Translation of "Fırsattan" in German

Fırsattan yararlanmalısın.

- Du musst diese Gelegenheit beim Schopfe fassen!
- Du musst diese Gelegenheit ausnutzen!

O, fırsattan yararlandı.

- Er nutzte die Gelegenheit.
- Er ergriff die Gelegenheit beim Schopfe.

Bu fırsattan yararlanmalısın.

Du solltest diese Gelegenheit nutzen.

Fırsattan tam olarak faydalandı.

Sie nutzte die Gelegenheit voll aus.

Bu fırsattan yararlanmak istiyorum.

Ich würde diese Gelegenheit gerne nutzen.

Bu fırsattan yararlansanız iyi olur.

Diese Gelegenheit solltest du besser am Schopfe fassen.

İngilizcemi geliştirmem için her fırsattan yararlandım.

Ich nahm jede Gelegenheit wahr, mein Englisch zu verbessern.

Ben işbirliğinizden dolayı hepinize teşekkür etmek için bu fırsattan yararlanmak istiyorum.

Ich möchte diese Gelegenheit dazu benützen, Ihnen allen für Ihre Mitarbeit zu danken.

Tom Mary'nin ona verdiği fırsattan yararlanmanın iyi bir fikir olduğunu düşündü.

Tom hielt es für klug, die Gelegenheit, die Maria ihm bot, auszunutzen.