Translation of "Yakınında" in English

0.016 sec.

Examples of using "Yakınında" in a sentence and their english translations:

Kitabevi parkın yakınında.

The bookstore is near the park.

Eczane, hastanenin yakınında.

The pharmacy is near the hospital.

Okyanusun yakınında yaşardım.

I used to live near the ocean.

Kütüphanenin yakınında yaşıyorum.

I live near the library.

Ofisimin yakınında oturmuyorum.

I don't live near my office.

- Amcam okulun yakınında yaşıyor.
- Dayım okulun yakınında yaşıyor.

- My uncle lives near the school.
- My uncle lives next to the school.

Gölün yakınında kamp yaptık.

We made camp near the lake.

Geniş kütüphanenin yakınında yaşıyoruz.

We live near the large library.

Kaza evinin yakınında oldu.

The accident happened near his home.

O, hendeğin yakınında yaşıyor.

She lives near the dike.

Amcam okulun yakınında yaşıyor.

- My uncle lives near the school.
- My uncle lives next to the school.

Yolumu nehrin yakınında kaybettim.

It was near the river that I lost my way.

Göl yakınında kamp yapacağız.

We'll make camp near the lake.

Bir nehrin yakınında büyüdüm.

I grew up near a river.

Biz okulun yakınında yaşıyoruz.

We live near the school.

Tom Boston yakınında doğdu.

Tom was born near Boston.

Tom Boston yakınında büyütüldü.

Tom was raised near Boston.

Azizlerin yakınında şeytanlar gezinir.

Around the saints roam the devils.

O onun yakınında yaşardı.

She used to live near him.

Tom ofisinin yakınında yaşamıyor.

Tom doesn't live near his office.

Kapının yakınında endişeyle bekledim.

I waited anxiously near the door.

Yakınında olmayı çok isterdim.

I'd love to be close to you.

Tom nehre yakınında yaşıyor.

Tom lives near the river.

Tom'un evi nehrin yakınında.

Tom's house is near the river.

Tom park yakınında yaşıyor.

Tom lives near the park.

Tren istasyonunun yakınında yaşıyorum.

- I live close to the train station.
- I live near the train station.

Evim istasyonun yakınında yer almaktadır.

My house is situated near the station.

Kazaların çoğu evin yakınında olur.

Most accidents happen near home.

O, denizin hemen yakınında yaşıyor.

He lives within a stone's throw of the sea.

Arabamı büro yakınında park ediyorum.

I am parking my car near the office.

Gençken o nehrin yakınında oynardım.

When I was young, I would play near that river.

Bounty, Cape Hatteras yakınında battı.

The Bounty sank near Cape Hatteras.

Lütfen demiryolu rayları yakınında oynamayın.

Please don't play near the railroad tracks.

Evimin yakınında bir yangın çıktı.

A fire broke out near my house.

Ben bir baraj yakınında yaşıyorum.

I live near a dam.

Çocukların yakınında öyle şeyler söylememelisin.

You shouldn't say those things near children.

Kız kardeşim Yokohama yakınında yaşar.

My sister lives near Yokohama.

Roma'nın yakınında bir şehirde çalışıyorum.

I'm working in a town near Rome.

Evimin yakınında bir daire var.

There is an apartment house near my house.

Evimin yakınında hiç dükkan yok.

There are no shops near my house.

Evimin yakınında bir nehir var.

There's a river near my house.

Evimin yakınında bir park var.

- There is a park near my house.
- There's a park near my house.
- Near my house, there's a park.

Evimin yakınında bir iş arıyorum.

- I am looking for a job near my house.
- I'm looking for a job near my house.

Evimin yakınında bir dükkan yok.

There is not a store near my house.

Ben bir parkın yakınında yaşıyorum.

I live near a park.

Pencerenin yakınında bir masa istiyorum.

I'd like a table near the window.

İstasyon yakınında bir dairemiz var.

We have an apartment near the station.

İstasyonun yakınında bir yerde buluşalım.

Let's meet somewhere near the station.

Tom muhtemelen dışarıda havuzun yakınında.

Tom is probably outside near the pool.

Bir parkın yakınında mı yaşıyorsun?

Do you live near a park?

Şimdi dinlenemezsin, yakınında canavarlar var.

You may not rest now, there are monsters nearby.

İstasyonun yakınında bir banka var mı?

Is there a bank near the station?

İstasyonun yakınında bir taksi durağı var.

There is a taxi stand near the station.

Okulun yakınında bir öğretmenin heykeli var.

There is a statue of the teacher near the school.

Gölün yakınında büyük bir restoranı var.

He has a big restaurant near the lake.

Biz kampüsün yakınında bir kafede buluştuk.

We met in a coffee shop near the campus.

Bazı çocuklar göletin yakınında frizbi oynuyorlardı.

Some children were playing frisbee near the pond.

Dün benim evin yakınında yangın çıktı.

Yesterday a fire broke out near my house.

Nehrin yakınında eski bir kale duruyor.

An old castle stands near the river.

Biz metro yakınında bir otel seçtik.

We chose a hotel near the subway.

Tom ve Mary kütüphanenin yakınında yaşıyorlar.

Tom and Mary live near the library.

Tren istasyonunun yakınında ayçiçeği tarlası var.

There is a sunflower field near the train station.

Savaş Little Bighorn nehri yakınında oldu.

The battle took place near the Little Bighorn River.

Biz büyük bir kütüphanenin yakınında yaşıyoruz.

We live near a big library.

Fadıl'ın cesedi Leyla'nın evinin yakınında bulundu.

Fadil's body was discovered near Layla's house.

Mary'nin evinin yakınında Tom'un cesedi bulundu.

Tom's body was discovered near Mary's house.

Tom, kampüsün yakınında bir yer kiraladı.

Tom rented a place near the campus.

Gölün yakınında bir ev inşa edeceğim.

I'm going to build a house near the lake.

Bir grup dazlak caminin yakınında toplandı.

A group of skinheads gathered near the mosque.

Buranın yakınında iyi bir Tayland restoranı var.

There's a nice Thai restaurant near here.

Bizim okulun yakınında bir otobüs durağı var.

- There is a bus stop near our school.
- There's a bus stop neighbouring our school.

Bir istasyonun yakınında yaşamak büyük bir kolaylık.

It is a great convenience to live near a station.

Onlar parkın yakınında yeni bir evde yaşıyor.

They live in a new house near the park.

Orman yakınında izole edilmiş bir ev duruyor.

Near the forest stands an isolated house.

Amsterdam yakınında tecrübeli bir C ++ programcısı arıyoruz.

We are looking for an experienced C++ programmer near Amsterdam.

Tren istasyonu yakınında bir banka var mı?

Is there a bank near the train station?

Bizim kasabanın yakınında büyük bir nehir var.

There is a large river near our town.

Bizim kasabanın yakınında büyük bir göl var.

There is a large lake near our town.

Paris yakınında Honfleur'da büyük bir göl var.

There is a big lake in Honfleur, near Paris.

İmparatorun yakınında olmak bir kaplanla uyumak gibidir.

Being near the Emperor is like sleeping with a tiger.

Amcamın, istasyonun yakınında bir çiçekçi dükkânı var.

My uncle has a flower shop near the station.

Ordunun Harpers Ferry yakınında hiç adamı yoktu.

The army had no men near Harpers Ferry.

Tom'un göl yakınında küçük bir kabini var.

Tom has a small cabin on the lakefront.

O, çalıştığı ofis yakınında öğle yemeği yer.

She eats lunch near the office where she works.

Kumarhane girişinin yakınında hamile bir kedi gördük.

We saw a pregnant cat near the casino entrance.

Polis, Fadıl'ın arabasını sınırın yakınında fark etti.

Police spotted Fadil's car near the border.

Amerikalı nüfusun yüzde kaçı kıyı yakınında yaşıyor?

What percentage of the American population lives near the coast?

- Yolumu nehrin yakınında kaybettim.
- Yolumu nehir civarında kaybettim.

It was near the river that I lost my way.

Dünya nüfusunun üçte birinden fazlası kıyı yakınında yaşar.

More than a third of the world population lives near a coast.

Evim tren istasyonu yakınında, uygun bir yerde bulunur.

My house is located in a convenient place - near the train station.

Dan restoran yakınında bilinmeyen bir adamla konuşurken görüldü.

Dan was seen talking to an unknown man near the restaurant.

Dan'ın evinin yakınında genç bir kızın cesedi bulundu.

A young girl's body was discovered near Dan's home.

Ekvator yakınında, hava yıl boyunca sıcak ve nemlidir.

Near the equator, the weather is hot and humid year-round.

Dün gece tren istasyonu yakınında bir yangın vardı.

There was a fire near the train station last night.

- Tom, Mary'ye yakın yaşıyor.
- Tom Mary'nin yakınında yaşıyor.

Tom lives near Mary.

Tom şimdi çeşmenin yakınında Mary ile sohbet ediyor.

Tom is now talking with Mary over near the fountain.

Sami, Leyla'nın cesedinin bulunduğu yerin çok yakınında yaşıyordu.

Sami lived very close to the location where Layla's body was found.