Translation of "çalışamayacak" in French

Çalışamayacak kadar hastayım.

Je suis trop malade pour travailler.

Çalışamayacak kadar güçsüzdüm.

J'étais trop faible pour travailler.

Ders çalışamayacak kadar açım.

J'ai trop faim pour étudier.

Biz çalışamayacak kadar yorgunuz.

Nous sommes si fatiguées que nous ne pouvons pas étudier.

O, çalışamayacak kadar çok yorgundu.

Elle était trop fatiguée pour travailler.

Tom çalışamayacak kadar çok bunalımlı.

Tom est trop déprimé pour travailler.

- Ders çalışmak için çok yorgundu.
- Çalışamayacak kadar yorgundu.

Il était trop fatigué pour étudier.

Tom sabaha kadar oturdu. Şimdi çalışamayacak kadar çok yorgun.

Tom est resté debout toute la nuit. Maintenant il est trop fatigué pour travailler.

- O çalışmak için çok yorgun.
- O çalışamayacak kadar çok yorgun.

Il est trop fatigué pour étudier.

- Onlar ders çalışamayacak kadar çok yorgunlar.
- Öyle yorgunlar ki ders çalışamıyorlar.

Ils sont si fatigués qu'ils ne peuvent pas étudier.