Translation of "Manyetik" in German

manyetik kutuplar

Magnetpole

manyetik kutbu vardı

hatte einen Magnetpol

manyetik zayıflaşmaya uğrayıp

magnetischer Schwächung ausgesetzt sein

manyetik alandan faydalanıyorlar

Sie nutzen das Magnetfeld

manyetik alan olduğunu söylesin

Lassen Sie mich sagen, dass es ein Magnetfeld gibt

Biz manyetik alan diyoruz

Wir nennen es das Magnetfeld

manyetik kuzey kutbunu gösterir

zeigt magnetischen Nordpol

manyetik zayıflaşma adı verilir.

magnetische Dämpfung genannt.

manyetik alanı var fakat

hat aber ein magnetisches Feld

manyetik kuzey kutbunu buluyor

findet den magnetischen Nordpol

manyetik kutuplar yer değiştirdiğinde

wenn sich Magnetpole bewegen

manyetik kutupların yer değiştirmesi

Verschiebung der Magnetpole

Manyetik rezonans görüntülemesi negatifti.

Das Ergebnis der MRT-Untersuchung war negativ.

manyetik alan nedir onu anlatmadık

Was ist das Magnetfeld, das wir nicht gesagt haben

manyetik alan ne işe yarıyor

Was macht das Magnetfeld?

manyetik kuzey kutbundan içeriye giriyor

vom magnetischen Nordpol hereinkommen

Birde manyetik kuzey kutbu var

Es gibt einen magnetischen Nordpol

Bu manyetik alanların yer değiştirmesinin

die Verschiebung dieser Magnetfelder

Eğer ki o manyetik zayıflama

wenn diese magnetische Dämpfung

Manyetik bir çekimle birbirlerine çekildiler.

Sie zogen sich magnetisch an.

Kutupların etrafını saran manyetik hatları aydınlatırlar.

Sie erleuchten die Magnetfeldlinien, die sich um die Pole ziehen.

O zaman manyetik alana bir bakalım

Schauen wir uns das Magnetfeld an

Sürekli yeni yeni manyetik alanalar üretiyor.

ständig neue Magnetfelder erzeugen.

Kuzey kutbu demişken manyetik kuzey kutbu

Magnetischer Nordpol Sprechender Nordpol

Biz her yıl %10 manyetik zayıflaşıyoruz

Wir werden jedes Jahr um 10% magnetisch geschwächt

Marsın da manyetik bir alanı vardı

Marsin hatte auch ein Magnetfeld

çünkü manyetik zayıflaşma çok hızlı ilerliyor

weil die magnetische Dämpfung sehr schnell voranschreitet

O zaman coğrafi kutup ile manyetik kutup

dann der geografische Pol und der Magnetpol

Günümüzde manyetik kutup ile coğrafi kutup arasında

heutzutage zwischen Magnetpol und geografischem Pol

Yılda 15 km değişiyordu bu manyetik kutup

Dieser Magnetpol änderte sich 15 km pro Jahr

Öyleyse dünyanın etrafında bir manyetik alan var.

Rings um die Erde besteht also ein Magnetfeld.

Güvercinler dünyadaki manyetik alanının yardımıyla evlerine dönebilirler.

Tauben finden den Heimweg mithilfe des Magnetfeldes der Erde.

Süper iletken mıknatıslar, yoğun manyetik alanlar üretebilir.

Supraleitende Magnete können Magnetfelder erzeugen.

Bu yüzden dünyanında dev bir manyetik alanı var

Es gibt also ein riesiges Magnetfeld in Ihrer Welt

Yani coğrafi kutup ile manyetik kutup birbirinden farklı

Das heißt, der geografische Pol und der Magnetpol unterscheiden sich voneinander.

Az önce söylemiştim manyetik alan bir kutuptan çıkıyor

Ich habe gerade gesagt, dass das Magnetfeld aus einem Pol kommt

üstelik bir de manyetik kutuplar da yer değiştiriyor

Darüber hinaus verschieben sich Magnetpole

Mıknatısların, tabii ki, etrafında bir manyetik alanı vardır.

Natürlich haben die Magnete ein Magnetfeld um sich herum.

Tabi bu olay manyetik alanların yer değiştirmesinden kaynaklı oluşuyor

Natürlich wird dieses Ereignis durch die Verschiebung von Magnetfeldern verursacht

Yani manyetik kutbu hissederek yön tayinlerini buna göre yapıyorlar

so fühlen sie den Magnetpol und richten ihre Richtung entsprechend aus

Işte bu da manyetik kuzey kutbunun yer değiştirmesinden kaynaklı

Dies ist auf die magnetische Nordpolverschiebung zurückzuführen

Güney manyetik alanı her 11 yılda 1 yer değiştiriyor

Das südliche Magnetfeld ändert sich alle 11 Jahre

Juno Jüpiter'in yer çekiminin ve manyetik alanlarının haritasını yapacak.

Juno wird die Gravitations- und Magnetfelder des Jupiter vermessen.

Güneş lekeleri güneş manyetik alanının çok güçlü olduğu Güneş bölgeleridir.

Die Sonnenflecken sind Bereiche auf der Sonne, wo das Sonnenmagnetfeld sehr stark ist.

Uçuşsal paralellik ve manyetik alan gibi şeylerle pek de alakası yok

Nicht viel mit Flugparallelen und Magnetfeldern zu tun

Ben bütün gün bilgisayar ekranı önünde otururum, bu yüzden elektro-manyetik dalgalar tarafından oldukça şiddetli şekilde bombardıman edilirim.

Da ich den ganzen Tag vor einem Computerbildschirm hocke, werde ich ganz schön von elektromagnetischen Wellen unter Beschuss genommen.