Translation of "Kafam" in German

0.009 sec.

Examples of using "Kafam" in a sentence and their german translations:

Kafam güzelleşiyor.

- Ich werde high.
- Ich werd' dicht.

Kafam karıştı.

- Ich war verwirrt.
- Ich war durcheinander.

Gerçekten kafam karıştı.

Ich bin wirklich verwirrt.

Biraz kafam karıştı.

Ich bin ein bisschen verwirrt.

Şimdi kafam karıştı.

Jetzt bin ich verwirrt.

Kafam çok karışık.

Ich bin so verwirrt!

Kafam biraz ağrıyor.

Mir tut der Kopf etwas weh.

Kafam bom boş.

- Ich habe ein Brett vor dem Kopf.
- Ich kann nicht klar denken.

Benim kafam karıştı.

Ich bin verwirrt.

Gerçekten kafam karışmıştı.

Ich war einfach baff.

Kafam tamamen karıştı.

Ich bin völlig verwirrt.

Önce kafam karıştı.

Zuerst war ich verwirrt.

Kafam çatlayacak gibi.

Als ob mein Kopf zerspringen würde.

Sadece kafam karışmıştı.

Ich war einfach verwirrt.

Umutsuzum ve kafam karışık.

Ich bin verzweifelt und verwirrt.

Benim gerçekten kafam karışmıştı.

Ich war wirklich verwirrt.

Korkutuldum ve kafam karıştı.

Ich hatte Angst und war verwirrt.

- Başım dönüyor.
- Kafam dönüyor.

Mir ist schwindelig.

- Benim de senin kadar kafam karıştı.
- Senin kadar kafam karışmış durumdayım.

Ich bin genauso verwirrt wie du.

Onun sorularıyla kafam çok karıştı.

Seine Fragen haben mich sehr verwirrt.

Öyle görünüyor ki kafam karıştı.

Anscheinend habe ich Mist gebaut.

Onun sorusuyla kafam son derece karıştı.

- Ich wurde von der Frage fürchterlich verwirrt.
- Die Frage hatte mich gewaltig verwirrt.

Kafam karıştı. Ben şimdi ne yapıyorum?

Ich bin ganz verwirrt. Was mache ich jetzt bloß?

Sana yürekten âşık olduğumda kafam çalışmayı bıraktı.

Als ich mich unsagbar in dich verliebte, hat mein Verstand aufgehört zu funktionieren.

- Tamamen kafam karıştı.
- Ben karman çormanım.
- Aklım karmakarışık.

- Ich bin ganz durcheinander.
- Ich bin völlig verwirrt.

- Üzgünüm, dalmışım.
- Kusura bakma, kafam başka bir yerdeydi.

Entschuldige! Ich war gedanklich woanders.

- Ben hâlâ biraz sarhoşum.
- Hâlâ kafam biraz karışık.

Ich bin immer noch ein wenig benommen.

Kafam karıştı, şüphelerimi nereye yönlendireceğimi bilmediğimi itiraf etmeliyim.

Verwirrt muss ich gestehn, dass ich nicht weiß, wohin ich meinen Argwohn richten soll.

Yüksek morfinden kafam iyi halde daha sonra ne olacağını düşünüyordum.

versuchte ich zu verstehen, was vor sich ging.

- Kafam bugün iyi çalışmıyor anlaşılan.
- Bugün aklım iyi çalışıyor gibi görünmüyor.

Mein Verstand scheint heute nicht gut zu funktionieren.