Translation of "Endişeli" in Hungarian

0.010 sec.

Examples of using "Endişeli" in a sentence and their hungarian translations:

Endişeli değilim.

Nem aggódom.

Tom endişeli.

Tom szorong.

Onlar endişeli.

Aggódnak.

Herkes endişeli.

Mindenki aggódik.

Endişeli misin?

Aggódsz?

Endişeli miydin?

Aggódtál?

Sağlığı hakkında endişeli.

Aggódik az egészsége miatt.

Tom endişeli görünüyor.

Tom nyugtalannak tűnik.

Herkes endişeli gözüküyor.

Úgy tűnik, mindenki aggódik.

Tom açıkça endişeli.

Nyilvánvaló, hogy Tom aggódik.

Kimse endişeli olmamalı.

Senkinek sem kellene aggódnia.

Herkes endişeli değil.

Nem mindenki aggódik.

Tom endişeli olmalı.

Tominak aggódnia kellene.

Tom kaybolacağından endişeli.

Tom aggódik, hogy eltéved.

Tom gerçekten endişeli.

Tom őszintén aggódik.

Onlar endişeli olmalı.

Minden bizonnyal aggódnak.

Annem çok endişeli.

Az anyukám nagyon aggódott.

Tom endişeli olacak.

Tom aggódni fog.

Annem geleceğim için endişeli.

Anyám a jövőm miatt aggódik.

Annesi onun hakkında endişeli.

Édesanyja nyugtalankodik miatta.

İşini kaybetme konusunda endişeli.

Aggódik, hogy elveszti a munkáját.

O sağlığı hakkında endişeli.

Aggódik az egészsége miatt.

Babam sağlığım konusunda endişeli.

Apám aggódik az egészségem miatt.

Tom'un endişeli olduğunu biliyorum.

Tudom, hogy Tom aggódik.

Endişeli olduğumu itiraf edeceğim.

Nem tagadom, aggódom.

Tom biraz endişeli görünüyordu.

Tom egy kicsit nyugtalannak látszott.

Benim hakkımda endişeli miydin?

Érdekelt, hogy velem mi lesz?

Tom endişeli olmadığını söyledi.

Tom azt mondta, hogy nem aggódik.

Onlar neden endişeli değil?

Miért nem aggódnak?

Tom endişeli olmalı mı?

Tominak aggódnia kellene?

Tom hakkında kim endişeli?

Ki aggódik Tomért?

Tom çok endişeli görünmüyor.

- Tomi nem tűnik nagyon idegesnek.
- Látszólag nem nagyon zavartatja magát Tomi.
- Úgy tűnik, nem nagyon zavarja ez Tomit.

Ebeveynlerin çok endişeli olmalı.

A szüleid bizonyára már betegre aggódták magukat.

Tom ekonomi hakkında endişeli.

Tom aggódik a gazdaság miatt.

Endişeli bir şekilde saatime bakıyordum

de idegesen nézegettem az órámat,

Ben para konusunda endişeli değilim.

A pénz miatt nem aggódom.

İşimi kaybetme hakkında endişeli değilim.

Nem aggódom amiatt, hogy elveszítem az állásom.

Tom korkmuş ve endişeli görünüyordu.

Úgy tűnt, Tomi fél valamitől és aggodalmaskodik.

O kadar çok endişeli değilim.

Annyira azért nem aggódom.

Tom'un neden endişeli olduğunu anlayabiliyorum.

Értem már, hogy Tomit ez miért aggasztja.

Tom hakkında çok endişeli değilim.

Nem aggódom túlságosan Tomi miatt.

Endişelendiğim en önemli şey endişeli olmadığımdır.

Főleg azért aggódom, amiért nem aggódom.

Ne kadar endişeli olduğumun farkında mısın?

Tudatában vagy annak, hogy mennyire aggódtam?

- Endişeli olmana şaşmamalı.
- Tabii ki endişelisin.

Nem csoda, hogy aggódsz.

O, oğlunun başarılı olması için çok endişeli.

Nagyon aggódik fia sikeréért.

Ben en azından işimi kaybetme konusunda endişeli değilim.

A legkevésbé sem aggódom, hogy elveszítem az állásom.

- Tom neler olabileceği hakkında endişeli.
- Tom neler olabileceği hakkında endişeleniyor.

Tom aggódik amiatt, hogy mi történhet.

Salgın konusunda gereksiz yere endişeli olmak için hiçbir sebep yoktur.

Semmi szükség a kitörés miatt aggódni.

Tom ve Mary zihinsel sağlık sorunları olan oğullarıyla ilgili çok endişeli.

Tom és Mary betegesen aggódnak a fiuk miatt, akinek mentális egészségügyi problémái vannak.

İlk başta, Tom kızgın görünüyordu, ama sonra sadece endişeli olduğunu anladım.

Először Tom mérgesnek tűnt, de aztán rájöttem, hogy csak aggódik.

İlk başta, Tom'un kızgın olduğunu düşündüm, ama sonra sadece endişeli olduğunu anladım.

Először azt gondoltam, hogy Tom mérges, de azután rájöttem, hogy csak aggódik.