Translation of "İklim" in French

0.012 sec.

Examples of using "İklim" in a sentence and their french translations:

İklim değişiyor.

Le climat change.

- Burada iklim ılımandır.
- Burada iklim yumuşaktır.

Le climat ici est doux.

- Buradaki iklim ılımandır.
- Burada iklim ılımandır.

Le climat ici est doux.

İklim değişikliğinden bahsetmiyorum.

Je ne parle pas du changement climatique.

İklim değişikliğinden kaynaklanan

L’une des solutions les plus importantes

İklim değişikliği gerçekleşiyor,

Le changement climatique est en cours.

Orada iklim nasıl?

Comment est le temps là-bas ?

Burada iklim değişkendir.

- Ici, le temps est variable.
- Ici, le temps est changeant.

Sorun, iklim değişikliği değil.

Le changement climatique n'est pas le problème.

İklim krizi zaten çözüldü.

Mais la crise climatique est déjà résolue.

Ben bir iklim bilimciyim,

Je suis climatologue

İklim değişikliği hepimizi öldürmezse

si le changement climatique ne nous tue pas,

Bir iklim devriminden bahsediyoruz.

en très peu de temps.

Panik haldeki iklim aktivistleri

Les activistes du climat, alarmés,

İklim eyleminin yeni psikolojisi

La nouvelle psychologie de l'action sur le climat

İşte, iklim hakkındaki gerçekler.

Voici les faits sur le climat :

Bu berbat bir iklim.

C'est un climat terrible.

Berbat bir iklim var.

C'est un climat terrible.

İklim nemli ve sıcak.

Le climat est chaud et humide.

Fransa'nın güneyindeki iklim ideal.

Le climat dans le Midi est idéal.

Buradaki iklim Fransa'daki gibi.

Le climat ici est comme celui de la France.

Yakında iklim değişikliğine alışacaksın.

Tu vas bientôt t'habituer au changement de climat.

Bu ülkede iklim ılımandır.

Le climat est doux dans ce pays.

İklim aktivisti olacağımı hiç düşünmemiştim.

Je n'ai jamais envisagé de devenir militante pour le climat.

Bizzat Birleşmiş Milletler İklim Konferansı'na,

Je voulais aller moi-même à la Conférence des Nations unies sur le climat,

İklim için okulu boykot ettim.

J'ai fait la grève de l'école, pour le climat.

İklim felaketinden otoriteryen rejime kadar

De la catastrophe écologique au fascisme,

Birlikte iklim değişikliğine karşı savaşmalı,

pour se battre en commun,

Doğayla, doğanın değişimiyle, iklim değişikliğiyle

Ou les flux naturels, le changement climatique,

Iklim değişikliği için derin dekarbonizasyon

comme la décarbonisation profonde pour le climat

Iklim değişikliğiyle değişmiş bir dünya

un monde changé par le dérèglement

İklim değişikliğine çare bulabilir miyiz?

Peut-on inverser ce dérèglement ?

Iklim değişikliği ve toprak bozunumu.

le changement climatique et la dégradation des sols.

Büyük türleri ormanları etkileyecek iklim

plus grands types d'entre eux ne survivront pas en l'an 2000 en raison des changements

Londra Tokyo'dan iklim olarak farklıdır.

- Londres se différencie de Tokyo en terme de climat.
- Londres diffère de Tokyo en termes de climat.

Buradaki iklim Moskova'dakinden daha ılımandır.

Le climat est ici plus doux qu'à Moscou.

İklim değişikliği küresel bir sorundur.

Le changement climatique est un problème mondial.

Bu, iklim nezihleştirme rantına neden olacak

Cela entraînera des périodes de gentrification climatique,

Insanlar iklim değişikliği yüzünden göç ediyor

des gens migrent à cause du changement climatique

Denklik konusundan veya iklim adaletinden bahsetmiyor.

et absolument nécessaires pour que cela fonctionne à l'échelle mondiale.

Şu an iklim değişikliği dursa bile

Même si le changement climatique s'arrêtait maintenant,

İklim, küresel bir kriz noktasına ulaştı.

Le climat a atteint un niveau critique mondial.

Onlara iklim değişikliğinin önemini anlatmak istiyorum."

Je veux leur dire pourquoi le changement climatique importe. »

Ve dünyayı iklim aktivistleri ile donatalım.

Allons inonder le monde d'activistes climatiques.

Ancak uzun süreli iklim dengesi tuhaf,

La stabilité du climat sur le long terme est étrange

Bir iklim aktivisti her denemeyi okuyan

Un activiste climatique n'est pas celui qui a lu chaque étude

, iklim sonsuza dek değişecek. WordPress sitesi

reste de la Bekaa, le climat changera à jamais. Le site WordPress

İklim, bedenimizle ve aklımızla çok oynuyor.

Le climat joue beaucoup sur notre corps et notre esprit.

- İklim değişti mi?
- Ortam farklılaştı mı?

Le climat a-t-il changé ?

Deniz seviyesinin yükselmesi beklentisiyle gerçekleşen iklim nezihleştirmesi

La gentrification climatique anticipant la montée des eaux

Sayıları giderek artan iklim mültecileri de görüyorum.

De plus en plus, je rencontre aussi des réfugiés climatiques.

İklim değişikliğine karşı küresel savaşa önderlik etmeleri.

Mener la lutte mondiale contre le changement climatique.

Ve iklim değişikliğini düzenlemede yardım ettiği düşünülüyor.

et on pense que ça a contribué à une modération du climat.

Sonsuzluk için iyi huylu kalan bir iklim.

un climat favorable pour l'éternité,

İnsanlar iklim değişikliğinin hızla ilerlediği haberlerini duyduklarında

Quand les gens entendent des nouvelles directes du climat,

Iklim değişimiyle mücadele etmek, Atlantik'i geçmeye hazır.

est prêt à traverser l'Atlantique en mission pour lutter contre le changement climatique.

İklim sağlığımız üzerinde büyük bir etkiye sahiptir.

Le climat a un grand effet sur notre santé.

Ve şimdi bir iklim aktivisti olarak huzurlarınızda bulunuyor,

Et maintenant, me voici militante pour le climat,

İklim değişikliğine karşı ayakta durabilmek için birlikte çalışmalıyız.

Pour résister au réchauffement, nous devons travailler ensemble.

Hatta iklim biliminin kendisinden şüphe etmek bile isteyebilirim.

ou je peux même vouloir douter de la climatologie elle-même

Neyse ki, toprak bozunması ve iklim değişikliği olan

Heureusement, je peux également vous dire qu’il y a une solution

Olan zürafaların ana besin kaynağını ortadan kaldıran iklim

climatiques qui ont éliminé la principale source de nourriture des girafes, que sont les

Dünya'daki iklim şartları gittikçe daha düzensiz bir hâl aldıkça

Le climat devient de plus en plus imprévisible dans le monde entier,

İklim bozukluğu ile baş etmenin önündeki en büyük engel

L'obstacle le plus important, s'agissant de traiter des perturbations climatiques,

Iklim değişikliği gibi bir şey neden önemli bir sorun,

le réchauffement climatique est un sérieux problème

Kaynaklanan iklim değişikliği nedeniyle hızla değişecek . 12 Aralık 2000

monde va changer rapidement du fait du changement climatique résultant du

, iklim değişikliğiyle mücadelede hala tarihi bir gün olmasına rağmen,

réchauffement climatique. Si le 12 décembre 2000

Zamanımızın en acil meydan okumalarından biri de iklim değişikliği.

L'un des défis les plus urgents de notre époque est le changement climatique.

Şimdi iklim göçü için plan yapmaya başlarsak ne anlama gelir?

Que se passerait-il si on commençait déjà à planifier la migration climatique ?

Çoğu iklim bilimci veya çevreci siyasetçi bile dünyanın her yerine

Même la plupart des scientifiques climatologues ou politiciens verts

Bağlayıcı ilk küresel anlaşma olan Paris İklim Anlaşması'nın imzalanmasından sonra

contraignant pour réduire les émissions afin de maintenir le taux de réchauffement climatique en

Belki ağlıyor. Karbondioksitten sonra iklim üzerinde en büyük etkiye sahiptir

même pleurer. Il a la plus grande influence sur le climat après

İklim değişikliğinin yaşamlarımızı nasıl etkileyeceğini anlamaya acil bir ihtiyaç var.

Il faut d'urgence comprendre comment les changements climatiques affecteront nos vies.

Küresel ısınma nedeniyle iklim değişikliklerinin devam etmesi yaklaşık seksen yıl sonra

alors que l'eau de mer va ramper à cause de la fonte de la glace des pôles pour détruire les

. Gezegendeki her organizma gibi hayvanlar da iklim değişikliğine karşı bağışık olmayacak

monde. Les animaux, comme tous les organismes de la planète, ne seront pas à l'abri du

. Arı sayısının her geçen gün azalması ve iklim değişikliklerinin bir sonucu olarak nesli tükenme

proche avenir . Parallèlement à la diminution du nombre d'abeilles par jour et face à la menace d'

İklim değişimi, iç savaş,finansal zorluk ve altyapısal kaosun hepsi bu ülkede karışıklığa neden olmuştu.

Le changement climatique, la guerre civile, les difficultés financières et le chaos des infrastructures, ont tous causé des bouleversements dans ce pays.

Bir karbon ayakizi bizim faaliyetlerimizin bir sonucu olarak ürettiğimiz karbondioksit kirlenmesinin miktarıdır. Bazı insanlar iklim değişikliğinden endişeli olduğu için karbon ayakizlerini azaltmaya çalışıyorlar.

Une empreinte carbone est la somme de pollution au dioxyde de carbone que nous produisons par nos activités. Certaines personnes essaient de réduire leur empreinte carbone parce qu'elles sont inquiètes du changement climatique.