Translation of "Kaçmak" in German

0.005 sec.

Examples of using "Kaçmak" in a sentence and their german translations:

Kaçmak zorundayım.

Ich muss weglaufen.

Canım kaçmak istedi.

Mir war danach, wegzurennen.

Kaçmak cevap değildir.

Abhauen ist auch keine Lösung.

Gecenin tehlikelerinden kaçmak için...

Lautlos schweben sie von Baum zu Baum...

Kaçmak için yol yok.

Es gibt kein Entkommen.

Tom kaçmak için umutsuzdu.

Tom wollte unbedingt entkommen.

- Kaçmak zorundayım.
- Koşmak zorundayım.

Ich muss rennen.

Problemlerinden kaçmak, kazanamayacağın bir yarıştır.

Vor seinen Problemen davonzulaufen, ist ein Rennen, das man nie gewinnen wird.

Diğerleri dini zulümden kaçmak için geldi.

Andere konnten der religiösen Verfolgung entfliehen.

Veya insanların korkunç zorbalığından kaçmak istemeleri olarak yorumluyor.

Oder Einzelne, die der Grausamkeit durch Menschen entkommen wollen.

Prenses saraydan kaçmak için bir oğlan gibi giyindi.

- Die Prinzessin verkleidete sich als Knabe, um aus dem Palast zu entkommen.
- Die Königstochter verkleidete sich als Knabe, um aus dem Palast zu entkommen.

O kış, Sırp Ordusu'nun kalıntıları Arnavut dağlarından kaçmak. Onların

In diesem Winter die Überreste der serbischen Armee Flucht durch die albanischen Berge. Ihr

Tom kızgın ayıdan kaçmak için elinden geldiği kadar hızlı koştu.

Tom rannte, so schnell er konnte, um dem wütenden Bären zu entkommen.

Kaçmak isterler ama bazen gitmeden biraz zarar vermek isterler. Saldırılarda bunu görüyoruz.

Sie wollen weg, aber manchmal wollen sie Schaden anrichten, das sieht man bei Angriffen.

Laura son dakikada sadece arkasını dönmek ve kaçmak için yaklaşıyor numarası yaptı.

Laura tat so, als ob sie näher käme, nur um sich dann im letzten Augenblick umzudrehen und wegzurennen.