Translation of "Ebeveynleri" in Hungarian

0.004 sec.

Examples of using "Ebeveynleri" in a sentence and their hungarian translations:

Ebeveynleri bile.

Még a szülei sem.

Ebeveynleri de unutmayalım.

Ne feledkezzünk el a szülőkről sem.

Onun ebeveynleri iyi.

A szülei jól vannak.

Tom'un ebeveynleri öğretmen.

Tom szülei tanárok.

Yedi yaşındayken ebeveynleri boşanıyor.

Hétéves volt, mikor a szülei váltak.

Onun ebeveynleri beni sever.

- Szeretnek a szülei.
- A szülei szeretnek engem.

Onun ebeveynleri şehir dışındaydı.

A szülei a városon kívül voltak.

Siz Tom'un ebeveynleri olmalısınız.

- Ti biztosan Tom szülei vagytok.
- Önök biztosan Tom szülei.

Tom'un ebeveynleri de şarkıcı.

Tom szülei is énekesek voltak.

Mary'nin ebeveynleri Tom'dan nefret eder.

Mari szülei utálják Tomot.

Onun ebeveynleri ondan nefret eder.

A szülei gyűlölik őt.

Tom'un ebeveynleri benimkilerden daha yaşlı.

Tom szülei idősebbek, mint az enyémek.

Tom ebeveynleri ile birlikte yaşar.

Tamás a szüleivel él.

Tom evde ebeveynleri ile birlikte.

Tom otthon van a szüleivel.

Onun ebeveynleri beni yemeğe davet etti.

A szülei meghívtak vacsorára.

Lucy'ye büyük ebeveynleri tarafından şaka yapıldı.

Lucyvel tréfálkoztak a nagyszülei.

Tom'un ebeveynleri bitiş çizgisinde onu bekliyor.

Tom szülei a célvonalnál várnak rá.

- Ebeveynleri onun kolej eğitimi için birikim yapıyorlar.
- Onun ebeveynleri onun üniversite eğitimi için para biriktiriyor.

A szülei a felsőoktatására raknak félre.

Ebeveynleri öldüğünden beri bu çocuğa ben bakıyorum.

Én gondoskodom erről a gyermekről, mióta a szülei meghaltak.

Tom'un ebeveynleri sadece çocukların hatırı için birlikte kaldı.

Tom szülei csak a gyerekek kedvéért maradtak együtt.

Ebeveynleri çok fakirdi ve oğullarını üniversiteye göndermeyi göze alamadılar.

A szülei nagyon szegények voltak és nem engedhették meg maguknak, hogy a fiukat főiskolára küldjék.

Onun ebeveynleri Japon olduğu için Mary evde genellikle Japonca konuşur.

Mivel a szülei japánok, Mari otthon általában japánul beszél.

Onun ebeveynleri Fransız olduğu için, Tom genellikle evde Fransızca konuşur.

Mivel a szülei franciák, Tom otthon általában franciául beszél.

Ebeveynleri onun yapmasını istemese bile o, onunla evlenmeye karar verdi.

Elhatározta, hogy férjhez megy hozzá, még akkor is, ha a szülei elleneznék.

Tom'un ebeveynleri olmadan müzeye girmesine izin verilmeyeceğinin farkında olmamasının pek mümkün olmadığını düşünüyorum.

Azt hiszem, hogy nagyon valószerűtlen, hogy Tom nem vette tudomásul, hogy a szülei nélkül ne mehet be a múzeumba.