Mary'den tavsiye almak istemiyor.

Tom nem akar Marytől tanácsot kérni.

Tom adalet istemiyor. İntikam istiyor.

Tom nem igazságszolgáltatást akar; bosszúra szomjazik.

Canım dışarı yürüyüşe çıkmak istemiyor.

Nincs kedvem kimenni sétálni.

Hiç kimse gerçekten bizi istemiyor.

Igazából minket senki nem akar.

Canım bugün Fransızca çalışmak istemiyor.

Ma nincs kedvem franciát tanulni.

Bugün canım okula gitmek istemiyor.

Nincs kedvem ma iskolába menni.

O, başına bela gelmesini istemiyor.

Nem akar bajba kerülni.

Kimse Tom'un etrafında olmak istemiyor.

Senki nem akar Tommal lenni.

Hiç kimse Tom'la oynamak istemiyor.

Senki sem akar Tommal játszani.

Tom korku içinde yaşamak istemiyor.

Tom nem akar félelemben élni.

Tom bir fabrikada çalışmak istemiyor.

Tamás nem akar gyárban dolgozni.

İçecek bir şey istemiyor musun?

Nem kérsz valamit inni?

Canın sinemaya gitmek istemiyor mu?

Nem volna kedved moziba menni?

Tom kırsal alanda yaşamak istemiyor.

Tom nem akar vidéken élni.

Tom neden bizimle gitmek istemiyor?

Tom miért nem akar velünk jönni?

Tom neden Boston'a gitmek istemiyor?

Tom miért nem akar Bostonba menni?

Tom içecek bir şey istemiyor.

Tom nem akar inni semmit.

Canım çok yemek yemek istemiyor.

- Nincs étvágyam.
- Nincs sok kedvem enni.

Ne yaptığımı görmek istemiyor musun?

Nem akarod látni, hogy mit készítettem?

Onu yanına almak istemiyor musun?

Azt nem akarod magaddal vinni?

Bir baba olmak istemiyor musun?

Nem szeretnél apa lenni?

Şu anda canım gülmek istemiyor.

Nincs kedvem most nevetni.

Canın yemek yemek istemiyor mu?

Nincs kedved enni?

Tom bir hastanede çalışmak istemiyor.

Tom nem akar kórházban dolgozni.

Bugün canım tenis oynamak istemiyor.

Nincs kedvem ma teniszezni.

Tom bunu istemiyor değil mi?

Tom nem akarja, ugye?

Kimse benimle dans etmek istemiyor.

Velem senki sem akar táncolni.

Birleşik Devletler istemiyor. İngiltere de öyle.

De az Államok ezt nem akarja. Sem Nagy-Britannia.

Tom o kadar uzun beklemek istemiyor.

- Tom nem akar olyan sokat várni.
- Tom nem akar olyan sokáig várni.

Onu istiyor musun yoksa istemiyor musun?

Akarod vagy sem?

Kimle birlikte olduğumu bilmek istemiyor musun?

Akarod tudni, kivel voltam?

Korkarım ki Tom seninle konuşmak istemiyor.

Attól tartok, hogy Tamás nem akar veled beszélni.

Tom o restoranda yemek yemek istemiyor.

- Tamás ebben az étteremben nem akar enni.
- Abban a vendéglőben nem akar Tamás enni.
- Tamás nem akar abban az étteremben étkezni.

Tom hiç kimsenin onu görmesini istemiyor.

Tom nem akarja, hogy bárki lássa.