Translation of "Yakalanan" in English

0.003 sec.

Examples of using "Yakalanan" in a sentence and their english translations:

Yakalanan malzemeleri yaktılar.

They burned the captured supplies.

Lütfen yakalanan kuşları serbest bırakın.

Please free the captured birds.

Tom bir ilk kez yakalanan.

- Tom's a first-time offender.
- Tom is a first-time offender.

Lütfen yakalanan kuşların gitmesine izin ver.

Please let the captured birds go.

Bu nehirde yakalanan bütün balıklar güzel.

The fish caught in this river are all nice.

Sadece savaşın nişanında yakalanan küçük bir çocuğu -

only a small child caught in the crosshairs of war -

Bu nehirde yakalanan balık sayısı çok küçüktü.

The number of fish caught in this river was very small.

Yeni davranış kurallarını ihlâl etmekten yakalanan gençler seyahat özgürlüğü haklarını kaybedecekler, ve bu hakkı geri almak için parasız toplum işini tamamlamak zorunda kalacaklar.

Youths who are caught violating the new rules on behaviour will lose their right to free travel, and will have to complete unpaid community work to earn it back.