Translation of "Yaparsak" in English

0.007 sec.

Examples of using "Yaparsak" in a sentence and their english translations:

Eğer bunu yaparsak

And if we do so,

Onu yaparsak yaralanabiliriz.

We might get injured if we do that.

Onu yaparsak tutuklanabiliriz.

We might get arrested if we do that.

Eğer bu araştırmaları biz yaparsak

If we do this research

Bunu yaparsak ne olacağını bilmeliyim.

I need to know what'll happen if we do that.

Genelleme yaparsak, Batılılar balığı çiğ yemezler.

Generally speaking, Westerners don't eat fish raw.

Ne yaparsak yapalım, Tom tatmin olmayacaktır.

No matter what we do, Tom won't be satisfied.

Ne yaparsak yapalım, Tom mutlu olmaz.

No matter what we do, Tom won't be happy.

Onu birlikte yaparsak daha eğlenceli olur.

It'll be more fun if we do it together.

Ne yaparsak yapalım, biz dikkatli olmalıyız.

Whatever we do, we must be careful.

Bunu yaparsak ne olacağını bilmek isterim.

I want to know what'll happen if we do that.

Bunu birlikte yaparsak daha kolay olur.

It's going to be easier if we do that together.

Eğer bunu yaparsak Tom'un umursayacağını sanmıyorum.

- I don't think Tom would mind if we did that.
- I don't think that Tom would mind if we did that.

Eğer onu yaparsak Tom ne söyler?

What would Tom say if we did that?

Bu kolay olmayacak ama zekice seçimler yaparsak

This isn't going to be easy but if we make smart choices,

Tom'un önerdiğini yaparsak biraz zaman tasarrufu yapabiliriz.

We can save a little time if we do what Tom suggests.

Eğer bunu yaparsak, Tom bizi asla affetmez.

Tom would never forgive us if we did that.

Eğer bunu yaparsak her şey yolunda olacak.

If we do that, everything's going to be all right.

Bunu yaparsak muhtemelen ne olacağını bilmek isterim.

I want to know what's likely to happen if we do that.

Bunu yaparsak muhtemelen ne olacağını bilmek gerekiyor.

I need to know what's likely to happen if we do that.

Tom, onu yaparsak iyi bir fikir olacağını düşündü.

- Tom thought it would be a good idea if we did that.
- Tom thought that it would be a good idea if we did that.

Ve bir hata yaparsak bunu kabul edip düzeltmeye çalışacağız.

And if we are wrong, we will acknowledge it and correct it.

Yani, adapte olmanın bir yolunu bulmazsak olacak. Ancak yaparsak belirgin faydaları var.

Oh it will be if we don’t find a way to adapt, but if we do there are marked benefits.

Ne yaparsak yapalım, iyi insanları kötü insanlardan dış görünüşlerine bakarak ayırmak imkansızdır.

No matter how we try, it is impossible to distinguish good people from bad people by outward appearances.

Barbekü yaparsak benim için sorun değil fakat gözlerime duman kaçtığında ondan hoşlanmıyorum.

It's OK with me if we barbecue, but I don't like it when smoke gets in my eyes.