Translation of "Alkol" in Italian

0.004 sec.

Examples of using "Alkol" in a sentence and their italian translations:

Alkol alıyorum.

- Bevo alcol.
- Io bevo alcol.

Alkol düşmandır.

L'alcol è il nemico.

Alkol içemem.

- Non posso bere alcool.
- Non riesco a bere alcool.

Alkol tehlikelidir.

L'alcol è pericoloso.

- Ben alkol içmem.
- Ben alkol kullanmam.

- Non bevo alcool.
- Non bevo alcol.
- Io non bevo alcool.
- Io non bevo alcol.

- Alkol kısıtlamayı düşürür.
- Alkol çekingenliği azaltır.

L'alcol disinibisce.

Tom alkol kokuyordu.

- Tom puzzava d'alcol.
- Tom puzzava d'alcool.

Çok alkol alıyor.

- Beve troppo alcol.
- Lui beve troppo alcol.

Alkol bir uyuşturucudur.

L'alcol è una droga.

Alkol içebilir miyim?

- Posso bere alcool?
- Posso bere dell'alcol?
- Posso bere alcolici?
- Posso bere degli alcolici?

Alkol Kullanıyor musunuz?

- Bevi alcolici?
- Bevete alcolici?
- Beve alcolici?

Leyla alkol kokuyordu.

- Leyla odorava d'alcol.
- Leyla odorava di alcol.

Alkol karaciğeri tahrip eder.

- L'alcol distrugge il fegato.
- L'alcool distrugge il fegato.

Alkol bağımlılığı tedavi edilemez.

L'alcolismo è incurabile.

Üzgünüm, ben alkol alamam.

- Spiacente, non posso bere alcolici.
- Spiacente, io non posso bere alcolici.
- Spiacenti, non posso bere alcolici.
- Spiacenti, io non posso bere alcolici.

Tom asla alkol içmez.

Tom non beve mai alcolici.

O asla alkol içmez.

Non beve mai alcolici.

Onun nefesi alkol kokuyor.

Il suo alito puzza di alcol.

Alkol kokusundan nefret ederim.

Odio l'odore dell'alcol.

Bu bira %5 alkol içermektedir.

Questa birra contiene il 5% di alcol.

Bu gece canım alkol almak istemiyor.

Stasera non ho voglia di bere.

Alkol bir insanın karaciğerini yok edebilir.

L'alcol può distruggere il fegato di un uomo.

Eğer alkol içersem bir sakıncası var mı?

- Va bene se bevo alcolici?
- Va bene se bevo degli alcolici?

Karaciğerimde sadece senin için bir köşem var, alkol.

- Ho un angolo nel mio fegato solo per te, alcol.
- Ho un angolo nel mio fegato solo per te, alcool.

Alkol tüketimi Doğu Avrupa'da, Batı Avrupa'dan daha yüksektir.

Il consumo di alcol è più alto nell'Europa dell'est che nell'Europa dell'ovest.

Avrupalılar yılda ortalama 12.5 litre saf alkol içerler.

Gli europei bevono in media 12,5 litri di alcol puro per anno.

- Birdaha asla alkol almayacağım.
- Birdaha asla içki içmeyeceğim.

Non berrò mai più.

Bir kişinin alkol sorunlarının olduğunu ne zaman söyleyebiliriz.

- Quando si può dire che una persona ha problemi di alcol?
- Quando si può dire che una persona ha problemi con l'alcol?

Benim için alkol, kadınların ve çocukların en kötü düşmanıdır.

Per me l'alcol è il peggior nemico di donne e bambini.

O geldiğinde ve beni bulduğunda, onun bütün vücudu alkol kokuyordu.

- Quando è venuto e mi ha trovato, tutto il suo corpo puzzava di alcol.
- Quando è venuto e mi ha trovata, tutto il suo corpo puzzava di alcol.

Enerji içecekleri ile karışık bir alkol tehlikeli bir kombinasyon olabilir.

- L'alcol mescolato con bevande energetiche può essere una combinazione pericolosa.
- L'alcol mescolato con energy drink può essere una combinazione pericolosa.

Tom ebeveynlerinden biraz alkol çaldı ve onların fark etmeyeceklerini düşündü.

Tom ha rubato un po' di alcool dai suoi genitori e ha pensato che non avrebbero notato.

Ama işe yaraması için yüksek bir alkol seviyesinde bir konstantrasyona ihtiyacınız var.

Affinché funzioni, è necessaria un'elevata concentrazione di alcol

CDC(Hastalık Kontrol ve Korunma Merkezleri) en az %60 alkol içeren el dezenfektanlarını tavsiye ediyor.

il CDC* raccomanda igienizzanti per mani con una concentrazione di alcol pari ad almeno il 60%

Neredeyse her gün alkolsüz bira içiyor çünkü bira onun en sevdiği içecek fakat her gün alkol içmek istemiyor.

- Lei beve della birra analcolica quasi ogni giorno perché la birra è la sua bevanda preferita, però non vuole bere alcol ogni giorno.
- Beve della birra analcolica quasi ogni giorno perché la birra è la sua bevanda preferita, però non vuole bere alcol ogni giorno.