Translation of "Azaltmak" in English

0.005 sec.

Examples of using "Azaltmak" in a sentence and their english translations:

Giderlerimizi azaltmak zorundayız.

We have to reduce our expenses.

Ulusal borcu azaltmak zorundayız.

We have to reduce the national debt.

Gerginliği azaltmak için bir şey.

Something to break the tension.

Karaoke stresi azaltmak için iyidir.

Karaoke is good for reducing stress.

Borcunu azaltmak için ne yapmalısın?

What should you do to decrease your debt?

Fabrika üretimini azaltmak zorunda kaldı.

The factory had to cut back its production.

Korkunuzla ilgili kaygıyı azaltmak için

You can take medicine

O ithalatta vergi azaltmak istedi.

He wanted to reduce the tax on imports.

Düzensiz malzemelerin etkisini azaltmak zorundaydık.

We had to lessen the impact of the erratic supplies.

Hatta yapay ışık kullanımını azaltmak amacıyla

and using even fiber-optic cables like these

Fosil yakıtların kullanımını azaltmak için önlemler

efforts focus on carbon dioxide by imposing taxes on carbon and taking

Ağrıyı azaltmak için ilaca ihtiyacım var.

I need medicine to lessen the pain.

- Evrak işleriyle uğraşmak için onun aldığı zamanı azaltmak istiyorum.
- Evrak işlerine harcanan zamanı azaltmak istiyorum.

I want to reduce the time it takes to deal with the paperwork.

Onu azaltmak için yapabileceğiniz bir şey var.

there is something that you can do to lower it.

Tutmak için emisyonları azaltmak için yasal olarak

the Paris Climate Agreement as the first global agreement

Sigaraları azaltmak yerine neden sadece onları bırakmıyorsun?

- Rather than cutting down on cigarettes, why don't you just give them up?
- Instead of cutting down on cigarettes, why don't you just give them up?

Şişliği azaltmak için yaralı bölgeye biraz buz uygulayın.

Apply some ice to the injured area to reduce swelling.

Bu şehirde hava kirliliğini azaltmak için ne yapabilirim?

What can I do to reduce the air pollution in this city?

Ormansızlaşmanın azaltılması, iklim değişikliğinin etkilerini azaltmak için tek yoldur.

Reducing deforestation is one way to mitigate the impacts of climate change.

Evi temizlemem için geçen zamanı büyük ölçüde azaltmak istiyorum.

I would like to drastically decrease the amount of time it takes me to clean the house.

O; baldırındaki ağrıyı azaltmak için biraz ağrı kesici içti.

She took some painkillers to take the edge off the pain in her shin.

Beyne gelecek zararı büyük oranda azaltmak için hastaya ilaç verebilirsiniz.

you can give medication to massively reduce the damage to the brain.

Ve klimada enerji kullanımını azaltmak için duvarlarda ve tavanlarda yalıtım

by choosing reusable products and using

Bu şirket çevresel kaplama alanını azaltmak için yeni teknolojiler kullanıyor.

This company is using new technologies to reduce its environmental footprint.

- Bürokrasi'yi azaltmak için, hükümet hangi yasaların eski ve elemine edilmesi gerektiğini

- In order to reduce bureaucracy, the government has created a committee with the purpose of

Birlik üyeleri, hafta sonu ceza oranlarını azaltmak için tekliflere sövüp saydılar.

Union members railed against proposals to cut weekend penalty rates.

Sami, hapis cezasını azaltmak için Leyla'nın aleyhine ifade vermeyi kabul etti.

Sami agreed to testify against Layla in order to lessen his sentence.

- Bu ay giderlerimi azaltmam gerekiyor.
- Bu ay masraflarımı azaltmak zorundayım.
- Bu ay harcamalarımı azaltmak zorundayım.
- Bu ay harcamalarımı kısmam gerekiyor.
- Bu ay harcamalarımı düşürmem gerekiyor.

I have to reduce my expenses this month.

Ve bu, Tara Humara Kabilesi denen Meksikalı koşucuların susuzluk hislerini azaltmak için

and this is something that the Mexican runners, called the Tara Humara tribe,

Mutluluğun en büyük sırlarından biri isteklerini azaltmak ve önceden sahip olduklarını sevmektir.

One of the greatest secrets of happiness is moderating your wishes and loving what you already have.

Bu yeşil takım elbiseler, biyolojik kirlenme riskini azaltmak için özel takım elbiselerdir.

Those green suits are special suits for reducing the risk of biological contamination.

Almanya ülkeye gelen göçmenlerin sayısını azaltmak için Avusturya ile geçici sınır kontrollerine başlıyor.

Germany is introducing temporary border controls with Austria to reduce the number of migrants coming into the country.

Dünya Sağlık Örgütünün alkolün zararlı kullanımını azaltmak için bir planı var. Bu alkolle ilgili vergi yükseltme, alkol alacak yerlerin sayısını azaltma ve içme yaşını yükseltmeyi içermektedir. Yetkililer diğer önlemlerin etkili sarhoş sürücü yasalarını ve bazı alkol reklamlarını yasaklamayı içermektedir.

The WHO has a plan to reduce the harmful use of alcohol. It includes raising taxes on alcohol, reducing the number of places to buy alcohol and raising the drinking age. Officials say other measures include effective drunk driving laws and banning some alcohol advertising.