Translation of "Olduğunun" in Hungarian

0.005 sec.

Examples of using "Olduğunun" in a sentence and their hungarian translations:

Ayrıcalıklarım olduğunun farkında değildim

Férfiként sosem gondoltam, hogy előjogaim vannak,

Ben neler olduğunun farkındayım.

Tisztában vagyok vele, hogy mi folyik itt.

Babanın kim olduğunun farkındayım.

- Nagyon is jól tudom, ki a te apád.
- Tudom jól, hogy kicsoda a te apád.

Çok geç olduğunun farkına varmadım.

Észre sem vettem, milyen késő van.

Tom'un uyuyor olduğunun farkında değildim.

Nem tudtam, hogy Tom alszik.

Kazanın sebebi olduğunun tamamen farkındadır.

Teljesen tisztában van azzal, hogy ő okozta a balesetet.

Ne kadar şanslı olduğunun farkında değilsin.

Fel sem fogod, mennyire szerencsés vagy.

Tom çok şişman olduğunun söylenilmesinden bıktı.

Tominak már elege van abból, hogy mindig azt mondják neki, túl kövér.

Bu Mary'nin masum olduğunun reddedilemez kanıtıdır.

Ez egy megdönthetetlen bizonyíték arra, hogy Mária ártalan.

Yaptığım her tercihin bir sonucu olduğunun farkındayım.

Tisztában vagyok vele, hogy minden döntésemnek megvan a következménye.

Tom kesinlikle dün burada ne olduğunun farkında.

Tom bizonyára tisztában van azzal, mi történt itt tegnap.

Senin sahip olduğunun on katı kadar çok kitaba sahibim.

Tízszer annyi könyvem van, mint neked.

Senin sahip olduğunun dört katı daha fazla CD'lerim var.

- Nekem négyszer annyi CD-m van, mint önnek.
- Négyszer annyi CD-m van, mint neked.

- Bunun neden olduğunu açıklayamıyorum.
- Bunun niye olduğunun açıklamasını yapamam.

Nem tudom megmagyarázni, hogy miért történt ez.

- Kiminle konuştuğunu biliyor musun?
- Konuştuğun kişinin kim olduğunun farkında mısın?

Te tudod, hogy kivel beszélsz?

- Tom polisin kendisini takip ettiğini biliyordu.
- Tom polisin kendisini takibe aldığını biliyordu.
- Tom polis takibinde olduğunun farkındaydı.

Tom tudta, hogy a rendőrség követte.

"Tom! Bu cümlelerin çok bencil olduğunun farkında mısın?: Onlar her zaman ya seninle başlıyor ya da seninle bitiyor! Hatta her ikisi!" o, Tom'a serzenişte bulundu.

— Tom! Feltűnt neked, hogy ezek a mondatok meglehetősen egocentrikusak? Mindig vagy veled kezdődnek vagy veled végződnek! Vagy a kettő együtt! — adta ki magából a felháborodását a lány, hogy tudja Tom.