Translation of "Yaşıyoruz" in Hungarian

0.005 sec.

Examples of using "Yaşıyoruz" in a sentence and their hungarian translations:

Yaşıyoruz.

Élünk.

Birlikte yaşıyoruz.

- Együtt élünk.
- Együtt lakunk.

Boston'da yaşıyoruz.

- Bostonban élünk.
- Bostonban lakunk.

Hala yaşıyoruz.

Még élünk.

Burada yaşıyoruz.

- Itt lakunk.
- Itt élünk.

Belfast'ta yaşıyoruz.

Belfastban élünk.

Biz orada yaşıyoruz.

- Arra lakunk.
- Arrafelé lakunk.

Şimdi birlikte yaşıyoruz.

Most együtt élünk.

Biz ABD'de yaşıyoruz.

Az Egyesült Államokban élünk.

New York'ta yaşıyoruz.

- New Yorkban élünk.
- New York-ban lakunk.

Biz Macaristan'da yaşıyoruz.

Magyarországon élünk.

Biz neden yaşıyoruz?

Miért élünk?

Biz banliyölerde yaşıyoruz.

A külvárosban élünk.

Okula yakın yaşıyoruz.

Közel lakunk a sulihoz.

Yoksulluk içinde yaşıyoruz.

- Szegénységben élünk.
- Nélkülözésben élünk.

Biz Roma'da yaşıyoruz.

- Rómában élünk.
- Rómában lakunk.

Biz Fransa'da yaşıyoruz.

Franciaországban élünk.

Park Caddesi'nde yaşıyoruz.

A Park utcában lakunk.

Bir toplumda yaşıyoruz.

Társadalomban élünk.

- Biz güzel bir şehirde yaşıyoruz.
- Güzel bir kentte yaşıyoruz.
- Güzel bir şehirde yaşıyoruz.

Egy gyönyörű városban lakunk.

İlaç kullanma ülkesinde yaşıyoruz.

Gyógyszerfaló nemzet vagyunk.

Biz sınıra yakın yaşıyoruz.

- A határ közelében lakunk.
- Közel lakunk a határhoz.
- A határ mellett lakunk.

Biz pirince bağımlı yaşıyoruz.

Rizsen élünk.

Demokratik bir toplumda yaşıyoruz.

Demokratikus társadalomban élünk.

Biz okulun yakınında yaşıyoruz.

- Közel lakunk a sulihoz.
- Közel lakunk az iskolához.

Biz dünya gezegeninde yaşıyoruz.

A Föld nevű bolygón élünk.

Biz deniz kenarında yaşıyoruz.

- A tenger mellett lakunk.
- A tengerrel élünk együtt.

Biz bu binada yaşıyoruz.

Ebben az épületben lakunk.

İkimiz de Boston'da yaşıyoruz.

Mindketten Bostonban élünk.

Çok kuvvetli seçenekler dünyasında yaşıyoruz.

A túl sok választási lehetőség világában élünk.

Norm olduğu bir çağda yaşıyoruz.

mikor valójában,

Ve hâlâ fiziksel dünyada yaşıyoruz.

még a fizikai világban élünk.

Bir muz kabuğu evreninde yaşıyoruz

hanem egy banánhéj univerzumban,

Biz büyük bir şehirde yaşıyoruz.

- Egy nagy városban élünk.
- Egy nagy városban lakunk.

Biz küreselleşen bir dünyada yaşıyoruz.

Egy globalizált világban élünk.

Ocak ayından beri burada yaşıyoruz.

Január óta élünk itt.

Biz bu uzun sokakta yaşıyoruz.

Ebben a hosszú utcában lakunk.

Sizin gibi aynı sorunları yaşıyoruz.

Ugyanaz a problémánk, mint nektek.

Tom ve ben yakında yaşıyoruz.

Tom és én a közelben lakunk.

Yaratmak için tasarlandığı bir ülkede yaşıyoruz.

amely egyenlőtlen feltételeket támaszt az emberek iránt.

Süpermarkete yakın, elli numaralı evde yaşıyoruz.

Az ötvenes számú házban lakunk, a szupermarket mellett.

Biz büyük bir kütüphanenin yakınında yaşıyoruz.

Egy nagy könyvtár közelében lakunk.

öylesine hızla değişen bir dünyada yaşıyoruz ki.

amikor a világ gyorsan változik a munkáért.

Tarihin en hızlı nesil tükenme hızını yaşıyoruz

A valaha volt leggyorsabb ütemű fajkihalás zajlik,

- Biz barış içinde yaşarız.
- Huzur içinde yaşıyoruz.

Békében élünk.

Cinselliğe kafayı takmış gibi görünen bir kültürde yaşıyoruz.

Kultúránk a szex megszállottja.

Yazın ve kışın Finlandiya'da yaşıyoruz; baharda ve sonbaharda Arjantin'de.

Nyáron és télen Finnországban élünk, tavasszal és ősszel meg Argentínában.

Hepimiz aynı gökyüzü altında yaşıyoruz ama aynı ufka sahip değiliz.

Mindannyian azonos ég alatt élünk, de nem azonos a látókörünk.