Translation of "Alkol" in Portuguese

0.012 sec.

Examples of using "Alkol" in a sentence and their portuguese translations:

Alkol kokuyorsun.

Você fede a álcool.

Alkol alıyorum.

Eu bebo álcool.

Alkol bağımlısıdır.

- Ela é viciada em álcool.
- Ela é alcoólatra.

- Ben alkol içmem.
- Ben alkol kullanmam.

- Eu não tomo álcool.
- Não bebo álcool.

- Alkol, karaciğere zararlıdır.
- Alkol karaciğere zarar verir.

O álcool causa danos ao fígado.

Alkol, karaciğere zararlıdır.

O álcool é nocivo ao fígado.

Tom alkol kokuyordu.

Tom fedia a álcool.

O alkol içemez.

- Ela não pode beber álcool.
- Ela não pode ingerir álcool.

Alkol bir uyuşturucudur.

O álcool é uma droga.

Alkol Kullanıyor musunuz?

Você ingere bebidas alcoólicas?

Alkol onu etkiledi.

O álcool possuiu-o.

- Alkol hiçbir sorunu çözmez.
- Alkol hiçbir sorunu halletmez.

O álcool não resolve nenhum problema.

Alkol - bir daha asla!

Álcool nunca mais!

Tom asla alkol içmez.

Tom nunca bebe álcool.

Alkol sağlık için zararlıdır.

O álcool é prejudicial à saúde.

Alkol onun hayatını devraldı.

O álcool tirou-lhe a vida.

Alkol Almanya'da da ucuzdur.

O álcool é barato na Alemanha também.

Alkol uykusuzluğa sebep olur.

O álcool provoca insónias.

Gençlerde alkol tüketimi arttı.

O consumo de álcool entre os jovens tem aumentado.

Doktoru ona alkol içmemesini söyledi.

O médico dele lhe disse que não beba álcool.

Doktoru ona alkol almamasını söyledi.

O médico dele lhe disse que não beba álcool.

"Babam alkol kullanmaz." "Benimki de."

"Meu pai não bebe álcool." "O meu também não."

Alkol, senin yaşamını ele geçirdi.

O álcool dominou a sua vida.

Alkol onun konuşmasını etkilemeye başlıyor.

O álcool está começando a afetar a sua fala.

Bu bira %5 alkol içermektedir.

Essa cerveja tem 5% de álcool.

Hiç bir damla alkol almadım.

Nunca bebi uma só gota de álcool.

Alkol bir insanın karaciğerini yok edebilir.

O álcool pode destruir o fígado do homem.

Sigara ve alkol de çok kötü evet

fumar e álcool muito ruim sim

Elektronik bileşenler saf izopropil alkol kullanarak temizlenebilir.

Os componentes eletrônicos podem ser limpos usando álcool isopropil puro.

- İslam'da alkol yasaktır.
- İçki içmek İslam'da haramdır.

Beber álcool é proibido no Islã.

Hamilelik sırasında alkol içmek doğum kusurlarına neden olabilir.

- Beber álcool durante a gravidez pode causar defeitos no feto.
- O consumo de álcool na gravidez pode causar defeitos congénitos.

Bir kişinin alkol sorunlarının olduğunu ne zaman söyleyebiliriz.

Quando pode ser dito que uma pessoa tem problemas com álcool?

Kötü alışkanlık; sokaktan edineceği sigara ve alkol değil miydi?

mau hábito; Não era um cigarro e álcool da rua?

Ama işe yaraması için yüksek bir alkol seviyesinde bir konstantrasyona ihtiyacınız var.

Você precisa de uma alta concentração de álcool para fazer isto funcionar.

CDC(Hastalık Kontrol ve Korunma Merkezleri) en az %60 alkol içeren el dezenfektanlarını tavsiye ediyor.

O CDC recomenda usar um álcool em gel com pelo menos 60% de álcool.

Neredeyse her gün alkolsüz bira içiyor çünkü bira onun en sevdiği içecek fakat her gün alkol içmek istemiyor.

Ela bebe cerveja sem álcool quase todo dia porque a cerveja é a bebida favorita dela, mas não quer beber álcool todos os dias.