Translation of "Saatine" in German

0.005 sec.

Examples of using "Saatine" in a sentence and their german translations:

- Tom saatine bakıp durdu.
- Tom saatine bakıp duruyordu.
- Tom habire saatine bakıyordu.

Tom sah immer wieder auf seine Armbanduhr.

O saatine baktı.

Er sah auf seine Uhr.

Tom saatine baktı.

Tom sah auf seine Uhr.

Tom tekrar saatine baktı.

Tom schaute wieder auf seine Uhr.

Tarifede varış saatine baktım.

Ich schlug die Ankunftszeit im Fahrplan nach.

Saatine bakıp bir çay daha söyledi.

Er blickte auf seine Uhr und bestellte noch einen Tee.

Saatimi her sabah istasyon saatine göre ayarlarım.

Ich stelle meine Uhr jeden Morgen nach der Bahnhofsuhr.

O çok değerli bir kol saatine sahip.

Er besitzt eine sehr wertvolle Armbanduhr.

Tom genellikle günün bu saatine kadar sarhoştur.

Tom ist zu dieser Zeit gewöhnlich betrunken.

Tom saatine baktığında ne kadar geç olduğunu gördüğüne şaşırmıştı.

Als Tom einen Blick auf seine Armbanduhr warf, war er überrascht, wie spät es war.

Ben saat kullanmıyorum ama saat kullananlar hemen bir kol saatine baksınlar

Ich benutze keine Uhr, aber Beobachter sollten sofort auf eine Armbanduhr schauen.

Tom saatine baktı ve öğle yemeği vaktine sadece beş dakikası kaldığını gördü.

Tom sah auf seine Uhr und bemerkte, dass ihm nur noch fünf Minuten bis zum Mittagessen blieben.