Translation of "Yatarım" in English

Çırılçıplak yatarım.

I sleep in the nude.

Erken yatarım.

I go to bed early.

Yan tarafımda yatarım.

I sleep on my side.

Saat onda yatarım.

I go to bed at ten.

Genellikle saat onda yatarım.

I usually go to bed at ten.

Ben çok erken yatarım.

I go to bed very early.

- Akşam saat 10'da yatarım.
- Saat 22:00'de yatarım.

I go to bed at 10 p.m.

Ben 10:30'da yatarım.

I go to bed at 10.30.

Genelde saat ondan önce yatarım.

I usually go to bed before ten.

- Güneşin doğuşunu yakalayabilmek için erken yatarım.
- Erken yatarım böylece güneşin doğuşunu yakalayabilirim.

I go to bed early so I can get up to capture the sunrise.

- Genellikle dokuzda yatarım.
- Genellikle saat dokuzda yatmaya giderim.
- Ben genellikle dokuz da yatarım.

I usually go to bed at nine.

Neredeyse her gün saat onda yatarım.

I go to sleep at ten almost every day.

Her zaman gece yarısından önce yatarım.

I always go to bed before midnight.

Gece yarısından önce çok nadiren yatarım.

I very seldom go to bed before midnight.

Kışın, her zaman yün çoraplar giyerek yatarım.

In winter, I always go to bed wearing woolen socks.

Neredeyse her zaman gece yarısından önce yatarım.

I almost always go to bed before midnight.

Yatakta o gün olan her şeyi düşünerek yatarım.

I lay in bed thinking about everything that had happened that day.

- Ben hep yerde yatarım.
- Ben hep yerde uyurum.

I always sleep on the floor.

- Yazları genelde pencerelerim açık yatarım.
- Yazın genellikle camlar açık uyurum.

I usually sleep with my windows open in the summer.

- Genelde saat ondan önce yatarım.
- Genellikle saat on'dan önce yatmaya giderim.

I usually go to bed before ten.