Translation of "Yazacağım" in English

Yazacağım.

I'll write.

Sana yazacağım.

- I'll write to you.
- I will write to you.

Onlara yazacağım.

I'll write to them.

Ona yazacağım.

I'll write to him.

Adresi yazacağım.

I'm going to write down the address.

- Yakında sana yazacağım.
- Yakında size yazacağım.

- I will write to you soon.
- I'll write to you soon.

- Sana bir mektup yazacağım.
- Sana mektup yazacağım.

I'll write you a letter.

Ona yarın yazacağım.

I will write to her tomorrow.

Yakında sana yazacağım.

I will write to you soon.

Tom için yazacağım.

I'll write to Tom.

Tom'a tekrar yazacağım.

I'll write to Tom again.

Bir mektup yazacağım.

I will write a letter.

Yarın sana yazacağım.

I will write you tomorrow.

Buraya ne yazacağım?

What shall I write here?

Onu tekrar yazacağım.

I'll retype it.

Onlara tekrar yazacağım.

I'll write to them again.

Ona tekrar yazacağım.

I'll write to him again.

Bir kitap yazacağım.

I'll write a book.

Bu konuda yazacağım.

I'll write about this.

Derhal ona yazacağım.

I will write to him at once.

Yakında size yazacağım.

- I will write to you soon.
- I'll write to you soon.

Vardığımda sana yazacağım.

I'll write you when I arrive.

Sana mektup yazacağım.

I'll write you a letter.

- Tom'a bir mektup yazacağım.
- Ben Tom'a bir mektup yazacağım.

- I'm going to write Tom a letter.
- I'll write Tom a letter.
- I'll write a letter to Tom.

Yarın bir mektup yazacağım.

- I am going to write a letter tomorrow.
- I'm going to write a letter tomorrow.

Önümüzdeki yıl ne yazacağım?

What will I write next year?

Almanca bir cümle yazacağım.

- I'm going to write a sentence in German.
- I am about to write a sentence in German.

Sana bir mektup yazacağım.

I'll write you a letter.

Judy'ye bir mektup yazacağım.

I will write a letter to Judy.

Senin için adresimi yazacağım.

I'll write my address down for you.

Bu raporu yeniden yazacağım.

I'm going to rewrite this report.

Tom'a bir not yazacağım.

- I'm going to write Tom a note.
- I'll write Tom a note.
- I'll write a note to Tom.

Sana bir not yazacağım.

I'll write you a note.

Mary'ye bir mektup yazacağım.

I'll write a letter to Mary.

Ben onu tahtaya yazacağım.

I'll write it on the blackboard.

Belki bir kitap yazacağım.

Maybe I'll write a book.

Elbette mektubu İngilizce yazacağım.

Of course I'll write the letter in English.

Önümüzdeki hafta size yazacağım.

I will write to you next week.

Onlara bir not yazacağım.

- I'm going to write them a note.
- I will write them a note.

Ona bir not yazacağım.

I'm going to write him a note.

Adresini öğrendiğimde sana yazacağım.

I will write you when I know your address.

Ben bu konuda yazacağım.

I will write about it.

Adınızı ve adresinizi yazacağım.

I will write down your name and address.

Oraya vardığımda sana yazacağım.

I'll write to you when I get there.

Tom'a bir kartpostal yazacağım.

- I'm going to write Tom a postcard.
- I'm going to write a postcard to Tom.

Oraya varır varmaz sana yazacağım.

- I'll write you as soon as I arrive there.
- I'll write to you as soon as I arrive there.

Tüm günümü alsa da,yazacağım.

- Even if it takes me the whole day, I will do the typing.
- Even if it takes me the whole day, I'll do the typing.

Marika'ya son kez Fransızca yazacağım.

This is the last time I'll address Marika in French.

Bunun hakkında bir kitap yazacağım.

I will write a book about that.

Bir bilgisayar olmadan nasıl yazacağım?

How will I write without a computer?

Park ve dağlarımız hakkında yazacağım.

I am going to write about our parks and mountains.

Ben Judy'ye bir mektup yazacağım.

I will write Judy a letter.

Üstüne yazacağım bir şeyler lazım.

I need something to write on.

Hokkaido'ya varır varmaz sana yazacağım.

As soon as I get to Hokkaido, I'll drop you a line.

Onun adresini öğrendiğimde ona yazacağım.

I will write him when I know his address.

Ona kibar bir cevap yazacağım.

I will write him a civil answer.

Ne zaman iyi bir oyun yazacağım?

When will I write a good play?

Size bir ateş düşürücü ilaç yazacağım.

I will prescribe a febrifuge to you.

Ben kısa sürede size tekrar yazacağım.

I will write you back soon.

- Ben size yazabildiğim kadar kısa sürede yazacağım.
- Sana, elimden gelen en hızlı şekilde yazacağım.

I will write to you as soon as I can.

Neden özür dilemek için bir mektup yazacağım?

Why will I write a letter to apologize?

Gelecek hafta sana yazacağım veya seni arayacağım.

I'll write to you or I'll phone you next week.

Gelecek hafta ebeveynlerime bir e-posta yazacağım.

- Next week I'll write an e-mail to my parents.
- Next week I will write an e-mail to my parents.

Gözlemlerimi yazacağım küçük bir not defteri getirdim.

I brought a small notebook where I am going to write my observations.

Ben Londra'ya varır varmaz sana birkaç satır yazacağım.

As soon as I get to London, I'll drop you a line.

Gelecek hafta sana yazacağım ya da telefon edeceğim.

I'll write or phone you next week.

Elimden geldiği kadar sık sık sana mektuplar yazacağım.

I will write letters to you as often as I can.

- Belki bir kitap yazacağım.
- Belki bir kitap yazarım.

Perhaps I'll write a book.

Ben o kitap için bir eleştiri yazısı yazacağım.

I will write a review of that book.

Bir uzmana gitmen gerekir, şimdilik sana ilaç yazacağım.

You should go to specialist, for now I will prescribe you medicine.

Bana ne yazacağımı söyle ve onu senin için yazacağım.

Tell me what to write and I'll write it for you.

Gelecek hafta sana ya yazacağım ya da telefon edeceğim.

I'll either write to you or phone you next week.

Bana bir kahraman göster ve ben sana bir trajedi yazacağım.

Show me a hero and I will write you a tragedy.

Uçağım düşmezse ve organ mafyası tarafından kaçırılmazsam hafta başında sana yazacağım.

If my plane doesn't crash, and if I do not get kidnapped by organ thieves, I will drop you a line at the beginning of the week.

"Gittikten sonra mektup yazıverin.", "Peki, size dört günde bir mektup yazacağım."

"Don't forget to write after you've left." "All right, I'll write you once every four days."

"Gittikten sonra mektup yazın.", "Oldu, size her dört günde bir mektup yazacağım."

"Don't forget to write after you've left." "All right, I'll write you once every four days."