Translation of "Yükseltme" in English

0.005 sec.

Examples of using "Yükseltme" in a sentence and their english translations:

Sesini yükseltme.

Don't raise your voice.

Bana sesini yükseltme.

Don't raise your voice at me.

Onlar vergi yükseltme planına karşılar.

They oppose the plan to raise taxes.

Tom'un umutlarını çok fazla yükseltme.

Don't raise Tom's hopes too much.

Tom business class için ücretsiz bir yükseltme aldı.

Tom got a free upgrade to business class.

Dünya Sağlık Örgütünün alkolün zararlı kullanımını azaltmak için bir planı var. Bu alkolle ilgili vergi yükseltme, alkol alacak yerlerin sayısını azaltma ve içme yaşını yükseltmeyi içermektedir. Yetkililer diğer önlemlerin etkili sarhoş sürücü yasalarını ve bazı alkol reklamlarını yasaklamayı içermektedir.

The WHO has a plan to reduce the harmful use of alcohol. It includes raising taxes on alcohol, reducing the number of places to buy alcohol and raising the drinking age. Officials say other measures include effective drunk driving laws and banning some alcohol advertising.