Translation of "Yabancıları" in English

0.004 sec.

Examples of using "Yabancıları" in a sentence and their english translations:

Yabancıları küçümserler.

They despise foreigners.

Köpeğim yabancıları sevmiyor.

My dog doesn't like strangers.

- Neden sadece yabancıları durdurdun?
- Neden yalnızca yabancıları durdurdunuz?

Why did you stop only the foreigners?

Neden sadece yabancıları durdurdun?

Why did you only stop the foreigners?

Bu yasa sadece yabancıları etkiler.

This law only affects foreigners.

- İnsanlar yabancılara sarılıyor.
- İnsanlar yabancıları kucaklıyor.

People are hugging strangers.

Yabancıları yaklaştırmamak için bir bekçi köpeği aldı.

He bought a guard dog to keep out intruders.

Hükümet yasadışı yabancıları yasaklamanın bir parçası olarak kovuyor.

The government is expelling illegal aliens as part of a crackdown.

Amerikalılara benzeyen yabancıları hayatımda ilk kez o zaman görmüştüm.

That was the first time I saw foreigners who looked like the Americans.

Ancak Japonya hâlâ diğer ülkeler tarafından yeterince anlaşılamamıştır, ve Japonlar, aynı şekilde, yabancıları anlamayı zor bulmuştur.

Yet Japan is still not sufficiently understood by other countries, and the Japanese, likewise, find foreigners difficult to understand.

Paris sendromu bir tür kültür şokudur. Şehrin moda merkezi imgesine kapılıp Paris'te yaşamaya başlayan, sonrasında yerel adetlere ve kültüre iyi uyum sağlayamayıp, zihinsel dengesini yitiren ve depresyona yakın belirtiler gösteren yabancıları tanımlamak için kullanılan psikiyatrik bir terimdir.

The Paris syndrome is a type of culture shock. It's a psychiatric term used to describe foreigners who start living in Paris, drawn to the image of the city as a center of fashion, don't adapt well to the local customs and culture, lose their mental balance and exhibit symptoms close to depression.