Translation of "Sevdiğim" in Hungarian

0.005 sec.

Examples of using "Sevdiğim" in a sentence and their hungarian translations:

Bunlar sevdiğim şeyler.

Ezek azok a dolgok, melyek nekem tetszenek.

- En sevdiğim düşüncem sensin.
- Sen en sevdiğim düşüncemsindir.

Te szoktál az eszemben járni.

Televizyondaki sevdiğim güreşçiler olurdum.

és eljátszotta, hogy ő a kedvenc pankrátora a tévéből.

Futbol en sevdiğim oyundur.

A futball a kedvenc játékom.

Sevdiğim şarkılardan biridir bu.

Ez az egyik kedvenc dalom.

Bu onu sevdiğim içindir.

Ez azért van, mert szeretem.

En sevdiğim renk kırmızı.

A kedvenc színem a piros.

Senin hakkında sevdiğim budur.

Ezt szeretem benned.

Kış en sevdiğim mevsimdir.

A tél a kedvenc évszakom.

En sevdiğim renk turuncu.

A kedvenc színem a narancs.

Sen sevdiğim tek kişisin.

- Te vagy az egyetlen, akit szeretek.
- Csak téged szeretlek.

Thalia en sevdiğim şarkıcı.

Thalia a kedvenc énekesnőm.

Lale en sevdiğim çiçektir.

A tulipán a kedvenc virágom.

En sevdiğim konu biyoloji.

A kedvenc tárgyam a biológia.

Sen benim sevdiğim kişisin.

Téged szeretlek.

Yapmayı en sevdiğim şey buydu.

Ez volt a kedvenc időtöltésem.

Pizza benim en sevdiğim yiyecek.

A pizza a kedvenc ételem.

Bu benim en sevdiğim şarkı.

- Ez a kedvenc dalom.
- Ez a kedvenc énekem.

Cebir benim en sevdiğim konudur.

Az algebra a kedvenc tárgyam.

Benim en sevdiğim spor kayaktır.

A síelés a kedvenc sportom.

Sevdiğim bir işim olmasını istiyorum.

Olyan munkát akarok, amit szeretek.

Mavi benim en sevdiğim renk.

A kék a kedvenc színem.

En sevdiğim takım dün kaybetti.

A kedvenc csapatom veszített tegnap.

Sevdiğim kadına ihanet etmek istemedim.

Nem akartam megcsalni a nőt, akit szeretek.

Sonbahar benim en sevdiğim mevsimdir.

Az ősz a kedvenc évszakom.

Kendimi sevdiğim gibi seni seviyorum.

Úgy szeretlek, mint saját magamat.

Graham Greene en sevdiğim yazardır.

Graham Green a kedvenc íróm.

Bu resim benim en sevdiğim.

Ez a fotó a kedvencem.

Çikolatalı kek en sevdiğim tatlıdır.

A csokitorta a kedvenc desszertem.

O benim en sevdiğim bahane.

Ez a kedvenc kifogásom.

Benim en sevdiğim kahraman Herkül.

A kedvenc hősöm Herkules.

Bu, albümde en sevdiğim şarkı.

Ez a kedvenc dalom az albumon.

Kayak benim en sevdiğim spor.

A síelés a kedvenc sportom.

Bu, en çok sevdiğim kişi.

Ezt szeretem a legjobban.

Bu en sevdiğim Fransızca kelime.

Ez a kedvenc francia szavam.

- Benim favori rengim mordur.
- En sevdiğim renk mordur.
- Benim en sevdiğim renk mordur.

A kedvenc színem a lila.

Kendi sevdiğim konuları, insanlarla konuşamaz olmuştum.

Senkivel nem tudtam beszélni arról, ami számomra fontos volt.

Onu yapmayı sevdiğim için onu yapıyorum.

Azért teszem, mert nekem így tetszik.

O benim en sevdiğim mavi gömleğim.

Az a kedvenc kék ingem.

Bu benim en sevdiğim şarkılardan biridir.

Ez az egyik kedvenc dalom.

Sevemez kimse seni benim sevdiğim kadar.

Senki sem szerethet annyira téged, mint én.

Patlamış mısır en sevdiğim aperitiflerden biri.

A pattogatott kukorica az egyik kedvenc nasim.

Süzme peynir benim en sevdiğim yiyecektir.

A túró a kedvenc ételem.

Graham Greene, benim en sevdiğim yazardır.

Graham Greene a kedvenc szerzőm.

O benim en sevdiğim ifadelerden biri.

Ez az egyik kedvenc kifejezésem.

En sevdiğim İtalyan aktör Adriano Celentano.

Adriano Celentano a kedvenc olasz színészem.

Mavi benim en sevdiğim renk değil.

A kék nem a kedvenc színem.

- Matematik ve İngilizce benim en sevdiğim konulardır.
- Matematik ve İngilizce benim en sevdiğim derslerdi.

Matek és az angol volt a kedvenc tantárgyam.

Derslerimde yaratıcılık üzerine en sevdiğim alıştırmalardan biri,

Az óráimon az egyik kedvenc kreativitást fejlesztő gyakorlatom,

Benim en sevdiğim gösteri "Umutsuz Ev kadınları."

A kedvenc tévésorozatom a Született feleségek.

Graham Greene, benim en sevdiğim yazarlardan biridir.

Graham Greene az egyik kedvenc szerzőm.

Tom seni benim seni sevdiğim kadar sevmiyor.

Tom nem szeret téged annyira, mint én.

Gelincikleri benim onları sevdiğim kadar seviyor musun?

Szereted annyira a hermelineket, mint én?

- Favori rengim mavidir.
- En sevdiğim renk mavidir.

A kedvenc színem a kék.

Ayrıca benim çok sevdiğim bir de büyükbabam vardı.

Aztán ott volt a nagyapám, akit nagyon szerettem.

Sayelerinde, sevdiğim şeyleri, daha da sever hâle geldim;

Amit addig szerettem, még inkább megszerettem.

Sevdiğim kadın İstanbul'da çalışıyor ve onu çok özlüyorum.

A nő, akit szeretek, Isztambulban dolgozik, és nagyon hiányzik nekem.

Olm garip görünümü nedeniyle benim en sevdiğim hayvan.

A barlangi gőte a kedvenc állatom, a groteszk megjelenése miatt.

Tostta ahududu reçel benim en sevdiğim Kahvaltı yemektir.

A pirítós málnalekvárral a kedvenc reggelim.

Ve onları evimizdeki hayvanları sevdiğim kadar koşulsuz bir şekilde severdim.

és olyan feltétel nélkül szerettem őket, mint az otthoni állatainkat.

Sonra tekrar kameramı alıp sevdiğim ve bildiğim şeyi yapmaya başladım.

Ezért fogtam a kamerát, és azt csináltam, amit szeretek, és amihez értek.

"Ölüm Defteri" benim en çok sevdiğim on televizyon dizisinden biridir.

A "Death Note - Halállista" egyike a tíz legkedveltebb tv-sorozatomnak.

- En az bu kitabı seviyorum.
- Bu benim en az sevdiğim kitap.

Ez a könyv tetszik nekem a legkevésbé.

Öyle insanlar vardır ki onlara ihtiyacım vardır. Öyle insanlar vardır ki onları severim. Ve öyle insanlar vardır ki senin gibi onları sevdiğim için onlara ihtiyacım vardır.

Vannak azok, akikre szükségem van, vannak azok, akiket szeretek, és vannak olyanok, mint te, akikre azért van szükségem, mert szeretem őket.