Translation of "çıkıyordu" in French

Tom, Mary'yle çıkıyordu.

Tom flirtait avec Mary.

Deneyim boşa çıkıyordu.

L'expérience a été épuisante.

O bir merdivene çıkıyordu.

Elle était en train de grimper à une échelle.

Zaman zaman hastaneye girip çıkıyordu.

pour son traitement contre le cancer du sein.

Hepsinde de başarıyla çıkıyordu üstelik

tous sortaient avec succès

Ve meraklı bir şekilde dışarı çıkıyordu.

Elle venait me voir, très curieuse.

Balık temiz mavi gökyüzünden ortaya çıkıyordu!

Des poissons tombaient du ciel bleu et dégagé !

Ortadan kaldırma konusunda daha ön plana çıkıyordu.

se plaindre de ce terme Grande taille qui les met dans une case.