Translation of "Koşmak" in German

0.007 sec.

Examples of using "Koşmak" in a sentence and their german translations:

Ben koşmak istiyorum.

Ich möchte laufen.

Tom koşmak istiyor.

- Tom will rennen.
- Tom will laufen.

Koşmak zorunda kalacağım.

Ich muss laufen.

Etrafta koşmak yok.

Nicht herumrennen!

Tom koşmak zorundaydı.

Tom musste laufen.

Koşmak iyi bir egzersizdir.

- Rennen ist ein gutes Training.
- Laufen ist ein gutes Training.

Ken hızlı koşmak zorundadır.

Ken muss schnell rennen.

Koşmak sağlık için iyidir.

Laufen ist gut für die Gesundheit.

- Kaçmak zorundayım.
- Koşmak zorundayım.

Ich muss rennen.

Benimle koşmak için gel.

Komm, lauf mit mir.

Koşmak için köpek para almaz.

- Kein trottelnder Hund ist gewohnt, dass man ihn mit Geld entlohnt.
- Kein Hund nimmt Geld für sein Trotteln.
- Fürs Laufen nimmt ein Hund kein Geld.

Tom canının koşmak istemediğini söylüyor.

Tom sagt, dass ihm nicht nach Joggen ist.

Tom'a yetişmek için koşmak zorunda kaldım.

Ich musste laufen, um Tom einzuholen.

Hey, sen! Havuzun etrafında koşmak yok!

He, du! Beim Schwimmbecken nicht rennen!

Hey sen ! Havuz başında koşmak yok !

Hey du! Renn nicht um den Pool herum!

çünkü başarı peşinde koşmak ve başarısızlık riski

Indem ich Erfolg anstrebte und Niederlagen riskierte,

Benim için bu kadar hızlı koşmak imkânsız.

- So schnell kann ich nicht laufen.
- So schnell kann ich nicht rennen.

Onun bir maraton koşmak için yeterli dayanıklılığı vardı.

Er hatte genug Ausdauer, um einen Marathon zu laufen.

On bin metre koşmak için büyük tahammüle ihtiyacın var.

- Wir brauchen eine große Ausdauer, um zehntausend Meter zu laufen.
- Man braucht ein großes Durchhaltevermögen, um zehntausend Meter zu laufen.

- Koşmayı bırak, yürüyemiyorum bile.
- Koşmak şöyle dursun, yürüyemiyorum bile.

Ich kann gar nicht gehen, geschweige denn rennen.