Translation of "Yemezler" in English

0.008 sec.

Examples of using "Yemezler" in a sentence and their english translations:

İnsanlar insan yemezler.

Man doesn't eat man.

Patatesler insanları yemezler!

Potatoes don't eat people!

Bazı insanlar et yemezler.

Some people don't eat meat.

Modern kediler fare yemezler.

Modern cats don't eat mice.

Onlar barda sandviç yemezler.

They don't eat sandwiches at the bar.

İtalyanlar kaşıkla makarna yemezler.

Italians don't eat spaghetti with a spoon.

Bazı insanlar sütle balık yemezler.

Some people will not eat fish with milk.

Genelleme yaparsak, Batılılar balığı çiğ yemezler.

Generally speaking, Westerners don't eat fish raw.

Tom ve Mary asla birlikte yemezler.

Tom and Mary never eat together.

Onlar vejetaryen oldukları için et yemezler.

They can't eat meat because they're vegetarians.

Tom ve Mary çoğu kez dışarıda yemek yemezler.

Tom and Mary don't often eat out.

Hindular et, özellikle sığır eti yemezler, onlar hayvanların yaşamlarına saygı duymak için temel olarak vejetaryendirler,

Hindus don't eat meat, in particular beef, and they are mainly vegetarian in order to respect the animals' lives.