Translation of "Yapamadığımı" in English

Onu yapamadığımı söyledim.

I said I couldn't do it.

Onu yapamadığımı biliyorsun.

- You know I couldn't do that.
- You know that I couldn't do that.

Onu yapamadığımı sana söyledim.

I told you I couldn't do it.

Bunu yapamadığımı Tom'a söyledim.

I told Tom I couldn't do it.

Onlara onu yapamadığımı söyledim.

I told them I couldn't do it.

Ona onu yapamadığımı söyledim.

I told him I couldn't do it.

Başından beri yapamadığımı biliyordun.

- You knew all along that I can't do it.
- You've always known that it is impossible for me.

Tom'a bunu yapamadığımı söyledim.

I told Tom that I couldn't do that.

Tom Mary'ye onu yapamadığımı söyledi.

Tom told Mary I couldn't do that.

Sana bunu yapamadığımı kim söyledi?

Who told you I wasn't able to do that?

Tom yapmamı istediği şeyi yapamadığımı bilmiyordu.

- Tom didn't know that I couldn't do what he was asking me to do.
- Tom didn't know I couldn't do what he was asking me to do.

Tom bana bunu yapabilip yapamadığımı sordu.

Tom asked me if he could do that.

Tom benim yapamadığımı yapabilir mi merak ediyorum.

I wonder what Tom can do that I can't do.

- Bunun senin kadar güzel yapamadığımı biliyorum.
- Bunu senin kadar iyi yapamadığımın farkındayım.

- I know that I can't do that as well as you.
- I know that I can't do that as well as you can.
- I know I can't do that as well as you.
- I know I can't do that as well as you can.