Translation of "Eder" in Chinese

0.015 sec.

Examples of using "Eder" in a sentence and their chinese translations:

Ondan nefret eder.

他恨她。

Tekrar eder misiniz?

你可以再說一遍嗎?

Aoi dans eder.

Aoi在跳舞。

Aşk kör eder.

爱情是盲目的。

- O, Fransızcayı Almancaya tercih eder.
- Fransızcayı Almancaya tercih eder.

他喜歡法語勝過德語。

Müzik kulakları tatmin eder.

音乐悦耳。

Çok seyahat eder misin?

你们经常旅行吗?

Annene kim yardım eder?

谁帮助你母亲?

Tavsiyeme göre hareket eder.

他按照我的建议行事。

O, hızlı hareket eder.

他行动迅速。

Tom çabuk hareket eder.

汤姆动得好快。

Kelimeler düşünceleri ifade eder.

- 語言表達思想。
- 語詞表達思想。

Rezervasyonumu iptal eder misiniz?

你能取消我的預訂嗎?

Tom örümceklerden nefret eder.

汤姆恨蜘蛛。

Onu yememeyi tercih eder.

他宁愿不吃这个。

Demokrasi özgürlüğü teşvik eder.

民主主义鼓励自由。

Çokbilmişlerden herkes nefret eder.

人人讨厌自作聪明的人。

Emily tırmanmaktan nefret eder.

艾米莉恨攀登。

Ona kim yardım eder?

谁帮帮她?

Tom spordan nefret eder.

汤姆恨运动。

Aoi iyi dans eder.

葵舞跳得很好。

- Lucy ara sıra May'i ziyaret eder.
- Lucy bazen May'i ziyaret eder.

露西偶爾拜訪梅。

Aoi çok iyi dans eder.

葵舞跳得很好。

Lastik basıncını kontrol eder misin?

你能檢查一下這個輪胎的氣壓嗎?

Birçok yazar eleştirilmekten nefret eder.

大多數的作家都討厭被批評。

O, günaşırı bizi ziyaret eder.

她每兩天探訪我們。

Annesi daima ona eşlik eder.

她母亲一直陪着她。

O, futbolu beyzbola tercih eder.

他喜歡足球勝過棒球。

Çiftçiler sürekli havadan şikayet eder.

农民总是抱怨天气。

O, bankada para takas eder.

他在银行换钱。

Annem mektuplar yazmaktan nefret eder.

我媽媽討厭寫信。

Onu not eder misin, lütfen?

請你寫下來好嗎?

Kedi elektrik süpürgesinden nefret eder.

猫很讨厌吸尘器。

Bu cümleyi tercüme eder misiniz?

你能翻译这个句子吗?

Her gün kahvaltı eder misin?

你每天吃早餐吗

Onlar bazen bize yardım eder.

他們有時幫我們。

Bu tren dokuzda hareket eder.

這班火車九點鐘發車。

Anahtarlarımı aramama yardım eder misin?

你能帮我找我的钥匙吗?

Papağanlar insan konuşmasını taklit eder.

鸚鵡懂得模仿人類說話。

İki kere iki dört eder.

二乘以二等于四。

O, birayı şaraba tercih eder.

她喜欢啤酒胜过葡萄酒。

Bu eşya ağırlığınca altın eder!

這個東西很有價值。

Tom Mary'ye yardım eder mi?

- Tom幫助Mary ?
- Tom幫不幫助Mary?
- Tom幫助Mary嗎?

Şahsi bir çek kabul eder misiniz?

你收私人支票嗎?

Gökyüzünde uçmayı hiç hayal eder misin?

你曾經夢想在天空飛翔嗎?

Helen her Pazar amcasını ziyaret eder.

海倫每個星期天探望她的叔叔。

Başka bir otel tavsiye eder misiniz?

你能推薦另一家旅館嗎?

Bu akşam beni misafir eder misin?

今晚可以住你家嗎?

Mary saçlarını sarıya boyamayı tercih eder.

玛丽更想把头发染成金色。

Bu ülkeyi sık sık ziyaret eder.

她经常来这个国家。

Ona beni aramasını rica eder misin?

你能请她打电话给我吗?

Yatak bir sürü yer işgal eder.

床占了很多空間。

On dakika bana yardım eder misiniz?

你可以帮我十分钟吗?

Bu masayı taşımama yardım eder misin?

你能幫我搬這張桌子嗎?

Aç domuz meşe palamutları hayal eder.

飢餓的豬夢到橡樹子。

Uçak on dakika içinde hareket eder.

- 飛機十分鐘後起飛。
- 飞机十分钟后起飞。

Yirmi dolar yüz kırk yuan eder.

二十美金等于一百四十元。

Her yıl binlerce yabancı Japonya'yı ziyaret eder.

每年有成千上万的外国人访问日本。

O benim mektuplarımı açmaya nasıl cüret eder!

他怎么敢拆我的信!

Nereye giderse gitsin köpeği onu takip eder.

- 他走到哪裏,他的狗就跟到哪裏。
- 不管他去哪儿,他的狗就随着走。

Çocuklar anne-babalarından çok yaşıtlarını taklit eder.

比起父母,儿童更喜欢模仿自己的同龄人。

Programları şu insanlara vermeme yardım eder misin?

你能帮我给这些人分发节目单吗?

Doğru olsa bile çok az fark eder.

就算是真的,也沒有多大的關係。

- Japonya yurtdışından birçok önemli ham madde ithal eder.
- Japonya yurt dışından çeşitli ham maddeleri ithal eder.

日本從國外進口各種原料。

- Herkes Henry'ye saygı duyar.
- Herkes Henry'ye hürmet eder.

每的人都尊敬亨利。

Eğer Ted burada olsa, odayı temizlememize yardım eder.

如果Ted在这儿,他就能帮我们打扫房间了。

Tom Boston'a gittiği her zaman Mary'yi ziyaret eder.

湯姆每次去波士頓都去看瑪麗。

O, her zaman yaptığı her şeyde acele eder.

他做事總是從容不迫的。

Erkek kardeşim bazen bana ev ödevimde yardım eder.

我哥哥有時會教我做功課。

Diğerleri yenilik ararken, bazı insanlar uygunluk tercih eder.

有些人喜欢循规蹈矩,而有些人总喜欢寻求刺激。

O yaz sıcağı sırasında bir kravat takmaktan nefret eder.

在炎热的夏季他十分讨厌打领带。

Işık dünyanın etrafında bir saniyenin 7.5 katı hızında seyahat eder.

光一秒鐘能夠環繞地球七圈半。

O benden nefret eder ve ben de ondan nefret ederim!

他恨我。我也恨他!

- Geçmeme izin verir misin?
- Çekilebilir misin?
- Geçmeme müsaade eder misiniz?

能让我过去吗?

Annem benim şanslı numaralarımdansa loto makinesinin keyfi seçimini tercih eder.

我母亲宁愿选彩票机上的任意数字,也不选我的幸运数字。

Babam her zaman kendilerine yardım edenlere Allah yardım eder dedi.

我父親總是說天助自助者。

Altmış dakika bir saat eder ve bir dakika altmış saniyeden oluşur.

六十分钟为一小时,一分钟由六十秒组成。

- Bir artı iki üç eder.
- Bir ile ikiyi toplarsanız sonucu üç olur.

一加二等于三。

Siz bir şeyi kanıtlamaya çalışırken, bu onun doğru olduğunu bilmenize yardım eder.

當你試圖去證明某件事, 有助於了解它是真的。

- Herkes ikinci bir şansı hak eder.
- Herkes ikinci bir şansı hak ediyor.

每個人都值得被給予第二次機會。

- Koyu bulutlar yağmura işaret eder.
- Kara bulutlar yağmurun belirtisidir.
- Kara bulutlar yağmur habercisidir.

乌云是下雨的征兆。

Bu öğleden sonra kütüphaneye gidersen, lütfen oradayken benim için iki kitabı iade eder misin?

你今天下午去圖書館的話,可以順道替我還兩本書嗎?

O çok pratik bir insan olduğu için, sık sık onun arkadaşlarının arabalarını tamir eder.

她作为一个喜欢动手实践的人常常把朋友的汽车修好。

- O, kahvaltısını sık sık orada yer.
- Kahvaltısını sıklıkla orada eder.
- Kahvaltısını çoğu kez orada yapar.

他常常在那裡吃早餐。

- Onu tekrar söyler misin?
- Tekrar eder misin?
- Tekrar söyler misin?
- Tekrar edebilir misin?
- Tekrar söyleyebilir misin?

你可以再說一遍嗎?

Her yıl, örgüt Frizyen dilinde yazılmış kitapları satmak için kapıdan kapıya giden gönüllülerle ilgili çok sayıda toplantı organize eder.

每年,這個機構組織很多會議的志工挨家挨戶地賣菲仕蘭書。