Translation of "çalışır" in Dutch

0.147 sec.

Examples of using "çalışır" in a sentence and their dutch translations:

Yalnız çalışır.

Zij werkt alleen.

Kızlar çalışır.

De meisjes werken.

Tom çalışır.

Tom werkt.

Çalışır mı?

Studeer je?

- O bir bankada çalışır.
- O bankada çalışır.

Hij werkt bij een bank.

- Pazartesi günleri çalışır mısınız?
- Pazartesileri çalışır mısınız?

- Werk jij op maandagen?
- Werk jij 's maandags?
- Werkt u op maandagen?
- Werkt u 's maandags?

İngilizce çalışır mısın?

Studeert u Engels?

O çok çalışır.

- Hij doet zijn best.
- Hij doet zijn uiterste best.

İnternet nasıl çalışır?

Hoe werkt internet?

Çocuklar hızlı çalışır.

Jongens lopen snel.

Eski sistem çalışır.

Het oude systeem werkt.

Tom'la çalışır mısın?

- Werk je met Tom?
- Werkt u met Tom?
- Werken jullie met Tom?

O geceleri çalışır.

Hij werkt 's nachts.

Doktor hastanede çalışır.

De arts werkt in een ziekenhuis.

O, laboratuvarda çalışır.

Hij werkt in het laboratorium.

Tom Fransızca çalışır.

Tom studeert Frans.

Fransızca çalışır mısın?

Studeer je Frans?

Tom çok çalışır.

Tom werkt veel.

Bilgisayarlar nasıl çalışır.

Hoe werken computers?

Tom yalnız çalışır.

Tom werkt alleen.

Birlikte çalışır mısınız?

Werken jullie samen?

Joan şehirde çalışır.

Joan loopt hard in de stad.

John sıkı çalışır.

John werkt hard.

Mıknatıslar nasıl çalışır?

Hoe werken magneten?

O yavaşça çalışır.

Ze werkt langzaam.

- Benim babam bir fabrikada çalışır.
- Babam fabrikada çalışır.

Mijn vader werkt in een fabriek.

Pazar günleri çalışır mısın?

Werk je op zondag?

Her gün çalışır mısın?

- Studeert u elke dag?
- Leer je iedere dag?
- Leert u iedere dag?

O, mutfakta çalışır mı?

Werkt ze in de keuken?

O bütün gece çalışır.

Hij werkt de hele nacht.

Asgari ücretle çalışır mısın?

Zou jij voor een minimumloon werken?

İyi öğrenciler çok çalışır.

Goede studenten studeren hard.

O, pazar günleri çalışır.

Hij werkt op zondag.

O, sınırın karşısında çalışır.

Ze werkt over de grens.

Bu kamera nasıl çalışır?

Hoe werkt deze camera?

Tom bir bankada çalışır.

Tom werkt bij een bank.

O bir bankada çalışır.

Hij werkt bij een bank.

Bu bilgisayar pille çalışır.

Deze computer werkt op batterijen.

- Tom çalışıyor.
- Tom çalışır.

- Tom is aan het werken.
- Tom werkt.

Çoğu öğrenci sıkı çalışır.

De meeste studenten studeren hard.

Tom ne zaman çalışır?

Wanneer studeert Tom?

Tom bir pizzacıda çalışır.

Tom werkt in een pizzeria.

- Otobüs her gün kaç kez çalışır?
- Otobüs günde kaç kez çalışır?

Hoeveel keer per dag komt deze bus voorbij?

Bu fabrikada yüzlerce kişi çalışır.

Honderden mensen werken in die fabriek.

Roger sabahtan akşama kadar çalışır.

- Roger werkt van 's morgens vroeg tot 's avonds laat.
- Roger werkt van 's morgens tot 's avonds.

Birçok asansörler otomatik olarak çalışır.

De meeste liften werken automatisch.

O ne kadar hızlı çalışır?

Hoe snel loopt hij?

O, günde sekiz saat çalışır.

Hij werkt acht uur per dag.

O bir rehinci dükkanında çalışır.

- Hij werkt in een pandjeshuis.
- Hij werkt in een lommerd.

O gündüz uyur, gece çalışır.

Hij slaapt overdag en werkt 's nachts.

O, Pazartesiden Cumaya kadar çalışır.

Hij werkt van maandag tot vrijdag.

O bir çağrı merkezinde çalışır.

Hij werkt in een callcenter.

O her gün keman çalışır.

Ze oefent elke dag op de viool.

Tom Boston'da yaşar ve çalışır.

Tom woont en werkt in Boston.

Her gün Fransızca çalışır mısın?

Leer je elke dag Frans?

Tom her gün Fransızca çalışır.

- Tom studeert iedere dag Frans.
- Tom studeert elke dag Frans.
- Iedere dag studeert Tom Frans.
- Elke dag studeert Tom Frans.

Bay Spencer bir dükkanda çalışır.

Meneer Spencer werkt in een winkel.

Roger şafaktan alacakaranlığa kadar çalışır.

Roger werkt van 's morgens vroeg tot 's avonds laat.

Bu fabrika geceleri de çalışır.

In deze fabriek wordt ook 's nachts gewerkt.

O bir Oxfam mağazasında çalışır.

Ze werkt in een wereldwinkel.

Bir hesap makinesi nasıl çalışır?

Hoe werkt een rekenmachine?

Birçok bilim adamı sayılarla çalışır.

Veel wetenschappers werken met getallen.

Benim babam bir fabrikada çalışır.

Mijn vader werkt in een fabriek.

Pazar hariç her gün çalışır.

Hij werkt iedere dag, behalve op zondag.

Tom dokuzdan beşe kadar çalışır.

Tom werkt van 9u tot 17u.

Tom sabahtan akşama kadar çalışır.

Tom werkt van 's ochtends vroeg tot 's avonds laat.

Bilgimiz olmadan düşüncelerimizi değiştirmek için çalışır.

Het verandert onze gedachten zonder dat we het weten.

Daha çok banka hesabı gibi çalışır,

Het werkt meer als een bankrekening,

Yol Tokyo ve Osaka arası çalışır.

De weg loopt van Tokio tot Osaka.

Tony akşam yemeğinden sonra çalışır mı?

Leert Tom na het avondmaal?

Taninna her gün kütüphaneye gidip çalışır.

Taninna gaat naar de bibliotheek en studeert iedere dag.

Tom bir İtalyan şirketi için çalışır.

Tom werkt voor een Italiaans bedrijf.

Tom günde üç saat piyano çalışır.

Tom oefent drie uur per dag op de piano.

Tren her otuz dakikada bir çalışır.

De trein gaat iedere dertig minuten.

Tom buraya yakın bir hastanede çalışır.

- Tom werkt in een dichtbij hospitaal.
- Tom werkt in een ziekenhuis hier vlakbij.

O bir adil ticaret dükkanında çalışır.

Ze werkt in een wereldwinkel.

- O nerede çalışır?
- O nerede çalışıyor?

Waar werkt hij?

"O ne zaman çalışır?" "Akşam yemeğinden önce."

"Wanneer studeert hij?" "Hij studeert voor het avondeten."

O çok çalışır ve asla şikayet etmez.

Hij werkt hard en klaagt nooit.

O her zaman diğerlerine yardım etmeye çalışır.

Zij tracht altijd de anderen te helpen.

Kural olarak işçi günde sekiz saat çalışır.

De arbeider werkt, normaal gesproken, acht uur per dag.

Bob sık sık sigarayı bırakmak için çalışır.

Bob probeert dikwijls te stoppen met roken.

- Tom bir fabrikada çalışır.
- Tom bir fabrikada çalışıyor.

Tom werkt in een fabriek.

- Tom, FBI için çalışıyor.
- Tom, FBI için çalışır.

Tom werkt voor de FBI.

- O bir fabrikada çalışır.
- O bir fabrikada çalışıyor.

Hij werkt in een fabriek.

- Her gün çalışır mısın?
- Her gün koşar mısın?

Ren je iedere dag?

- O bir bankada çalışıyor.
- O bir bankada çalışır.

Ze werkt bij een bank.

Belki bir akrep de gelir ve böceklerle beslenmeye çalışır.

En dan komt de schorpioen misschien om insecten te eten.