Translation of "Sürece" in Finnish

0.004 sec.

Examples of using "Sürece" in a sentence and their finnish translations:

Çok koklamadığınız sürece...

Ei kannata nuuhkia liikaa.

Hayatta olduğum sürece.

- Niin kauan kuin elän.
- Niin kauan kuin minussa henki pihisee.

Zorluklarla karşılaşmadıkları sürece öğrenemezlerdi.

He eivät saaneet yrittää, eivätkä he liioin oppineet.

Yaşadığım sürece seni unutmayacağım.

Muistan sinut niin kauan kuin elän.

- Sessiz kaldığın sürece burada kalabilirsin.
- Sessiz durduğun sürece burada kalabilirsin.

Voit olla täällä niin kauan kun pysyt hiljaa.

Sistem çalıştığı sürece ısıtmayı kapatamazsın.

Et voi kääntää pois lämmitystä niin kauan kuin järjestelmä on toiminnassa.

Mutlu olduğun sürece umurumda değil.

En välitä siitä, kunhan olet onnellinen.

Burada bulunduğum sürece daha çok üşüyorum

Mitä kauemmin olen täällä, sitä kylmempi minun tulee,

Treni kaçırmadığın sürece oraya zamanında varırsın.

Saavut sinne ajoissa perille, kunhan et vain myöhästy junasta.

Ben yaşadığım sürece, nezaketini asla unutmayacağım.

En koskaan unohda ystävällisyyttänne niin kauan kuin elän.

Türkiye, ağzını kapalı tuttuğun sürece güzeldir.

Turkki on mukava maa, kunhan pitää turpansa rullalla.

Onunla beraber olduğun sürece mutlu olamazsın.

Niin kauan kun olet hänen kanssaan, et voi olla onnellinen.

Biraz barut kullanıp kapıyı patlatmadığım sürece tabii.

Ellen yritä räjäyttää tietä sen läpi ruudilla.

Ucuz olduğu sürece, herhangi bir saat işimi görür.

Mikä vain kello kelpaa, kunhan se on halpa.

Boston'da olduğum sürece, Tom'u ziyaret edip edemeyeceğimi anlamaya çalışacağım.

Yritän katsoa, jos pääsisin tapaamaan Tomia niin kauan kun olen vielä Bostonissa.

Rio de Janeiro, tehlikeli alanların dışında kaldığınız sürece tamamen güvenlidir.

Rio de Janeiro on täysin turvallinen kaupunki, kunhan ei oleskele vaarallisilla alueilla.

Ancak, düz haritalar kullandığımız sürece projeksiyonların saçmalıklaını ele alacağız, şunu unutmayın:

Niin kauan, kun käytämme tasokarttoja, joudumme tyytymään vääristäviin karttoihin. Mutta muista:

Bana kalırsa, işinize müdahale etmediği sürece boş zamanlarında yaptığın şey senin kendi işin.

Minun puolestani se, mitä teet vapaa-ajallasi, on oma asiasi, kunhan se ei häiritse työntekoasi.

- Kısa sürede geri gelmen şartıyla dışarı çıkabilirsin.
- Kısa sürede geldiğin sürece dışarı gidebilirsin.

Voit mennä ulos kunhan tulet pian takaisin.