Translation of "Salonuna" in French

Spor salonuna gittim.

Je suis allé à la salle de sport.

Spor salonuna gitmedi.

Il n'est pas allé au centre de culturisme.

Annem güzellik salonuna gitti.

Ma mère est partie au salon de beauté.

O, spor salonuna yürümedi.

Il n'est pas allé au centre de culturisme.

Ben spor salonuna başlıyorum.

- Je vais à la gym.
- Je pars à la salle de sport.

Spor salonuna ulaşman gerekiyor.

- Il te faut aller à la gym.
- Il vous faut aller à la gym.

Tom mahkeme salonuna yürüdü.

Tom marchait dans la salle d'audience.

- Spor salonuna gitmekten nefret ediyorum.
- Spor salonuna gitmekten nefret ederim.

Je déteste aller à la salle de sport.

Bu gece spor salonuna gidemem.

Je ne peux pas me rendre à la gym, ce soir.

Haftada en az bir kez güzellik salonuna gider.

Elle va au salon de beauté au moins 1 fois par semaine.

Kendi kuzeni Hjorvard, kralın salonuna bir sürpriz, şafak saldırısı yaptı.

Son propre cousin Hjorvard fit une attaque surprise à l'aube sur la salle du roi.

Ben kilo vermek için birkaç yıl önce bir spor salonuna katıldım.

Il y a quelques années, je me suis inscrit dans une salle de sport pour perdre du poids.

Gerçek erkekler aerobik yapmak için değil, ağırlık çalışmak için spor salonuna giderler.

Les vrais mecs vont à la gym pour soulever de la fonte, pas pour faire de l'aérobic.