Translation of "Volkan" in English

0.004 sec.

Examples of using "Volkan" in a sentence and their english translations:

Volkan gürledi.

The volcano rumbled.

Volkan düzenli aralıklarla püskürür.

The volcano erupts at regular intervals.

Volkan her an patlayabilir.

The volcano may erupt at any moment.

Bir volkan görmek istiyorum.

I want to see a volcano.

Kuraklık, sel, yangın, fırtına, volkan,

89 percent less likely to be killed by an act of God,

Volkan tekrar aktif hale geldi.

The volcano has become active again.

Aman tanrım, volkan patlaması devasaydı.

OMG, the volcanic eruption was HUGE!

Volkan birkaç yıl önce patladı.

The volcano erupted several years ago.

Volkan aniden fışkırdı, birçok kişiyi öldürdü.

The volcano erupted suddenly, killing many people.

Volkan bu yıl iki kez patladı.

The volcano has erupted twice this year.

Japonya'da çok sayıda aktif volkan vardır.

There are many active volcanoes in Japan.

Volkan Vesuvius'un patlaması Pompeii şehrini yıktı.

The eruption of the volcano Vesuvius destroyed the city of Pompeii.

- Volkan dışarıya alev ve duman fışkırtıyor.
- Volkan dışarıya alevlerini ve dumanlarını güçlü bir şekilde fırlattı.

The volcano is belching out flames and smoke.

Volkan önüne çıkan her şeyi yok ediyor.

The volcano is destroying everything in its path.

Tom patlamak üzere olan bir volkan gibi görünüyordu.

Tom looked like a volcano about to erupt.

Mary patlamak üzere olan bir volkan gibi görünüyordu.

Mary looked like a volcano about to erupt.

- Bu aktif bir yanardağ.
- Bu aktif bir volkan.

This is an active volcano.

Çok sayıda volkan bulunduğundan dolayı, Japonya'nın depremler tarafından vurulması kolaydır.

Because there are a lot of volcanoes, it is easy for Japan to be hit by earthquakes.