Translation of "Zamanıydı" in English

0.003 sec.

Examples of using "Zamanıydı" in a sentence and their english translations:

Ayrılma zamanıydı.

It was time to leave.

Kahvaltı zamanıydı.

It was time for breakfast.

Değişiklik zamanıydı.

It was time for a change.

Öğle yemeği zamanıydı.

- It was lunchtime.
- It was time for lunch.

İşe gitme zamanıydı.

It was time to go to work.

Yaşamımın en mutlu zamanıydı.

It was the happiest time of my life.

Sonunda, Anayasayı imzalama zamanıydı.

Finally, it was time to sign the Constitution.

El Cap'e solo tırmanış zamanıydı.

It was time to solo El Cap.

Bu onun en iyi zamanıydı.

It was her best time.

O onun en iyi zamanıydı.

It was his best time.

Bu hayatımın en iyi zamanıydı.

It was the best time of my life.

Neredeyse Paskalya Bayramı zamanıydı, İsa Kudüs'e gitti.

When it was almost time for the Jewish Passover, Jesus went up to Jerusalem.

Tom'u son gördüğümde yaklaşık dün öğle yemeği zamanıydı.

The last time I saw Tom was yesterday around lunchtime.