Translation of "Bekar" in Spanish

Tom bekar.

Tom es soltero.

Bekar mısın?

- ¿Estás soltero?
- ¿Está soltera?

O hâlâ bekar.

Ella todavía es soltera.

O, hâlâ bekar.

Él es soltero todavía.

Tom bekar mı?

¿Tom es soltero?

- O bekar.
- O evlenmemiş.

- Él no está casado.
- Él está soltero.

Hayatı boyunca bekar kaldı.

Él estuvo soltero toda la vida.

O bekar bir anne.

Ella es una madre soltera.

O genç ve bekar.

Él es joven y está soltero.

O hâlâ bekar mı?

¿Sigue soltero?

Bekar olmaktan nefret ediyorum.

- Odio estar soltero.
- Odio estar soltera.

Tom hâlâ bir bekar.

Tomás todavía hace vida de soltero.

- Onun bekar olduğunu duymaktan dolayı mutluyum.
- Onun bekar olduğunu duyduğuma sevindim.

Me alegra oír que ella sea soltera.

Evli misin yoksa bekar mısın?

¿Estás casado o soltero?

O adam kesinlikle bir bekar.

Ese hombre es definitivamente un estudiante de universidad.

Bütün hayatı boyunca bekar kaldı.

Ella permaneció soltera toda su vida.

Tom bekar ve hiç evlenmedi.

Tom es soltero y nunca ha estado casado.

O, bütün hayatı boyunca bekar kaldı.

Él se quedó soltero toda su vida.

Tom bekar olmadığını hemen Mary'ye söylemeliydi.

Tom debió haberle dicho enseguida que él no era soltero.

Ben otuz yaşında bekar bir kadınım.

Soy una mujer soltera de treinta años.

O, iki çocuklu bekar bir anne.

Ella es madre soltera de dos hijos.

O bekar mı yoksa evli mi?

¿Es soltera o está casada?

Onun bekar olduğunu duymaktan dolayı mutluyum.

Me alegra oír que ella sea soltera.

Evli kişiler bazen bekar olmayı diler.

A veces los casados desearían ser solteros.

Tom tüm yaşamı boyunca bekar kaldı.

Tom permaneció soltero toda su vida.

- Tom ve Mary her ikisi de hâlâ bekar.
- Hem Tom hem de Mary hâlâ bekar.

Tom y Mary son ambos solteros aún.

- Tom tek kalmak istiyor.
- Tom bekar kalmak istiyor.

Tom quiere seguir soltero.

Onunla mutsuz bir hayat yaşamaktansa bekar kalmayı tercih ederim.

Prefiero quedarme soltera a tener una vida de infelicidad junto a él.

- Tom'un bekar olup olmadığından şüpheliyim.
- Tom'un bekâr olduğunu sanmıyorum.

Dudo que Tom sea soltero.

- Dört çocuklu bekar bir anneyim.
- Ben dört çocuğun tek annesiyim.

Soy madre soltera de cuatro niños.

"Bekar mısın?" "Teknik olarak evet, ama bu cuma bir randevum var."

¿Sos soltero? Técnicamente sí, pero tengo una cita este viernes.