Translation of "Bilgisayarım" in French

0.004 sec.

Examples of using "Bilgisayarım" in a sentence and their french translations:

Bilgisayarım dondu.

Mon ordinateur s'est figé.

Bilgisayarım yavaş.

Mon ordinateur est lent.

Dün bilgisayarım bozuldu.

Il se trouve que mon ordinateur était en panne hier.

Bir bilgisayarım var.

Je possède un ordinateur.

Bu benim bilgisayarım.

- C'est mon ordinateur.
- Voici mon ordinateur.

Üç bilgisayarım var.

J'ai trois ordinateurs.

Bilgisayarım artık çalışmayacak.

Mon ordinateur ne démarre plus.

Bilgisayarım çok yavaş.

Mon ordinateur est très lent.

Benim bilgisayarım pahalıdır.

Mon ordinateur est cher.

Bilgisayarım artık çalışmıyor.

Mon ordinateur ne fonctionne plus.

Eyvah!! Bilgisayarım bozuldu!

Aaah ! ! Mon ordinateur est cassé !

Bilgisayarım garip davranıyor.

Mon ordinateur se comporte de manière bizarre.

Benim bir bilgisayarım var.

- J'ai un ordinateur.
- Je possède un ordinateur.
- Je dispose d'un ordinateur.

Bilgisayarım en iyi arkadaşımdır.

Mon ordinateur est mon meilleur ami.

Benim bir bilgisayarım yok.

Je n'ai pas d'ordinateur.

Ah, bilgisayarım yine dondu!

- Argl ! Mon ordinateur a encore planté !
- Aah ! Mon ordinateur s'est à nouveau bloqué.

Bilgisayarım aniden çalışmayı durdurdu.

Mon ordinateur a soudain cessé de fonctionner.

Bilgisayarım şimdi iyi çalışıyor.

Mon ordinateur fonctionne au poil, maintenant.

Bilgisayarım bazen aniden kapanıyor.

Mon ordinateur s'éteint parfois soudainement.

O benim bilgisayarım değil.

Ce n'est pas mon ordinateur.

Benim bir dizüstü bilgisayarım var.

- J'ai un carnet de notes.
- Je dispose d'un carnet de notes.
- Je dispose d'un ordinateur portable.

Benim evde bir bilgisayarım yok.

Je n'ai pas d'ordinateur à la maison.

Bilgisayarım tuhaf bir biçimde davranıyor.

Mon ordinateur se comporte de manière bizarre.

Bilgisayarım yazıcıya bağlantılı gibi görünmüyor.

- Mon ordinateur ne semble pas se connecter à l'imprimante.
- Mon ordinateur ne semble pas vouloir se connecter à l'imprimante.
- Mon ordinateur ne paraît pas vouloir se connecter à l'imprimante.

Bilgisayarım için yeni hoparlörlere ihtiyacım var.

J'ai besoin de nouveaux haut-parleurs pour mon ordinateur.

Bilgisayarım çöktü ve o şimdi çalışmayacak.

Mon ordinateur a planté et maintenant il ne démarre plus.

Bilgisayarım birkaç gün önce çalışmayı durdurdu.

Mon ordinateur a cessé de fonctionner il y a quelques jours.

Dünden beri bilgisayarım bir kaçık gibi.

Depuis hier, mon ordinateur se conduit comme s'il était devenu cinglé.

Artık istemediğim eski bir bilgisayarım var.

J'ai un vieil ordinateur dont je ne veux plus.

Belli görevler için bilgisayarım çok yararlı olabilir.

Pour certaines tâches, mon ordinateur peut être bien utile.

Bilgisayarım bir şey için yararlı olmak zorunda.

Il faut bien que mon ordinateur me serve à quelque chose.

Dört bilgisayarım var ama çok eski oldukları için ikisini artık kullanmıyorum.

J'ai quatre ordinateurs, mais deux d'entre eux sont si vieux que je ne les utilise plus.