Translation of "çalışır" in Spanish

0.016 sec.

Examples of using "çalışır" in a sentence and their spanish translations:

Yalnız çalışır.

Ella trabaja sola.

Kızlar çalışır.

Las niñas trabajan.

Tom çalışır.

Tomás trabaja.

Bu çalışır.

Este funciona.

Çalışır mı?

¿Estudia?

- O bir bankada çalışır.
- O bankada çalışır.

- Él trabaja en el banco.
- Trabaja en el banco.

İngilizce çalışır mısın?

¿Estudias inglés?

O çok çalışır.

Él trabaja muy duro.

Gece gündüz çalışır.

Trabaja noche y día.

İnternet nasıl çalışır?

¿Cómo funciona Internet?

Çocuklar hızlı çalışır.

Los niños corren rápido.

Tom evde çalışır.

Tom trabaja desde casa.

O bankada çalışır.

- Él trabaja en el banco.
- Ella trabaja en el banco.
- Trabaja en el banco.

O, laboratuvarda çalışır.

Él trabaja en el laboratorio.

O geceleri çalışır.

Él trabaja por la noche.

Doktor hastanede çalışır.

La doctora trabaja en un hospital.

Fransızca çalışır mısın?

- ¿Estudiás francés?
- ¿Estudias el francés?

Tom Fransızca çalışır.

Tom estudia francés.

Kardeşi çok çalışır.

Su hermano es muy trabajador.

O, pazarlamada çalışır.

Ella trabaja en marketing.

Tom arkalojide çalışır.

Tom trabaja en arqueología.

O iyi çalışır.

Funciona bien.

Bilgisayarlar nasıl çalışır.

¿Cómo funcionan los ordenadores?

Tom yalnız çalışır.

Tom trabaja solo.

Birlikte çalışır mısınız?

¿Trabajan juntos?

Tom çok çalışır.

Tom trabaja demasiado.

Tom süpermarkette çalışır.

Tom trabaja en el supermercado.

John sıkı çalışır.

John trabaja duro.

Bu nasıl çalışır?

- ¿Cómo funciona eso?
- ¿Cómo funciona esto?
- ¿Qué tal funciona esto?
- ¿Cómo va esto?
- ¿Cómo se usa esto?
- ¿Cómo se utiliza esto?

Mıknatıslar nasıl çalışır?

¿Cómo funcionan los imanes?

- Benim babam bir fabrikada çalışır.
- Babam fabrikada çalışır.

Mi padre trabaja en una fábrica.

Adalet beklenmedik yollarla çalışır.

La injusticia se presenta de maneras sorprendentes.

Hiç kütüphanede çalışır mısın?

¿Estudias alguna vez en la biblioteca?

Makine kendi kendine çalışır.

La máquina funciona sola.

Her gün çalışır mısın?

¿Trabajas todos los días?

O, 7/24 çalışır.

Ella estudia las veinticuatro horas del día, siete días a la semana.

O bir bankada çalışır.

- Ella trabaja en un banco.
- Trabaja en un banco.

O, mutfakta çalışır mı?

¿Trabaja en la cocina?

O, bütün gece çalışır.

Ella trabaja toda la noche.

Pazar günleri çalışır mısın?

¿Trabajas los domingos?

O unutmak için çalışır.

Él trabaja para olvidar.

Yalnızca Windows üzerinde çalışır.

Solo funciona en Windows.

Fransız İstihbaratı için çalışır.

Ella trabaja para la inteligencia francesa.

Tom Wall Street'te çalışır.

Tom trabaja en Wall Street.

O, arkadaşlarını etkilemeye çalışır.

Él trata de impresionar a sus amigos.

O bütün gece çalışır.

Él trabaja toda la noche.

O, gece gündüz çalışır.

Él estudia día y noche.

Tom hükümet için çalışır.

Tom trabaja para el Gobierno.

İyi öğrenciler çok çalışır.

Los buenos estudiantes estudian mucho.

Tom film sanayinde çalışır.

Tom trabaja en la industria del cine.

Bu her zaman çalışır.

Siempre funciona.

O hâlâ bazen çalışır.

- Todavía funciona de vez en cuando.
- Todavía funciona a veces.

Tom yavaş yavaş çalışır.

Tom trabaja despacio.

Yol nehre paralel çalışır.

El camino va paralelo al río.

Tom bir bankada çalışır.

Tom trabaja en un banco.

O çok çalışır mı?

¿Ella trabaja duro?

Tom dövüş sanatları çalışır.

Tomás practica artes marciales.

Bu bilgisayar pille çalışır.

Este computador funciona a baterías.

O çok fazla çalışır.

Él estudia muy duro.

Yumi İngilizceyi sıkı çalışır.

Yumi estudia inglés arduamente.

- Tom çalışıyor.
- Tom çalışır.

Tomás trabaja.

Tom kim için çalışır?

¿Para quién trabaja Tom?

Kalp pili nasıl çalışır?

¿Cómo funciona un marcapasos?

O sadece gündüz çalışır.

Él sólo trabaja de día.

- Tom bir süpermarkette çalışır.
- Tom süpermarkette çalışır.
- Tom süpermarkette çalışıyor.

- Tom trabaja en el supermercado.
- Tom está trabajando en el supermercado.

- Otobüs her gün kaç kez çalışır?
- Otobüs günde kaç kez çalışır?

¿Cuántas veces por día pasa ese autobús?

- Tom, Mary ile çalışır.
- Tom, Mary ile çalışıyor.
- Tom, Mary ile birlikte çalışır.
- Tom, Mary ile beraber çalışır.

Tom trabaja con Mary.

Seçici algı filtre gibi çalışır.

Funciona como un filtro

östrojenlerimizle dengeli bir biçimde çalışır.

trabaja en equilibrio con nuestros estrógenos.

Trafik ışıkları her zaman çalışır.

Los semáforos funcionan todo el tiempo.

O her zaman çok çalışır.

Él siempre estudia duro.

Bu fabrikada yüzlerce kişi çalışır.

Cientos de personas trabajan en esta fábrica.

Roger sabahtan akşama kadar çalışır.

Roger trabaja de la mañana a la noche.

Birçok asansörler otomatik olarak çalışır.

La mayoría de ascensores funcionan automáticamente.

Tony akşam yemeğinden sonra çalışır.

Tony estudia después de cenar.

İki cadde birbirine paralel çalışır.

Las dos calles van paralelas la una con la otra.

Trenler dizel yakıtla çalışır mı?

¿Los trenes funcionan con gasoil?

O, her gün İngilizce çalışır.

Ella estudia inglés todos los días.

O, çok çalışır ve dürüsttür.

Él trabaja duro y es honesto.

O, günde sekiz saat çalışır.

Él trabaja ocho horas al día.