Translation of "Bekâr" in German

0.003 sec.

Examples of using "Bekâr" in a sentence and their german translations:

O bir süredir bekâr.

Sie ist schon seit einiger Zeit alleinstehend.

Tom ölene kadar bekâr kaldı.

Tom blieb bis zu seinem Tode Junggeselle.

Bildiğim kadarıyla, o hâlâ bekâr.

- Soweit ich weiß, hat sie noch nicht geheiratet.
- Soweit ich weiß, ist sie noch ledig.

O evli mi yoksa bekâr mı?

Ist er verheiratet oder ledig?

Çocuklarla, çocuklarını büyütmek için çalışan bekâr annelerle.

Vor allem mit alleinerziehenden Müttern.

- Mary bekâr bir anne.
- Mary çocuklu bir dul.

Mary ist eine alleinerziehende Mutter.

- Sizin üçünüz bekâr mısınız?
- Sizin üçünüz bekar mısınız?

Seid ihr alle drei Junggesellen?

Harvard'ın bilim adamları, çocuk sahibi olan veya olmayan 58 bekâr ve evli erkek tükürüğündeki erkek hormon miktarını ölçtü.

Wissenschaftler der Universität Harvard haben die Menge männlichen Hormons im Speichel von 58 ledigen und verheirateten Männern mit oder ohne Kinder gemessen.