Translation of "Yapmayacağını" in English

- Senin onu yapmayacağını biliyordum.
- Onu yapmayacağını biliyordum.

I knew you wouldn't do that.

Onu yapmayacağını söyledin.

You said you wouldn't do that.

Onu yapmayacağını biliyorum.

- I know you won't do it.
- I know that you won't do it.

Bunu yapmayacağını düşündüm.

- I thought you weren't going to make it.
- I thought that you weren't going to make it.

Onu yapmayacağını umuyorum.

I hope you won't do that.

Bunu yapmayacağını biliyorum.

- I know you aren't going to do that.
- I know that you aren't going to do that.

Bunu yapmayacağını bilmiyordum.

- I didn't know you wouldn't do that.
- I didn't know that you wouldn't do that.

Bunu yapmayacağını umuyordum.

- I was hoping you wouldn't do that.
- I was hoping that you wouldn't do that.

- Tom onu yapmayacağını söyledi.
- Tom bunu yapmayacağını söyledi.

- Tom said he wouldn't do it.
- Tom said he wouldn't do that.
- Tom said that he wouldn't do that.
- Tom said that he wouldn't do it.

- Tom bunu yapmayacağını söyledi.
- Tom onun bunu yapmayacağını söyledi.
- Tom kendisinin bunu yapmayacağını söyledi.

- Tom said that he won't do that.
- Tom has said he won't do that.
- Tom said he won't do that.

Tom'un onu yapmayacağını düşündüm.

- I thought Tom wouldn't do that.
- I thought that Tom wouldn't do that.

Tom onu yapmayacağını söyledi.

- Tom said he's not going to do that.
- Tom said he isn't going to do that.
- Tom said that he's not going to do that.

Onu yapmayacağını içtenlikle umuyorum.

I sincerely hope that you don't do that.

Tom'un bunu yapmayacağını umuyordum.

- I was hoping Tom wouldn't do that.
- I was hoping that Tom wouldn't do that.

Tom'un onu yapmayacağını biliyordum.

- I knew Tom wouldn't do that.
- I knew that Tom wouldn't do that.

Tom onu yapmayacağını söylüyor.

- Tom says he's not going to do that.
- Tom says he isn't going to do that.

Tom'un onu yapmayacağını umuyoruz.

We hope Tom doesn't do that.

Tom'un bunu yapmayacağını düşündüm.

- I thought that Tom wasn't going to do that.
- I thought Tom wasn't going to do that.

Tom'un onu yapmayacağını biliyorum.

- I know that Tom wouldn't do that.
- I know Tom wouldn't do that.

Tom'un bunu yapmayacağını umuyorum.

- I hope Tom won't do that.
- I hope that Tom won't do that.

Tom’un bunu yapmayacağını öğrendim.

I just found out that Tom isn't going to do that.

Bunu yapmayacağını Tom'a bildirmelisin.

- You should let Tom know that you won't do that.
- You should let Tom know you won't do that.

Tom'un bunu yapmayacağını biliyorum.

- I know Tom isn't going to do that.
- I know that Tom isn't going to do that.

Bunu asla yapmayacağını biliyorum.

- I know you'd never do that.
- I know that you'd never do that.

Tom bunu yapmayacağını söylüyor.

Tom says he wouldn't do that.

Tom onu yapmayacağını biliyor.

Tom knows not to do that.

Artık bunu yapmayacağını umuyoruz.

We hope that you don't do that anymore.

Tom'a bunu yapmayacağını söyleyeceğim.

I'll tell Tom you're not going to do that.

Tom'un onu yapmayacağını duyuyorum.

I hear that Tom won't do that.

Tom'un bunu yapmayacağını biliyordum.

- I knew Tom wouldn't do that.
- I knew that Tom wouldn't do that.

- Tom, Mary'nin onu yapmayacağını düşündü.
- Tom, Mary'nin onu yapmayacağını düşünüyordu.

- Tom thought Mary wasn't going to do that.
- Tom thought that Mary wasn't going to do that.

Tom'un bunu yapmayacağını bildiğini düşünmüştüm

- I thought Tom would know not to do that.
- I thought that Tom would know not to do that.

Bunu bir daha yapmayacağını düşünmüştüm.

- I thought you weren't going to do this again.
- I thought that you weren't going to do this again.

Tom artık onu yapmayacağını söylüyor.

Tom says he won't do it anymore.

Tom'un bunu tekrar yapmayacağını umuyorum.

I'm hoping that Tom never does that again.

Tom'un etrafında onu yapmayacağını umuyorum.

I hope you don't do that around Tom.

Bunu kesinlikle kasten yapmayacağını biliyorum.

- I know you'd never do that intentionally.
- I know that you'd never do that intentionally.

Tom'dan istediğimizi yapmayacağını bilmem gerekirdi.

- I should've known Tom wouldn't do what we asked him to do.
- I should have known Tom wouldn't do what we asked him to do.

Tom onu asla yapmayacağını söylüyor.

- Tom says he'll never do that.
- Tom says he won't ever do that.
- Tom says that he'll never do that.

Tom'un bunu yapmayacağını umut edelim.

Let's hope Tom doesn't do that.

Tom bir şey yapmayacağını söylüyor.

Tom says he'll do nothing.

Tom onu tekrar yapmayacağını söyledi.

- Tom said he wouldn't do it again.
- Tom said that he wouldn't do it again.

Tom'un onu yapmayacağını nasıl biliyorsun?

How do you know Tom isn't going to do that?

Tom'un onu gerçekten yapmayacağını varsayalım.

Suppose Tom wasn't really going to do that.

Tom'un bunu yapmayacağını nasıl biliyorsun?

- How do you know Tom won't do that?
- How do you know that Tom won't do that?

Tom onu yapıp yapmayacağını bilmiyor.

Tom doesn't know whether to do that or not.

Tom, Mary'ye onu yapmayacağını söyledi.

- Tom told Mary that he wasn't going to do that.
- Tom told Mary he wasn't going to do that.

Tom'un onu yapıp yapmayacağını bilmiyorum

- I don't know if Tom will do that or not.
- I don't know whether Tom will do that or not.

Tom'a Mary'nin onu yapmayacağını söylemelisin.

- You should tell Tom that Mary won't do that.
- You should tell Tom Mary won't do that.

Tom, Mary'nin bunu yapmayacağını biliyordu.

Tom knew that Mary wasn't going to do that.

Tom Mary'nin bunu yapmayacağını biliyordu.

Tom knew Mary wasn't going to do that.

Tom Mary'nin onu yapmayacağını biliyordu.

- Tom knew that Mary wouldn't do that.
- Tom knew Mary wouldn't do that.

Tom'un onu tekrar yapmayacağını umuyoruz.

We hope Tom doesn't do that again.

Tom Mary'nin onu yapmayacağını biliyor.

- Tom knows Mary won't do that.
- Tom knows that Mary won't do that.

Tom onu asla yapmayacağını söyledi.

- Tom said he'd never do that.
- Tom said that he'd never do that.

Tom'a senin onu yapmayacağını söyledim.

I told Tom you wouldn't do that.

Tom onu hiç yapmayacağını söyledi.

- Tom said he'd never ever do that.
- Tom said that he'd never ever do that.

Tom kimsenin bunu yapmayacağını düşünmedi.

- Tom didn't think anybody would do that.
- Tom didn't think anyone would do that.

Tom'un artık bunu yapmayacağını düşündüm.

- I thought Tom wouldn't do that anymore.
- I thought that Tom wouldn't do that anymore.

Tom bunu artık yapmayacağını söylüyor.

- Tom says that he won't do that anymore.
- Tom says he won't do that anymore.

Tom'un bunu asla yapmayacağını biliyorum.

- I know Tom would never do that.
- I know that Tom would never do that.

Tom kesinlikle bunu yapmayacağını söylüyor.

Tom says he definitely won't do that.

Tom, Mary'nin onu yapmayacağını bilmiyordu.

- Tom didn't know that Mary wasn't going to do that.
- Tom didn't know Mary wasn't going to do that.

Tom, Mary'nin bunu yapmayacağını söyledi.

- Tom said that Mary wasn't going to do that.
- Tom said Mary wasn't going to do that.

Tom, Mary'ye bunu yapmayacağını söylemedi.

Tom didn't tell Mary he wouldn't do that.

Mary'nin bunu yapmayacağını Tom'dan duydum.

I heard from Tom that Mary won't do that.

Tom bana bunu yapmayacağını söyledi.

- Tom told me he won't do that.
- Tom told me that he won't do that.

Tom, Mary'ye bunu yapmayacağını söylemeli.

Tom should tell Mary he won't do that.

Tom bunu asla yapmayacağını söylüyor.

Tom says he'd never do that.

Tom Mary'nin bunu yapmayacağını bilmiyordu.

Tom didn't know Mary wouldn't do that.

Tom Mary'nin bunu yapmayacağını umuyordu.

Tom was hoping Mary wouldn't do that.

Tom, Mary'ye bunu yapmayacağını söyledi.

- Tom told Mary that he wouldn't do that.
- Tom told Mary that he wouldn't do it.

Tom, Mary'nin işbirliği yapmayacağını düşünüyor.

- Tom thinks Mary won't be cooperative.
- Tom thinks that Mary won't be cooperative.

Tom, Mary'nin bunu yapmayacağını düşünüyor.

- Tom thinks Mary isn't going to do that.
- Tom thinks that Mary isn't going to do that.

Tom Mary'nin bunu yapmayacağını söyledi.

- Tom said that Mary wouldn't do that.
- Tom said Mary wouldn't do that.

Tom Mary'nin bunu yapmayacağını düşündü.

Tom thought Mary wouldn't do that.

Tom, Mary'nin bunu yapmayacağını umuyor.

Tom hopes that Mary won't do that.

Tom Mary'nin bunu yapmayacağını düşünüyor.

- Tom thinks Mary wouldn't do that.
- Tom thinks that Mary wouldn't do that.

Tom, Mary'nin onu yapmayacağını söylüyor.

- Tom says that Mary won't do that.
- Tom says Mary won't do that.

Tom Mary'nin, onu yapmayacağını umuyor.

- Tom hopes that Mary won't do that.
- Tom hopes Mary doesn't do that.
- Tom hopes Mary won't do that.
- Tom is hoping Mary won't do that.
- Tom is hoping that Mary won't do that.

Tom Mary'nin onu yapmayacağını düşünüyor.

- Tom thinks that Mary won't do that.
- Tom thinks Mary won't do that.

Tom Mary'nin onu yapmayacağını söyledi.

- Tom said that Mary wouldn't do that.
- Tom said Mary wouldn't do that.

Mary'nin bunu yapmayacağını Tom'a söylemelisin.

- You should tell Tom that Mary won't do that.
- You should tell Tom Mary won't do that.

Tom'un bunu tekrar yapmayacağını duydum.

- I hear Tom won't do that again.
- I hear that Tom won't do that again.

Tom'un bunu yapmayacağını herkes biliyor.

- Everyone knows Tom won't do that.
- Everybody knows Tom won't do that.
- Everybody knows that Tom won't do that.
- Everyone knows that Tom won't do that.

Tom'a bunu yapıp yapmayacağını sor.

- Ask Tom whether he's going to do that or not.
- Ask Tom if he's going to do that or not.

Tom, bunu yapmayacağını biliyor muydu?

- Did Tom know you weren't going to do that?
- Did Tom know that you weren't going to do that?