Translation of "Vermiyordu" in English

0.002 sec.

Examples of using "Vermiyordu" in a sentence and their english translations:

Leyla cevap vermiyordu.

Layla wasn't answering.

Sami cevap vermiyordu.

Sami wasn't replying.

Artık keyif vermiyordu.

It wasn't fun anymore.

Tom derste dikkatini vermiyordu.

Tom wasn't paying attention in class.

Fazla kırsaldı, uzaktı, teşvikler vermiyordu.

It was too rural, too far away, didn't have much incentives.

Kız çocuklarına isim dahi vermiyordu

did not even name girls

Tom bugün derste dikkatini vermiyordu.

Tom wasn't paying attention in class today.

Kimse ona hiç kulak vermiyordu.

Nobody was paying any attention to him.

Sami, Leyla'nın kapısını çalar ama cevap vermiyordu.

Sami knocked on Layla's door and she didn't answer.

çok gidemiyorduk yaşımız küçük annemiz çok izin vermiyordu

we couldn't go much