Translation of "Olan" in Hungarian

0.011 sec.

Examples of using "Olan" in a sentence and their hungarian translations:

olan bu.

Olyan, amilyen.

Neden olan ülkelerin vatandaşları olan bizler

ahol a rendőrség letartóztat, elválaszt és halált okoz,

Mümkün olan şey.

hogyan válhatnak jobbá az emberek abban, amit csinálnak.

Olan şey şuydu,

Nos, az történt,

Suçlanacak olan sensin.

- Ez te miattad történt.
- Ezt köszönd magadnak!
- Edd meg, amit főztél.

Hatalı olan benim.

Én vagyok az, aki téved.

Şanslı olan kim?

Ki a szerencsés?

O büyük olan.

Ez a nagy.

Hain olan Tom'dur.

Tom az áruló.

Doğru olan doğrudur.

Ami helyes, az helyes.

Hasta olan benim.

- Én vagyok az, amelyikünk beteg.
- Én vagyok az, aki beteg.

Siyah olan benimki.

A fekete az enyém.

Benimki kırmızı olan.

A piros az enyém.

Yarası olan gocunur.

Akinek nem inge, ne vegye magára.

Genellikle olan bu.

Általában ez történik.

Tehlikede olan nedir?

Mi forog kockán?

Önemli olan bu.

Ez a fontos.

- Benim olan her şey senindir.
- Benim olan senindir.

Ami az enyém, az a tiéd is.

Önemli olan bilinçli olmaktır.

Az a kérdés, hogy mi a szándékunk.

Avukatı olan bir göçmenin

Akinek van ügyvédje,

Şimdi, komik olan şu.

Most jön az érdekes része.

Mümkün olan şeylerin üzerine

a legkülönbözőbb helyeken,

Ama olan bu değildi.

De nem ez történt.

Her yerde olan şeyler

Mindenütt megesnek,

Temel olan abonelerin artmasıdır.

az előfizetők növekvő száma a fontos.

Nefret dolu olan onlar.

Mások gyűlölködnek.

Burada ortak olan şey,

És az a közös bennük,

Küçük bir kepçesi olan

van rajta egy kis markoló,

Arkada gördüğünüz kazıcı olan.

Hátul láthatják a buldózert.

Ilaçlarıyla olan uyumunu izliyordum

és azzal, hogy rendesen szedje a gyógyszereit.

İnsanlarla olan ilişkim değişti.

Megváltozott az emberekkel való kapcsolatom.

Tek kıt olan paraydı.

Csak nem volt pénz.

Daha pahalı olan hangisi?

Melyik drágább?

Dün olan şeyi değiştiremem.

Nem tudom megváltoztatni azt, ami tegnap történt.

Gücü olan istediğini alır.

Az erősebbnek van igaza.

Bütün ihtiyacım olan bu?

Ez minden, amire szükségem van.

Şimdi yanlış olan ne?

Most mi a baj?

İhtiyacımız olan bir plan.

Egy tervre van szükségünk.

Arabası olan kişi benim.

Én vagyok az autós.

- Olan bu.
- Olay bu.

Ez folyik most.

Tom'a olan sana olabilirdi.

Ami Tommal történt, veled is megtörténhet.

Tek ihtiyacım olan birisi.

Mindössze egyre van szükségem.

Bütün ihtiyacımız olan bu.

Ez minden, amire szükségünk volt.

Seninle olan kız kim?

Ki ez a lány veled?

Olan bir şey yok.

Nem történik semmi.

Burada olan bu değil.

Itt nem ez történt.

Tüm ihtiyacım olan buydu.

Ezekre volt szükségem.

Kardeşine olan biteni anlattı.

- Elmondtam a bátyádnak, mi történt.
- Elmeséltem az öcsédnek, hogy mi történt.

En iyi olan kazansın.

Győzzön a legjobb versenyző!

Şu siyah olan benim.

Az a fekete az enyém.

Golfe olan ilgimi kaybettim.

Elvesztettem a golf iránti érdeklődésemet.

İşime olan ilgimi kaybettim.

Elvesztettem az érdeklődésemet a munkám iránt.

Önemli olan sağlıklı olmamız.

- A fő, hogy egészségesek vagyunk.
- Fő az egészség.

Uyanık olan var mı?

Ébren van valaki?

Önemli olan iç güzelliği.

Ami számít, az a belső szépség.

Ama en gürültülü olan her zaman en kırmızı olan değildir.

de nem mind piros, ami hangos.

Ihtiyacımız olan ilhamı verecek olan da yine bu süper güçtür.

ami jobbá teszi majd a világot.

- İhtiyacım olan hiçbir şey bulamıyorum.
- İhtiyacım olan hiçbir şeyi bulamıyorum.

- Semmit sem találok, amire szükségem van.
- Nincs meg semmi, ami nekem kellene.

Dış dünyayla olan tek bağ çok yüksekte olan küçük bir pencere.

Kapcsolatunk a külvilággal egy kis ablak volt, az is túl magasan, hogy kilássunk.

Bu, kariyeri olan bir atlet.

Ez egy sportolóé, aki karriert futott be.

Eskiden basit olan kararlar bile

mint egy étterem kiválasztása vagy dönteni a napi bevásárlásról,

Binlerce yıldır burada olan topluluklar

Ezekre a közösségekre, melyek több ezer éve élnek földjükön,

Esas olan ne, değil mi?

Mi a lényeg, nem igaz?

Eylemlerde gözü pek olan kadından.

aki bátran cselekszik.

Kesilmiş uzuvları olan küçük çocukların

nekem pedig kétéves gyerekem járt a fejemben,

Bizim bunları yaşamamıza neden olan,

mi járult hozzá ehhez,

Kalbi kırık olan insanları biliyoruz.

Mindannyian ismerünk olyant, aki beleroppant.

örneğin astıma neden olan genlerde.

például az asztmáért felelős génekben.

Cinsellik, hislerimizle olan ilişkimizle alakalıdır.

a szex az érzékszerveinkkel való kapcsolatunkról szól.

olan karbon döngüsünün tarihini izlerken

szénciklusáról beszéltem,

Cesur olan yalnızca siz değilsiniz.

Nem csak önök bátrak.

Tehdit altında olan çeşitler arasında

Veszélyeztetett például a Blood Cling,

Bu hepimizde olan bir dürtü.

Ez megvan mindannyiunkban.

Yaşı 85 olan hastaların yarısının

és a 85 év felettiek több mint fele

İnsanoğlunun ilerlemesi istatistikleriyle olan aşinalığım

Azzal, hogy megismertem az emberi fejlődés statisztikáit,

Mantık gücü ve duyguları olan

minden érző teremtményhez, akiben megvan az értelem ereje

Benim bu gereksinime olan yolculuğum

Hivatásom

Tam tekenin ihtiyacı olan şey.

A garnélának épp ez kell.

Emekli olan eski profesörüme sordum,

Így megkértem egy korábbi, már nyugdíjazott professzoromat,

olan midyelerin bağlayıcı kaslarıyla ilgilidirler.

a héjakat egyben tartó záróizmok érdeklik.

Güçlü kimyasal bağ yapıları olan

az ásványi aggregátumok tárolják,

Sonra balıklara olan ilgisini kaybedip

Majd elvesztette az érdeklődését a halak iránt,

- Para konuşur.
- Parası olan konuşur.

Pénz beszél.

Saçı uzun olan kız Judy.

Az a hosszú hajú lány Judit.

Dostluktan daha iyi olan nedir?

Mi a jobb a barátságnál?

Sana olan borcumu asla ödeyemem.

Örökre leköteleztél.

O kadar komik olan nedir?

Mi olyan vicces?

Bu kadar özel olan ne?

Mi az, ami annyira különleges?

Yanlış olan bir şey var.

- Valami baj van.
- Valami nem stimmel.

Zaten ölü olan birini öldüremezsin.

Nem ölhetsz meg valakit, aki már eleve halott.

İhyiyacımız olan her şeye sahibiz.

Megvan mindenünk, ami kell.

İhtiyacım olan biraz daha para.

Egy kicsit több pénz, az kellene nekem most.

İçinde şeker olan yiyecekleri yememeliyim.

Nem kellene olyan ételt ennem, amiben cukor van.

Bana ihtiyacı olan çocuklarım var.

Gyerekeim vannak, akiknek szükségük van rám.

Artık tam ihtiyacın olan bu.

- Neked most pont ez kell.
- Pont erre van szükséged.

olan yalnızca Tom değil.

Nem Tom az egyetlen, aki éhes.

Ona olan bağlılığımı taahhüt ettim.

Hűséget esküdtem neki.

Yarın ihtiyacım olan şeyi alacağım.

Holnap megveszem majd, amire szükségem van.

Biz insanlığa olan inancımızı kaybettik.

Elvesztettük az emberekbe vetett hitünket.