Translation of "çalışır" in Chinese

0.006 sec.

Examples of using "çalışır" in a sentence and their chinese translations:

Sıkı çalışır.

- 他努力工作。
- 他努力地嘗試。

Çalışır mı?

您学习吗?

İngilizce çalışır mısın?

- 您学英语吗?
- 你学英语吗?

O çok çalışır.

他努力地嘗試。

Çocuklar hızlı çalışır.

男孩跑得快。

Fransızca çalışır mısın?

你讀法文嗎?

Tom çok çalışır.

汤姆努力学习。

Bu nasıl çalışır?

這是怎麼運行的?

- Benim babam bir fabrikada çalışır.
- Babam fabrikada çalışır.

我爸在工厂工作。

Hiç kütüphanede çalışır mısın?

你曾經在圖書館讀書嗎?

Çevredeki herkes çok çalışır.

这个地区的人工作很勤奋。

O, 7/24 çalışır.

她从早到晚都在学习。

Her gün çalışır mısın?

- 你每天都学习吗?
- 你們每天都讀書嗎?
- 您每天都讀書嗎?

Tom uzun saatler çalışır.

汤姆的工作时间很长。

Onlar gerçekten çok çalışır.

他们工作的很辛苦。

Bu bilgisayar pille çalışır.

這台電腦是用電池供電的。

Yumi İngilizceyi sıkı çalışır.

由美努力學習英語。

O dokuzdan itibaren çalışır.

她九点开始工作。

Trafik ışıkları her zaman çalışır.

紅綠燈一直在運作。

Bu fabrikada yüzlerce kişi çalışır.

数百个人在这家工厂上班。

Roger sabahtan akşama kadar çalışır.

罗杰从早工作到晚。

İki cadde birbirine paralel çalışır.

兩條街道互相平行。

O, her gün İngilizce çalışır.

她每天學習英語。

O ne kadar hızlı çalışır?

他能跑多快?

Bütün yıl çok sıkı çalışır.

他一年到頭努力工作。

Onun erkek kardeşi çok çalışır.

他的哥哥很用功讀書。

O gündüz uyur, gece çalışır.

- 他白天睡觉,晚上工作。
- 他白天睡夜晚工作。

O, Pazartesiden Cumaya kadar çalışır.

他周一到周五上班。。

Pazar hariç her gün çalışır.

除了星期天他每天工作。

O, bir hastane için çalışır.

她为一家医院工作。

Doktor sabahtan akşama kadar çalışır.

医生从早到晚都在工作。

O, sınıfında en çok çalışır.

他在他班里学习最努力。

George büyük bir çiftlikte çalışır.

喬治在一個大農場上工作。

Bu araba doğal gazla çalışır.

这辆车靠天然气驱动。

Her zaman müzik dinlerken çalışır.

她總是邊聽音樂邊唸書。

O, ofiste benimle birlikte çalışır.

他跟我在這間辦公室一起工作。

Otobüsler her on dakikada bir çalışır.

公共汽車每10分鐘一班。

Tüm öğrencilerin içinde en çok çalışır.

他是眾多學生之中最勤奮用功的一個。

Tony akşam yemeğinden sonra çalışır mı?

托尼晚饭后学习吗?

O bir masaj terapisti olarak çalışır.

她是按摩师。

Tom bir Amerikan şirketi için çalışır.

汤姆给一家美国公司干活。

O, her gün İngilizce çalışır mı?

他每天研讀英語嗎?

- İngilizce okuyor musun?
- İngilizce çalışır mısın?

你学英语吗?

- Tom evde çalışıyor.
- Tom evde çalışır.

湯姆在家工作。

Bu oyuncak araba akü ile çalışır.

这个玩具汽车是装电池的。

- O nerede çalışır?
- O nerede çalışıyor?

- 他在哪家公司工作?
- 他在哪里工作?

O, dokuzdan beş otuza kadar çalışır.

他從早上九點工作到下午五點半。

Taninna her gün kütüphanede ders çalışır.

Taninna 每天都去图书馆学习。

İngilizce çalışır ama üstelik Almanca da çalışıyor.

他学英语,但他也学德语。

Bob sık sık sigarayı bırakmak için çalışır.

Bob经常试着戒烟。

- Bir Sovyetolojist ne çalışır?
- Bir Sovyetolojist ne araştırır?

苏联学家研究什么呢?

- O bir fabrikada çalışır.
- O bir fabrikada çalışıyor.

他在一家工廠工作。

- Her gün çalışır mısın?
- Her gün koşar mısın?

你每天都跑步吗?

Çevirmen olabildiğince çok detay ve bilgi vermeye çalışır.

翻译正在试图给尽可能多的细节和消息。

Tom ve Mary her zaman bir ekip olarak birlikte çalışır.

湯姆和瑪麗總是在一个團隊裡工作。

Tom tembel bir çocuk değildir, İşin aslına bakarsanız, o çok çalışır.

汤姆其实并不懒,相反他很勤奋。

Sıcak bir yaz gününde, klima bizi serin tutmak için bütün gün çalışır.

炎炎夏日,空调全天开放让我们保持凉爽。

O bilimsel bir enstitüde çalışır, ki orada dilbilimciler, edebiyat bilim adamları, tarihçiler, sosyologlar, ekonomistler ve diğer bilim adamları cücelerle ilgili yapılması gereken her şeyi araştırıyorlar.

他在一家科學機構工作,在那裡有語言學家,文學學者,歷史學家,社會學家,經濟學家和其他學者探討一切有關侏儒的事。