Translation of "Yalvardı" in German

0.007 sec.

Examples of using "Yalvardı" in a sentence and their german translations:

Gelmem için yalvardı.

Sie bat mich zu kommen.

Hayatı için yalvardı.

Er bettelte um sein Leben.

O hayatı için yalvardı.

Sie bettelte um ihr Leben.

Onunla gitmem için yalvardı.

Er flehte mich an, ihn zu begleiten.

Tom merhamet için yalvardı.

Tom flehte um Gnade.

Tom kalmamız için yalvardı.

Tom flehte uns an, zu bleiben.

Tom hayatı için yalvardı.

Tom bettelte um sein Leben.

Ona kalması için yalvardı.

Sie flehte ihn an, zu bleiben.

Tom, gelmek için bana yalvardı.

Tom flehte mich an zu kommen.

Adam kendini savunmak için yalvardı.

- Der Mann berief sich auf Notwehr.
- Der Mann plädierte auf Notwehr.

Adam para için bana yalvardı.

Der Mann bettelte mich um Geld an.

O, onunla gitmem için yalvardı.

Sie flehte mich an mitzukommen.

Mary onunla gitmem için yalvardı.

Maria flehte mich an mitzukommen.

Onunla gitmemiz için bize yalvardı.

- Er bat uns, mit ihm zu gehen.
- Er bat uns mitzukommen.

O, ona gitmemesi için yalvardı.

Sie flehte ihn an, nicht zu gehen.

Yaşlı adam para için bana yalvardı.

Der alte Mann bettelte mich um Geld an.

O, oraya gitmemesi için ona yalvardı.

Sie bat ihn, nicht dorthin zu gehen.

Tom onunla gitmem için bana yalvardı.

Tom flehte mich an, mit ihm zu kommen.

O onun geri gelmesi için yalvardı.

Er flehte sie an zurückzukommen.

Tom Mary'ye onu affetmesi için yalvardı.

Tom flehte Maria an, ihm zu verzeihen.

Tom bir şey söylememesi için Mary'ye yalvardı.

Tom flehte Maria an, nichts zu sagen.

Karısı herhangi bir risk almaması için ona yalvardı.

Seine Frau bat ihn, kein Risiko einzugehen.

Tom Mary'ye ona bir şans daha vermesi için yalvardı.

Tom flehte Maria an, ihm noch eine Chance zu geben.

O onun ebeveynlerine bir şey söylememesi için ona yalvardı.

Er flehte sie an, seinen Eltern nichts zu sagen.

"Bunu yaptın mı?" "Hayır, Tom yapmamam için bana yalvardı."

„Hast du’s getan?“ – „Nein, Tom hat mich bekniet, es zu lassen.“

- Tom Mary'nin kalması için yalvardı.
- Tom Mary'den kalmasını rica etti.

Tom flehte Maria an zu bleiben.

Napolyon'a yönetimi devralmak için bir an önce geri dönmesi için yalvardı.

bat er Napoleon, so bald wie möglich zurückzukehren, um das Kommando zu übernehmen.