Translation of "Vergi" in English

0.009 sec.

Examples of using "Vergi" in a sentence and their english translations:

Vergi kaçırmalarından endişeliyiz.

We're worried they're tax avoiders.

Vergi fiyata dahildir.

The price includes tax.

Vergi kaçırmakla suçlandı.

He was accused of evading tax.

Lütfen vergi ödeyin.

Please pay the tax.

Vergi ne kadar?

How much is the tax?

Bu vergi sezonu.

It's tax season.

Vergi ödemekten hoşlanıyorum.

I like paying taxes.

Vergi ödemekten hoşlanmıyorum.

I don't like paying taxes.

Leyla vergi ödemiyordu.

Layla wasn't paying tax.

Tom'un vergi oranı %15 ama sekreterinin vergi oranı %35.

Tom's tax rate is 15%, but his secretary's tax rate is 35%.

vergi ödemek zorunda değildi.

pay any taxes.

Kaç tür vergi var?

What kind of taxes are there?

Hükümet vergi reformuna başladı.

The government started tax reform.

Hükümet bize vergi ödetir.

The government makes us pay tax.

Vergi tasarısı dün geçti.

The tax bill was passed yesterday.

Vergi kaçakçılığı suçundan tutuklandı.

He was arrested on charges of tax evasion.

Hükümet vergi kesintilerini düşünüyor.

The government is considering tax cuts.

Hükümet, vergi indirimlerini düşünüyor.

The Government are considering tax cuts.

O vergi tamamen yararsız.

That tax is completely useless.

Tom bir vergi danışmanı.

Tom is a tax consultant.

Vergi ödemek zorunda mıyım?

Do I have to pay the tax?

Yaşam vergi ödeyince başlar.

Life begins when you pay taxes.

Tom bir vergi müfettişidir.

Tom is a tax inspector.

Almanya'da hayaletler vergi ödemez.

In Germany ghosts don't pay taxes.

Hepimiz vergi ödemek zorundayız.

We all have to pay taxes.

Bu tutar vergi içermektedir.

This amount includes tax.

Neden vergi ödemek zorundayız?

Why do we have to pay taxes?

Ağır vergi yükü altındaydılar.

They were burdened with heavy taxes.

Monako bir vergi cennetidir.

Monaco is a tax haven.

Biz hepimiz vergi mükellefiyiz.

We're all taxpayers.

Çok fazla vergi ödüyorum.

I'm paying a lot of taxes.

Tom vergi toplayıcılarından saklanıyor.

Tom is hiding from the tax collectors.

Vergi hukuku fazla karmaşıktır.

The tax code is too complex.

Tom vergi iadesi aldı.

Tom got a tax refund.

Ben bir vergi mükellefiyim.

- I'm a taxpayer.
- I am a taxpayer.

Vergi öncesi geliriniz nedir?

What's your pretax income?

Ve beraberinde kısmı vergi muafiyetleri.

with partial tax exemption.

64 milyarlık kurumsal vergi ödedi;

in corporate income tax;

Aileleri onurlandırıldı ve vergi ödemiyorlar.

Their parents are honoured, and pay no taxes.

Her türlü vergi teşviği verdi.

to invest and save money.  

Vergi ödemek her işçinin yükümlülüğüdür.

It is the obligation of every worker to pay taxes.

Hükümet çiftçilere yeni vergi koydu.

The government imposed a new tax on farmers.

Şaraba yeni bir vergi konuldu.

A new tax was imposed on wine.

Sigaralara yeni bir vergi konuldu.

A new tax has been imposed on cigarettes.

Tütünde ağır bir vergi vardır.

There is a heavy tax on tobacco.

O fiyata vergi dahil mi?

Does that price include tax?

Vergi dairesinde bir arkadaşım var.

I've got a friend at the IRS.

Tom yıllardır vergi beyannamesi vermemiş.

Tom hasn't filed a tax return in years.

Senin vergi öncesi gelirin nedir?

What's your pre-tax income?

Onlar vergi yasalarının reformundan yana.

They are in favor of the reform of the tax laws.

Viskiye ağır bir vergi konuldu.

A heavy tax was imposed on whiskey.

Ben 200 dolar vergi ödedim.

- I paid $200 in taxes.
- I paid two hundred dollars in taxes.

Onlar vergi yükseltme planına karşılar.

They oppose the plan to raise taxes.

Vergi ajanı indirime izin verdi.

The tax agent allowed the deduction.

Siz bir vergi kaçakçısı mısınız?

Are you a tax evader?

İki yüz dolar vergi ödedim.

- I paid $200 in taxes.
- I paid two hundred dollars in taxes.

Vergi ve bahşiş dahil değildir.

Tax and gratuity aren't included.

Hiç kimse vergi ödemeyi sevmiyor.

Nobody likes to pay taxes.

O ithalatta vergi azaltmak istedi.

He wanted to reduce the tax on imports.

Vergi reformu için baskı artıyor.

The pressure for tax reform is growing.

Yeni vergi kanunu boşluklarla dolu.

The new tax law is full of loopholes.

Tom vergi kaçakçılığından mahkum edildi.

Tom was convicted of tax evasion.

Düşük vergi ekonomiye yardımcı olur.

Lower taxes help the economy.

- Nereden iyi bir vergi avukatı bulabilirim?
- Nerede iyi bir vergi avukatı tutabilirim?

Where can I get hold of a good tax lawyer?

- Bizim milletvekili yeni vergi planına karşı çıktı.
- Temsilcimiz yeni vergi planına karşı çıktı.

Our representative argued against the new tax plan.

Hükümet sigaraya yeni bir vergi koydu.

The government imposed a new tax on cigarettes.

Başkan Reagan'ın vergi programı işe yaramadı.

President Reagan's tax program has not worked.

Sigorta ve vergi dahil ne kadar?

How much is it including insurance and tax?

İthal otomobillere özel bir vergi koyuldu.

A special tax was imposed on imported cars.

Vergi artışları hayatlarımızı önemli ölçüde etkiledi.

The tax increases affected our lives greatly.

Çoğu Japon, vergi artışına karşı çıktı.

Most Japanese opposed a tax increase.

Tom bir vergi kaçırma avantajından yararlandı.

Tom took advantage of a tax loophole.

Hâlâ vergi dairesinde arkadaşlarının olduğunu bilmiyordum.

- I didn't know you still had friends at the IRS.
- I didn't know that you still had friends at the IRS.

Yeni vergi hakkında herkes şikayet ediyor.

Everyone's been complaining about the new tax.

Dört şirketten biri hiç vergi ödemez.

One in four corporations doesn't pay any taxes.

O kazançlarla ilgili vergi talep etti.

He called for a tax on earnings.

Vergi ödemenin bizim görevimiz olduğunu düşünüyorum.

We think that it's our duty to pay taxes.

Vergi dolarlarımın o programa gitmesini istemiyorum.

I don't want my tax dollars going to that program.

Devlete yüklü miktarda vergi borcu var.

He owes the government a lot of money in taxes.

- Kanadalı sağlık sistemi vergi gelirleri ile ödenir.
- Kanadalı sağlık sistemi, vergi gelirleriyle finanse edilir.

The Canadian health care system is paid for by tax revenue.

Magna Carta, kralın vergi koyma hakkının sınırlanmasıdır.

Magna Carta restricted the king’s tax-rising power.

Iş yapabilir ama Dubai'nin vergi avantajlarından yararlanabilir.

in Manhattan but benefiting from the tax advantages of Dubai.

vergi toplarken buna karşılık harcamaları aynı kaldı.

and less taxes, but spending remains the same.

Biz yabancı turistlere vergi muafiyeti ayrıcalığı veriyoruz.

We give foreign tourists the privilege of tax exemption.

Allan şanslıydı ve vergi muhasebesi sınavını geçti.

Allan was lucky and passed the tax accountant examination.

500.000 yenlik bir kişisel vergi muafiyetin var.

You have a personal tax exemption of 500,000 yen.

Vergi hariç geceliği 1,000 dolara mal olur.

- The room charge is 100 USD a night plus tax.
- The room charge is $100 a night plus tax.
- It costs $100 a night not counting tax.

Sanırım onlar ithalatlara ağır bir vergi koymalılar.

I think they should put a heavy tax on imports.

Al Capone sonunda vergi kaçırmaktan hapse atıldı.

Al Capone was finally sent away for tax evasion.

Gecelik oda ücreti vergi dahil 100 dolar.

- The room charge is 100 USD a night plus tax.
- The room charge is $100 a night plus tax.

Tom vergi kaçakçılığı nedeniyle şu anda hapiste.

Tom is currently in prison for tax fraud.

Tom'un hükümete bir sürü vergi borcu var.

Tom owes the government a lot of money in taxes.

Bununla ilgili herhangi bir vergi var mı?

Is there any tax on this?

O, vergi kaçakçılığı suçundan şu anda hapiste.

He's currently in prison for tax fraud.

İktidar partisi vergi yasa tasarısını kabul ettirdi.

The ruling party pushed its tax bill through.