Translation of "Aktris" in French

Aktris olmaya hevesleniyordu.

Elle avait l'ambition de devenir actrice.

Aktris güzel giyinmişti.

L'actrice était élégamment habillée.

Aktris olmak istiyorum.

- Je veux devenir actrice.
- Je veux devenir comédienne.

Aktris rolünü öğreniyor.

L'actrice apprend son rôle.

Benim hayalim aktris olmaktı.

Mon rêve était de devenir actrice.

O bir aktris oldu.

Elle devint actrice.

Aktris gibi mi görünüyorum?

- Ai-je l'air d'une actrice ?
- Est-ce que je ressemble à une actrice ?

Aktris sözleşmesini öfkeyle yırttı.

L'actrice déchira son contrat avec colère.

Aktris yönetmenle flört etti.

L'actrice flirtait avec le metteur en scène.

Aktris dergiye iftira davası açtı.

L'actrice poursuivit le magazine en justice pour diffamation.

O, bir aktris ile evlendi.

Il s'est marié avec une actrice.

O aktris şirketteki parlayan yıldızdır.

Cette actrice est l'étoile rayonnante de la troupe.

O, bir aktris olmaya niyetlendi.

- Elle eut l'intention de devenir actrice.
- Elle a eu l'intention de devenir actrice.

Onun ünlü bir aktris olduğunu duyuyorum.

J'entends dire qu'elle est une actrice célèbre.

Beyaz giymiş kadın ünlü bir aktris.

- La dame habillée en blanc est une actrice célèbre.
- La femme vêtue de blanc est une actrice renommée.

O aktris her zamanki gibi güzel.

Cette actrice est toujours aussi belle.

Aktris gerçekte olduğundan daha genç görünüyor.

L'actrice a l'air plus jeune qu'elle ne l'est vraiment.

Aktris ilk kez sekiz yaşında sahneye çıktı.

L'actrice a fait ses débuts à l'âge de huit ans.

Onun aklı bir aktris olma hayalleri ile doludur.

Son esprit est rempli de rêves de devenir une actrice.

Onun çok iyi bilinen bir aktris olduğu söylenilmektedir.

On dit qu'elle est une actrice renommée.

Bu ünlü aktris, aynı zamanda bir moda ikonuydu.

Cette célèbre actrice a également été une icône de la mode.

Onun bir aktris olmak istemesinin büyük bir yalan olduğunu anladım.

Je compris que c'était un mensonge qu'elle voulait devenir actrice.

Şimdi bu film zaten çıktı, ve ben de aktris falan değilim.

Le film est déjà sorti, et je ne suis pas actrice,

- Bu dergiye göre, en sevdiğim aktris önümüzdeki ilkbahar bir caz müzisyeniyle evlenecek.
- Bu dergiye göre, benim sevdiğim sanatçı gelecek bahar bir jazz müzisyeni ile evlenecek.

Selon ce magazine, mon actrice favorite épousera un musicien de jazz au printemps prochain.