Translation of "Kedinin" in German

0.004 sec.

Examples of using "Kedinin" in a sentence and their german translations:

Kedinin adı nedir?

- Wie heißt eure Katze?
- Wie heißt deine Katze?
- Wie heißt Ihre Katze?

- Tom kedinin başını okşadı.
- Tom kedinin kafasını okşadı.

Tom streichelte der Katze den Kopf.

Bir kedinin dili pürüzlüdür.

Die Zunge einer Katze fühlt sich rau an.

Kedinin iki kulağı var.

Die Katze hat zwei Ohren.

Çocuk, kedinin kuyruğuna vurdu.

Das Kind erwischte die Katze am Schwanz.

Kedinin miyavladığını duydunuz mu?

Hast du die Katze miauen gehört?

Kedinin boynunun etrafında kurdele vardı.

Die Katze trug ein Halsband.

Bir kedinin iki kulağı vardır.

- Eine Katze hat zwei Ohren.
- Die Katze hat zwei Ohren.

Bu tür kedinin kuyruğu yoktur.

Diese Katzenart hat keinen Schwanz.

Kedinin odama girmesine izin verdim.

Ich ließ die Katze in mein Zimmer.

Bir kedinin pencereyi tırmaladığını duyabiliyorum.

- Ich höre eine Katze, die an das Fenster kratzt.
- Ich kann eine Katze am Fenster kratzen hören.

Köpeğim bir kedinin hayalini kuruyor.

Mein Hund träumt von einer Katze.

Her kedinin kendi kişiliği var.

Jede Katze hat ihre eigene Persönlichkeit.

Bir kedinin yedi canı vardır.

Eine Katze hat sieben Leben.

Ben kedinin içeri girmesine izin verdim.

Ich erlaubte der Katze hereinzukommen.

Tom, ağaçta bir kedinin miyavladığını duydu.

Tom hörte eine Katze, die auf dem Baum miaute.

Tom benim siyah erkek kedinin adıdır.

Tom ist der Name meines schwarzen Katers.

Kedinin kaçmasına izin verme. Kapıyı kapa!

Lass die Katze nicht entkommen. Schließ die Tür!

Tom kedinin içeri girmesine izin verdi.

Tom ließ die Katze herein.

Tom kedinin çantasından çıkmasına izin verdi.

- Tom hat die Katze aus dem Sack gelassen.
- Tom ließ die Katze aus dem Sack.

Masanın üstünde bir kedinin ayak izleri var.

Auf dem Tisch sind die Pfotenabdrücke einer Katze.

Bir kedinin bir köpeğin peşinden koştuğunu gördüm.

Ich habe eine Katze einem Hund hinterherlaufen sehen.

Tom kedinin içeri girmesi için kapıyı açtı.

Tom öffnete die Tür, um die Katze hereinzulassen.

Bir kedinin bir kuyruğu ve dört bacağı var.

Eine Katze hat einen Schwanz und vier Beine.

Romalı bir kedinin, Romalı bir miyavlaması var mı?

Hat eine römische Katze ein römisches Maunzen?

- Bir kedi dokuz canlıdır.
- Bir kedinin dokuz canı vardır.

Eine Katze hat neun Leben.

O, bir oğlan, bir kız ve bir kedinin hikayesi.

Es ist die Geschichte eines Jungen, eines Mädchens und einer Katze.

Kedinin fareyle oynadığı gibi benimle oynamayı bırak ve bana haberleri aktar.

Hör auf, mit mir Katz und Maus zu spielen, und sage, was los ist!

- At ölür, itlere bayram olur.
- Kedinin olmadığı yerde fareler cirit atar.

- Ist die Katze aus dem Haus, tanzen die Mäuse auf dem Tisch.
- Wenn die Katze nicht zu Hause ist, hat die Maus freien Lauf.

Siyah bir kedinin uğur mu, uğursuzluk mu getirdiği, senin insan mı, fare mi olmana bağlıdır.

Ob eine schwarze Katze ein Glücksbringer oder ein böses Vorzeichen ist, hängt davon ab, ob du ein Mensch oder eine Maus bist.