Translation of "Kazandığını" in German

0.003 sec.

Examples of using "Kazandığını" in a sentence and their german translations:

O kazandığını biriktirir.

Er spart das, was er verdient.

Çok para kazandığını duydum.

Ich habe gehört, du schwimmst in Geld.

İyi para kazandığını duydum.

Ich habe gehört, dass du gut verdienst.

Kimin kazandığını tahmin et.

Rate mal, wer gewonnen hat!

Tom kazandığını iddia etti.

Tom behauptet, dass er gewonnen hat.

Tom kazandığını iddia ediyor.

Tom behauptet, er habe gewonnen.

Çünkü medya onlara savaşı kazandığını anlatıyordu

Weil die Medien ihnen sagten, sie hätten den Krieg gewonnen

O, genetik piyangoyu kazandığını kabul ediyor.

Sie gibt zu, im Lotto der Gene eine Siegerin zu sein.

Birilerine ne kadar para kazandığını sormak kabalıktır.

Es ist unhöflich, jemanden nach seinem Einkommen zu fragen.

Bazıları savaşı kimin kazandığını umursamadığını açıkça söyledi.

Einige sagten freiheraus, dass es sie nicht kümmere, wer den Krieg gewonnen habe.

Edebiyatta son Nobel Ödülünü kimin kazandığını biliyor musun?

Wissen Sie, wer den letzten Literaturnobelpreis bekommen hat?

Tom, Mary'nin ne kadar para kazandığını bildiğini düşünüyor fakat Mary Tom'un onun kazandığını düşündüğünden çok daha fazla kazanıyor.

Tom glaubt zu wissen, wie viel Geld Maria verdient, aber sie verdient ein ganzes Stück mehr, als er glaubt.

Tom yarışmayı kazandığını hayal etti fakat onun ödülü çalındı.

Tom träumte, dass er den Wettbewerb gewonnen, dass man aber seinen Preis gestohlen hätte.

Bazıları onun kaybettiğini bazıları kazandığını söylüyor ama sorun bu değil.

Manche sagen, er hätte verloren, andere, er hätte gewonnen — doch darum geht es gar nicht.

Onun bu ilişkiden bir şeyler kazandığını düşünmek ilk başta çok zordu.

Unvorstellbar, zu denken, dass er etwas von dieser Beziehung hatte.