Translation of "ışıkları" in French

0.004 sec.

Examples of using "ışıkları" in a sentence and their french translations:

Kutup ışıkları.

Les aurores boréales.

O, ışıkları kapattı.

Elle éteignit les lumières.

Tom ışıkları kapattı.

Tom a éteint les lumières.

Lütfen ışıkları kapatın.

Veuillez éteindre les lumières !

Neden ışıkları kapattın?

- Pourquoi as-tu éteint les lumières ?
- Pourquoi avez-vous éteint les lumières ?

Şehrin ışıkları denize taşıyor...

Les lumières de la ville éclairent la mer,

Biri ışıkları açık bıraktı.

Quelqu'un a laissé les lumières allumées.

Biri sadece ışıkları kapattı.

Quelqu'un vient d'éteindre la lumière.

Mary ışıkları söndürdüğünü hatırlamıyor.

Marie ne se rappelle pas avoir éteint les lumières.

Trafik ışıkları her zaman çalışır.

Les feux tricolores fonctionnent en continu.

Lütfen odadan çıkarken ışıkları söndür.

- Veuillez éteindre les lumières lorsque vous quittez la pièce.
- Éteins les lumières quand tu quittes la pièce, s'il te plaît.

Trafik ışıkları trafiği düzenlemek için kullanılır.

- Les feux tricolores sont utilisés pour réguler le trafic.
- Les feux de circulation sont utilisés pour réguler le trafic.

Onlar ışıkları karartıyorlar. Oyun başlamak üzere.

Ils baissent les lumières. La pièce est sur le point de commencer.

Şehir ışıkları yüzünden yıldızlar sönük görünüyor.

Les étoiles paraissent ternes à cause des lumières de la ville.

Tom, bütün gece ışıkları açık bıraktı.

Tom a laissé la lumière allumée toute la nuit.

Ay ışığının keyfini çıkarabilmek için ışıkları kapattı.

Elle éteignit les lumières pour admirer le clair de lune.

Odadan ayrıldığınız zaman ışıkları kapattığınızdan emin olun.

Lorsque vous quittez la pièce, veuillez vous assurer d'éteindre les lumières.

O, saat on birde bütün ışıkları kapattı.

Il éteignit toutes les lumières à onze heures.

Birbirlerini takip edebilmek için doğuştan gece ışıkları var.

Des veilleuses intégrées qui les aident à se retrouver.

...şehir ışıkları sayesinde 24 saat iş başında olabiliyorlar.

mais les lumières de la ville leur permettent d'opérer 24 h/24.

- Çıkarken ışıkları kapattığından emin ol.
- Çıkarken ışığı kapattığından emin ol.

- Assure-toi de couper l'électricité en partant.
- N'oublie pas d'éteindre la lumière en sortant.

Şehir ışıkları gece gökyüzünü aydınlığa boğduğundan hayvanlar, yıldızlara bakarak yol bulamaz oluyor.

Les lumières des villes éclipsent le ciel nocturne, empêchant les animaux de se repérer grâce aux étoiles.

Sanırım küçük sesleri fark ediyor, ışıkları görüyor, pencereden televizyona bakıyor, böyle şeylere dikkat ediyor.

Je pense qu'ils remarquent ces bruits, ces lumières, la télé à travers la fenêtre, ils sont attentifs à ces choses.

Gerçekleşen bir hayata öncülük etmek gerçekten basit bir soruya geliyor: Geceleri ışıkları kapattığınızda ve kafanız yastık üzerindeyken, ne duyuyorsunuz? Ruh şarkın mı, Şeytan mı gülüyor?

Mener une vie satisfaisante se ramène à une simple question : lorsque vous éteignez la lumière, le soir, et que votre tête repose sur l'oreiller, qu'entendez-vous ? Votre âme chanter ou rire Satan ?