Translation of "Babasından" in German

0.004 sec.

Examples of using "Babasından" in a sentence and their german translations:

O, babasından korkar.

Er hat Angst vor seinem Vater.

İşi babasından devraldı.

- Er hat das Geschäft seines Vaters übernommen.
- Er übernahm die Firma von seinem Vater.
- Er übernahm das Geschäft von seinem Vater.

Tom babasından korkuyor.

Tom hat Angst vor seinem Vater.

O, babasından korkuyor.

Er hat Angst vor seinem Vater.

O, babasından çok bahseder.

Er redet viel über seinen Vater.

Babasından işi miras aldı.

Er erbte das Geschäft von seinem Vater.

O, babasından daha kısa.

Er ist kleiner als sein Vater.

Tom babasından daha uzun.

Tom ist größer als sein Vater.

Tom babasından çok korkuyor.

Tom hat große Angst vor seinem Vater.

- O, babasından daha az akıllı değil.
- Bilgeliği babasından geri kalır değil.

Er ist genauso weise wie sein Vater.

O, anne ve babasından bağımsızdır.

Sie ist unabhängig von ihren Eltern.

O, babasından daha uzun boyludur.

Er ist größer als sein Vater.

Mary, Tom'un anne babasından hoşlanmadı.

Maria mochte Toms Eltern nicht.

Tom'un anne babasından nefret ediyorum.

Ich hasse Toms Eltern.

Tom işletmeyi babasından miras aldı.

Tom erbte das Geschäft von seinem Vater.

O, babasından daha az sabırsız.

Er ist weniger ungeduldig als sein Vater.

O, onun babasından daha yaşlı.

Er ist älter als ihr Vater.

Tom çiftliğini babasından miras aldı.

Tom hat den Hof von seinem Vater geerbt.

Tom o huyu babasından aldı.

Tom hat die Gewohnheit von seinem Vater übernommen.

Babasından kendisini mağazaya götürmesini rica etti.

Er bat seinen Vater, ihn zum Laden zu bringen.

Tom hiç babasından söz etti mi?

Hat Tom je über seinen Vater gesprochen?

Anne babasından ekonomik olarak bağımsız değildir.

Er ist wirtschaftlich nicht unabhängig von seinen Eltern.

Tom anne ve babasından aldığı harçlıkla yaşıyor.

- Tom lebt von der Zuwendung seiner Eltern.
- Tom lebt von der finanziellen Unterstützung seiner Eltern.

Ana babasından miras kalan bir apartmana henüz taşındı.

Er ist gerade in eine Wohnung gezogen, die er von seinen Eltern geerbt hat.

Tom, anne ve babasından biri olmadan burada olmamalı.

Tom sollte sich nicht ohne einen Elternteil hier herumtreiben.

Tom Mary'nin babasından ona bir bilet almasını rica etti.

- Tom bat Marys Vater, ihm ein Ticket zu kaufen.
- Tom bat Marys Vater, ihm eine Karte zu kaufen.

- Tom babasından sağlam bir sopa yedi.
- Babası Tom'u eşek sudan gelinceye kadar dövmüş.

- Tom wurde von seinem Vater krankenhausreif geschlagen.
- Tom wurde von seinem Vater grün und blau geschlagen.
- Tom wurde von seinem Vater windelweich geprügelt.

- Tom babası tarafından hastanelik edilinceye kadar dövüldü.
- Tom babasından hastanelik oluncaya kadar dayak yemişti.

Tom wurde von seinem Vater krankenhausreif geschlagen.